Marks'ın kapital'ini doğru okumakKutsal kitapları saymazsak Türkiye'de Atatürk'ün Nutuk'u ve Said Nursi'nin Risale-i Nur'undan sonra okuyup anlamadan en çok tartışılan kitap hiç şüphesiz Kapital'dir.![]() Okumadan, anlamadan tartışmalara son vermeye yönelik kitap önerilerimizin ilk sıralarında bu nedenle Kapital'i anlamaya kapı açan bir kitap yer alıyor. İthaki Yayınlarının 500. kitabı olarak basılan Kapital'i Okumak, Marksizmin temel kitabı Kapital'in mantığını tüm keşifleriyle gözler önüne sermeyi ve onu daha anlaşılır kılmayı amaçlıyor. Marx'ın ölümünün üzerinden daha yüzyıl geçmemişti ki onun düşüncesi ve eserleri pek çok bulanıklığın, yanlış yorumlamanın ve yanlış anlamanın nesnesi haline gelmişti. Althusser ve arkadaşları, ENS'de üç yıl süren seminerler boyunca tüm bu yanlış yorumlama, yanlış anlama ve bulanıklıkları Marx'ın düşüncesinden titizlikle ve ustalıkla ayıklayarak, Marx'ın doğru bir okumasının ilk örneklerini ortaya koydular. ![]() Kitapta, ünlü felsefecileden, Louis Althusser, Etienne Balibar, Roger Establet, Pierre Macherey, Jacques Rancière'nın konu üzerine görüşleri yer alıyor. Kitabın arka kapak yazısı için seçilen metin gerek Kapital'ın gerekse bu kitabın önemini yeterince yansıtıyor: “İnsanlar, kendi susuzluklarını gidermek için ortaya çıkarılmış, ama duydukları dehşet yüzünden tahammül edemedikleri kaynakları sonsuza dek köreltmeye ve toprağın derinliklerine gömmeye şiddetle çalışırlar. Yaklaşık bir yüzyıl boyunca akademik felsefe Marx'ın üzerine ölü toprağı serpti. Aynı zamanda da Marx'ın yol arkadaşları ve ardılları en dramatik ve en acil mücadelelere göğüs germek zorunda kaldılar ve Marx'ın felsefesi onların tarihsel girişiminden, iktisadi, politik ve ideolojik eylemlerinden ve bu felsefeyi öğretmek ve buna rehberlik etmekte kaçınılmaz olan eserlerden adım adım geçti. Bu uzun mücadele döneminde, Marx'ın felsefe fikri, tüm eylemi destekleyen bilgilerin saflığı ve kesinliği için kaçınılmaz olan özgül varoluş ve işleyiş bilinci kurtarılarak tüm kışkırtma ve saldırılara karşı savunuldu.” Kitabın sunumunda ise şu ifadeler yer alıyor: …Bu eser, (“Marksizm”in farklı akımlarının ötesinde) Marx'ın düşüncesinin yorumunun ya da (“içselci” ve “dışsalcı” modeller arasında sıkışmış) epistemolojinin konu ve konumunun, veyahut –daha ilerde anılacak belirsizliklere rağmen– yapısalcılık kavramının bir dönem işaret etmiş olduğu “özne” kategorisinin eleştirisinin yol açtığı politik felsefe ve tarih teorisi sorunlarının yarattığı tartışma ve araştırmalarda mihenk taşı ve referans olarak hizmet etmeye devam etmektedir. Bu üç teorik bağlam, etkileri bugün bile kendini hissettiren 1960'lı yılların entelektüel hareketi için tipik özelliktedir. Kapital'i Okumak, bu bağlamların bağlantısı açısından özellikle temsil edici bir eserdir. Gerçekten de, bu kitapta yer alan ve her bir yazarın kendi açıklamasını ve vurgusunu getirmeye çalıştığı metinlerde sürekli olarak iç içe geçmiş biçimde bulunan farklı projelerin buluşma noktasında hep bu eser yer alır. Bu projelerin ilki, Marx'ın bilimsel eserinin eleştirel olarak yeniden okunması ve Marx'ın kavramlarının insan bilimlerinin tüm alanında kullanılır hale gelmesidir. İkincisi, “yapısal nedensellik” fikri ışığında diyalektiğin kategori ve figürlerinin baştan başa elden geçirilmesidir. Bu “yapısal nedensellik” de, kelimenin tam anlamıyla kliniğin sınırları ötesinde Freudcu psikanaliz kavramlarının kapsamı üzerine bir düşünmeden ve tüm bilgi teorisinin (yani bu teorinin temel ya da ölçütlerinin) yerine metinlerin “semptomal okunması”, “teorik pratik” ve “bilgi etkileri”nin maddi üretimi sorunsalının konulması için felsefi bir teşebbüsten ayrı değildir. En azından öznel olarak tüm diğer projelere hükmeden sonuncu proje, esin kaynağı Spinoza olan (ya da yine o dönemde Althusser'in ifade ettiği gibi, “teorik anti-hümanizm” olan) ve komünizmi (Kapital'in III. Kitabında yer alan ve Engels'in Anti-Dühring'de yeniden kullandığı ünlü deyişe göre) “zorunluluğun egemenliğinden çıkış” olarak görmektense, özgürlüğün zorunlu geleceği olarak düşünen komünist bir politika arayışıdır. Tüm bu nedenlerle –ve asla tartışmaya, hattâ polemiğe yol açmaktan kaçınmadan– Kapital'i Okumak, sonunda birçok kişinin gözünde, Fransa'da ve dış ülkelerde bir tür klasik halini aldı. Aslında başlangıçta, 1964-1965 ders yılında Ulm Sokağı'ndaki Yüksek Öğretmen Okulu'nda, o dönemde “müzakereci doçent” ve Edebiyat bölümü sekreterliği görevinde bulunan Louis Althusser'in yönetiminde verilen bir seminerin yazıya dökülmesidir bu metin. YORUM YAZIN ![]()
|
|