KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
21 Ağustos 2025 Perşembe
°C

Kot işçilerinin buruk zaferi

Kimi sadece üç ay kot taşlamada çalıştıktan sonra yatağa düşen işçiler ‘Bu daha başlangıç' diyor. Sırada emeklilik hakkı ve bu denetimsizliğin hesabının sorulması var.

Kot işçilerinin buruk zaferi
05 NİSAN 2009 PAZAR 17:26
0
1810
0
AA aa

Kot taşlama işinde çalıştıkları için ölümcül silikozis hastalığına yakalananların mücadelesi ilk meyvesini verdi. Sağlık Bakanlığı kot taşlamada kumu yasakladı

  MESUT HASAN BENLİ 

ANKARA - Kot taşlama işçilerinin mücadelesinde ‘buruk' da olsa ilk zafer elde edildi. Sağlık Bakanlığı kot taşlama işinde kum kullanılmasını yasakladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada kot taşlama işleminde kullanılan ‘kum'a bağlı olarak silikosuz hastalığına yakalananma riski olanların en yakın sağlık kuruluşuna giderek teşhis ve tedavi olmalarını istendi. Sağlık Bakanlığı'nın yasağı 40 kot kumlama işçisinin işi nedeniyle öldüğünün tespit edilmesinden ve kampanyaların ardından geldi.
Kot taşlama işçileri ve diş teknisyenlerinde rastlanılan silikozis, mesleğe bağlı olarak gelişen ve geri dönüşü olmayan bir akciğer hastalığı. Türkiye'de bu hastalıktan öldüğü kesin işçi sayısı 40. Kayıtlı hasta sayısı da 650. Kayıt dışı çalıştırma yüzünden sektörde, kaç kişinin çalıştığı bilinmiyor, ancak 10 bin sayısı telaffuz ediliyor, bu kişilerin yarısının da hastalandığı tahmin ediliyor.
Kot taşlama veya rodeoculuk beyazlamış eskitilmiş görünüm vermek için giysilerin yüzeyine kuru hava kompresörleri ile kum (silis veya kuvars tozu) püskürtülerek yapılan bir işlem. Bu sırada havada asılı kalan silika zerrecikleri akciğerlerde kalıcı ve ölümcül zarar meydana getiriyor. Silikozisin önlenmesi için dünyada 1932 yılından bu yana yoğun bir çaba gösterilmekte ve kot taşlama işlemi de pek çok Avrupa ve ABD'de yasaklanmıştı. Sağlık Bakanlığı da bir genelge yayımlayarak, kot taşlamak için kullanılan maddeleri yasakladı. Genelgede şöyle denildi:
“Günümüz tıbbi koşullarında etkili bir tedavi yöntemi bulunmayan bu hastalık, ülkemizde kot kumlama işinde çalışanlarda, bir toplum sağlığı sorunu haline gelmiştir. (...) her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılması yasaklanmıştır.”
Genelgede daha önce kot taşlama işinde çalışanlardan da teşhis ve tedavi için en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları da istendi. 

Sıra Çalışma Bakanlığı'nda 
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi adına yapılan açıklamada “Bu iki yıllık mücadelemizde en somut kazanımdır, Ama yeterli değildir. Sağlık Bakanlığı görevini yaptı, sıra Çalışma Bakanlığı'nda” denildi.
Komite yapılması gerekenleri sıraladı: Kaçak işyerleri en kısa sürede kapatmalı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kayıt dışı çalışmış ve mağdur olmuş binlerce işçinin sosyal güvenlik haklarını geriye dönük sağlamalı. Mağdur işçiler yargı harçlarından muaf tutulmalı. Çalışma Bakanlığı bu konuda sorumluluğu olan kamu görevlileri hakkında adli soruşturmalara izin vermeli.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, silikozis ölümleri nedeniyle 71 iş yerinde denetim başlatmıştı. Denetimlerin ardından Bakan Faruk Çelik, sağlıksız şartlarda işçi çalıştıran 60 kot taşlama atölyesinin kapatılacağını açıklamıştı. Çelik, kot taşlama atölyelerinin genellikle Çorlu ve İstanbul'da bulunduğunu söyledi. 

Çoğu Doğu ve Güneydoğulu
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi üyesi Prof. Dr.  Zeki Kılıçaslan'a göre kot taşlamada üç ay çalışmak bile hastalığın gelişmesine yetiyor:
“Komite olarak 40 civarında kişinin hayatını kaybettiğini biliyoruz. Komitemizin çalışmaları sonucunda resmi olarak ulaştığımız hasta olan kişi sayısı 650 kişidir. Ancak hasta kişi sayısının 3 ila 5 bin arasında olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu sektörde yaklaşık olarak 10 bin kişi çalıştığını biliyoruz. Şu anda 140 kişi mahkeme kapılarında haklarını arıyorlar.” 
Silikozis, hastalığına yakalan işçilerin ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğulu olduğuna dikkat çeken Kılıçarslan, “Bu sektörde üç ay çalışan kişi bile bu hastalığa yakalanma ihtimali çok yüksek. Ancak bu sektörde üç-dört yıl çalışan işçiler var. Devletin bu kişilere ulaşması gerekiyor” diye konuştu.
CHP'li Mehmet Sevigen de ilkel koşullarda kot taşlama işçisi olarak çalıştığı için ölümcül silikozis hastalığına yakalananlar için yasa teklifi hazırladı. Teklif yasalaşırsa sigortaya bakılmaksızın bir kereye mahsus olmak üzere bu hastalığa yakalanan bütün işçilere emeklilik hakkı sağlanacak.


Radikal



__________________________________________________________________________________

KONUYLA İLGİLİ ESKİ BİR HABER;

__________________________________________________________________________________

Son aylarda işçi sağlığı konusunda Tuzla Tersane İşçilerinin yaşamaya devam ettiği soykırımın bir benzerine maruz kalan kot taşlama işçilerinden artık umudun tükenişine dair duyurular geliyor. Kapitalizmin kanlarını içerek beslendiği işçiler, üç kuruş uğruna daha gencecik yaşlarında hayata veda ediyorlar. Durumun en trajik yanı, bu kader daha en başından belirli olsa da çaresizce boyun eğiyorlar; yoksulluğun tüm ülkeyi kasıp kavurduğu günümüzde, insanlar 2-3 yıl çalışıp ardından öleceklerini bildikleri halde her türlü işi yapmak zorunda kalıyorlar. Kapitalizm yıkılmadıkça bu soykırımın ve efendi-köle düzeninin yıkılması mümkün görünmüyor.

Tedavisi mümkün olmayan silikozis hastalığına yakalanan bir işçinin dün yayınlanan mektubu, durumun korkunçluğunu en yalın haliyle gözler önüne seriyor…

“KAMUOYUNA”

LEYLEĞİN ATILMIŞ YAVRULARI
Leyleklerin yuvada besleyebileceğinden çok yavrusu olunca, yetiştirebileceği kadar yavruyu yuvada bırakıp, fazla olanları yuvadan atar. Bizler Bingöl' ün Karlıova ilçesi Taşlıçay köyünde doğduk. 1990'lı yıllara kadar hayvancılıkla olan geçimimiz iyi safhadaydı. Köyümüzün toplam 32 bin küçükbaş hayvanı vardı. Herkesin hayatı güllük gülistanlık iken köyümüze koruculuk getirildi. Köyümüz için pek de hayırlı olmayan günler de böylece başlamış oldu.

Köyden 86 insan korucu seçildi. 2 bin 100 nüfuslu bir köyde 86 kişinin, bu kişilerin ailelerini de 10 kişiden sayarsak, yalnızca 860 kişinin istihdamı sağlandı. Herkes yaylaya çıkamadığı için hayvanlarını satmak zorunda kaldı. Geri kalanların göç etmekten, gençlerin gurbete çıkıp çalışmaktan başka çareleri kalmadı.

Gurbete gelenlerden biri de bendim. Maddi imkansızlıklar yüzünden okulu bırakıp İstanbul'a geldim. Çocuk yaşta olduğum için iş bulmakta zorlandım epey. Önceleri bulduğum iş yerlerinde, yatma yeri vermedikleri için çalışamadım. Sonra İstanbul'a daha önce gelmiş arkadaşlarımızın çalıştığı kumlama atölyelerinde çalışmaya başladım.

CAZİP OLAN YATACAK YERİN DE OLMASIYDI
Bu atölyelerde yatma yeri veriyorlardı. Normal diğer iş yerlerinde çalışan kişilerle maaşlarımız aynıydı. Bize cazip gelişi sadece yatacak yer verdiklerindendi. Kumlama, Türkiye'ye yeni geldiği için fazla gelişmemişti. Karanlık bir odada deniz kumuyla kot beyazlatılıyordu. Kum fazla harcanmasın diye de odalara ufak fan takılıyordu. Bu işlerde çalışanlar ya bizim gibi yatma yeri sıkıntısı çekenler ya da yabancı uyruklu işçilerdi. 1999 yılında rodeo (kumlama) çok aşırı parladı. Neredeyse piyasaya sürülen bütün kotlara beyazlatma yapılıyordu. Bir anda aldığımız maaşlar piyasanın iki üç katına çıktı. Herkes köydeki veya çevredeki eşine dostuna bu işi tavsiye etti. Burada başka işlerde çalışan arkadaşlar dahil işlerini bırakıp kumlama işine girdiler.

KELEPİR BİR BODRUM BİR DE İŞÇİ GEREKLİYDİ
İstanbul'da iki elin parmaklarıyla sayılacak kadar kumlama atölyesi varken bu sayı yüzlere kadar çıktı. Hiç kumlama nedir bilmeyen sermayedarlar bir kumlama ustasına 3 kuruş fazla verip himayesinde rodeo kurdular. Rodeo açmak için bir kompresör, bir hava tankı, birkaç püskürtme tabancasından başka sermaye gerekmiyordu. Unutmadan, kelepir bir bodrum bir de çalışacak işçi gerekliydi. Bizler İstanbul'a gelip 1 sene 10 ay çalışıp, köyümüze 15 gün dinlenmeye giderdik.

SİGORTA NEDİR DUYMUŞTUK AMA…
Sigorta nedir duymuştuk ama ne için gerekli olduğunu anlatmamışlardı. Bizim gözümüzde sigorta 20 yıl aynı iş yerinde çalışanı emekli etmekti. Oysa sigorta hayatı garanti etmekmiş. Hadi bizler bilmiyorduk, peki devlet neredeydi; çalışan işyerleri vergiye tabiydi. Elektrik faturası ödüyorlardı, vergi ödüyorlardı. Peki merak etmiyorlar mıydı, bu iş yerinde ne üretiliyor, kimler çalışıyor. Sonuç itibariyle; senin belli iş yasaların ve bunun denetimi için kurumların var. Sen buraya elektrik, su verip vergi alıyorsan, merak edip denetleyeceksin; şartlara uygun, koyduğun yasaya uygunsa çalışma ruhsatı vereceksin.

Ve şu an hepimiz hastayız, hem de tedavisi olmayan bir hastalık. Sadece köyümüzde resmi olan hasta sayısı 187. Doktora gitmeyenlerle beraber 300 kişi hasta ve çaresiz ölümü bekliyoruz.

Türkiye'nin birçok bölgesinde bu işten hastalalnmış işçiler var. Bizim hikayemiz böyleydi; onlarınki kimbilir nasıl?

ATILMIŞ YAVRULAR BİZ MİYİZ?
Şimdiye kadar üç arkadaşımızı kaybettik ve yatağa mahkum dört arkadaşımız var; yaşamları oksijen tüpüne bağlı. Aslında hepimiz perişanız çünkü çalışamıyoruz, yürümekte bile zorluk çekiyoruz. Geçimi bize bağlı ailelerimiz var, onlara bakamıyoruz. Bu bize hastalıktan da çok koyuyor. Bizi bu hallere düşüren iş sahipleri kadar devlet de suçludur. Bize sahip çıkmalıdır; bizi iyileştiremezse bile en azından bundan sonraki yaşamımızı garanti altına almalıdır.

Şimdi merak ediyorum yazımı okuyup bize sahip çıkacaklar mı? Yoksa bu leylek hikayesine gerçekten inanacağım… Acaba atılmış yavrular biz miyiz?

Abdulhalim Demir

Kaynak: Anarsi.org


______________________

Derleme;

Bingolonline

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
20.08.2025
21:09
Avrupa Bankasın`dan Euro, Dolar ve Sterlin tahmini
Avrupa Bankasın'dan Euro, Dolar ve Sterlin tahmini
Danimarka'da bankacılık sektörünün önde gelen kuruluşlarından Danske Bank, Türk lirası karşısında başta dolar, Euro ve sterlin olmak üzere bazı döviz kurları için 1,3,6 ve 12 aylık öngörülerini paylaştı. Avrupa Bankası'nın kehanetine göre dolar bir yıl sonra 48 lirayı geçecek, euro ise 59 lira olacak.
20.08.2025
20:48
8. Toplu Sözleşmede son kararı Hakem Kurulu verecek
8. Toplu Sözleşmede son kararı Hakem Kurulu verecek
Milyonlarca memur ve memur emeklisi için gözler Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na çevrilirken kurulun kimlerden oluşacağı, sürecin nasıl işleyeceği ve zammın ne zaman belli olacağı merak ediliyor.
20.08.2025
14:57
Kalehan Enerji`den 12Bingölspor`a sponsorluk desteği
Kalehan Enerji'den 12Bingölspor'a sponsorluk desteği
Kalehan Enerji, 9 yıl aradan sonra amatör ligden 3. lige yükselen 12 Bingölspor'a 2025-26 sezonunda forma kol sponsoru oldu. 12 Bingölspor Kulübü Başkanı Mehmet Engin Özturan, Erzurum'da devam eden hazırlık kampını ziyaret eden Kalehan Enerji yetkililerine forma hediye edip destekleri için teşekkür etti.
20.08.2025
14:56
Bingöl`de uyuşturucuyla mücadele
Bingöl'de uyuşturucuyla mücadele
Bingöl Valiliği; 'İlimizin huzuru, vatandaşlarımızın can ile mal güvenliğinin sağlanması ve zehir tacirlerine karşı amansız mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir' açıklamasında bulundu.
20.08.2025
03:42
Resmî Gazete`de yayımlandı! Bingöl`ün kültür ve tarihine ışık tutacak çalışmalara öncülük edecek
Resmî Gazete'de yayımlandı! Bingöl'ün kültür ve tarihine ışık tutacak çalışmalara öncülük edecek
'Bingöl Üniversitesi Bingöl Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği' Resmî Gazete yayımlandı. 'Merkezin Görevleri' kısmında, Bingöl'ün tarihi, kültürü, ekonomisi konularında geniş çalışma olanakları yer alıyor.
20.08.2025
03:41
Hastanelerde QR kodla temizlik bildirimi
Hastanelerde QR kodla temizlik bildirimi
Sağlık Bakanlığı, tuvalet ve asansör gibi ortak alanların temizliğini hızlandırmak için QR kodlu 'anında bildirim' uygulamasını tüm hastanelerde yaygınlaştırıyor.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın