HAS Parti Genel Başkan Başdanışmanı, FP eski Bingöl Milletvekili ve TBMM eski Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyesi Hüsamettin Korkutata, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Hacı Ali Demirel hakkında gündeme getirilen şok iddiaları değerlendirirken, “Bu iddialar yeni, daha önce duymadım. Ama ben Sayın Süleyman Demirel'in bilgisi dahilinde böyle şeyler olabileceğine ihtimal vermiyorum. Yeğeni de yıllarca Demirel'e sıkıntı olmuştur. Ama Demirel'in yeğeni olmanın avantajını kullanmıştır” dedi.
Faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında ifade veren gizli tanık M.E'nin, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Hacı Ali Demirel ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım hakkındaki açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Yeşil ile Hacı Ali Demirel hakkındaki bağlantıya ilişkin ifadeler gözleri, 2000 yılında Yeşil'i Ankara'da bir otelde Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden bir şahısla beraber gördüğünü ifade eden Korkutata'ya çevirdi.
Gizli tanık M.E'nin açıklamalarına ilişkin soruları yanıtlayan Korkutata, “Bu iş sadece Yeşil işi değil. O zaman JİTEM adı altında devletin belli güçleriyle çalışan bir ekip vardı. Bunu bugün artık inkar eden de yok zaten. O zaman biz bu olayları araştırmaya çalıştığımızda inkar ediliyordu. Devletin güçleriyle alakası yok deniyordu. Bizim faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonumuz ilk defa bu devletin günahını vebalini ortaya koymak için çalışmış bir komisyondu” dedi.
Yeşil ile Hacı Ali Demirel arasında ilişki bulunduğuna ilişkin iddiaların o dönem komisyonda gündeme gelip gelmediği yolundaki soruya “Hayır bu yönde hiçbirşey duymadık, komisyonumuza bir şey gelmedi” karşılığını veren Korkutata, “Ama devlet şimdi ciddi bir araştırma yaparsa birçok şeyin altından bir çok şey çıkar. O dönem yüzlerce binlerce insan öldürüldü. Gittik oralarda incelemeler yaptık. Bunlar faili meçhul değil, faili bulunmak istenmeyenler” değerlendirmesini yaptı.
Dönemin TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un, Genelkurmay Başkanlığı'nın ricası doğrultusunda o dönem devreye girerek komisyonun özel kuvvetleri dinleme talebinden vazgeçmesini sağladığını öne süren Korkutata, “Zaten Araştırma Komisyonu olarak yetki ve sınırlarımız belliydi. Kimseyi komisyona zorla getirtme yetkimiz, konuşturma yetkimiz yoktu. Örneğin o dönem Mehmet Ağar da komisyona geldi ‘Devlet sırrı konuşamam' dedi, ötesine gidemedik. Birçok şey bu şekilde devlet sırrı denilerek gizlendi. Mehmet Ağar'ın bu konularda bilgisinin olmaması mümkün mü?” diye konuştu.
“Süleyman Demirel'in kötü niyetli olduğunu düşünebilir miyiz? Böyle birşeyi hiç düşünmedik, ben de düşünmedim komisyon da düşünmedi” diyen Korkutata, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hacı Ali Demirel hakkındaki iddialar hakkında hiçbir bilgim yok. Ama ben Sayın Süleyman Demirel'in bilgisi dahilinde böyle birşey olacağına ihtimal vermiyorum. Yeğeni de yıllarca Demirel'e sıkıntı olmuştur. Ama Demirel'in yeğeni olmanın avantajını kullandı. Demirel'i iyi tanıdığım için söylüyorum. Sayın Demirel'in de hiçbir Genelkurmay Başkanı'nın da kötü niyetli olduğuna inanmıyorum. Ama alttakiler öyle şeylere bulaştılar ki üstlerini yanılttılar. Eğer yapılan yanlışların samimiyetle araştırılması ortaya çıkartılması isteniyorsa, hazırladığımız komisyon raporu Meclis'in tozlu raflarında bekletilmesin.”