KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
18 Ağustos 2025 Pazartesi
°C

Nar çiçekleri

Nar çiçekleri
04 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE 14:00
0
1347
0
AA aa
Bugün salı...
Bugün beni ilk defa yemeğe çıkardılar...

Biliyorum, “bugün pazar, bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar”ın melodik çarpıcılığı yok, “bugün salı” diye başladığınızda ama duygu aynı duygu.

Dört aydan beri ilk kez bir öğlen vakti, bahçesinde havuzu, havuzunda fıskiyesi olan, yeşil yüksek ağaçların gölgelediği bir bahçede yemek yedim.

Harika bir sebze çorbası içtim.

Arada bir öten sıcaktan yorulmuş kuşların sesini dinledim.

Sonra Sultanahmet'in korkunç kalabalığına çıktım.

Şortlu turistler, çarşaflı kadınlar, işportacılar, trafik polisleri, sıra sıra dizilmiş kocaman otobüsler, bir dirseklerini pencereden dışarı çıkarmış bezgin şoförler, Ayasofya, Sultanahmet...

Arkeoloji Müzesi'nin önünden Sirkeci'ye indim.

Çok uzun yıllar önce o müzenin bahçesinde, antik sütunların mermer kalıntıları üzerinde çay içerdik.

Mermerlerin kenarına zamanın kazıdığı derin çizgileri ve siyaha çalan koyu gölgeliği hatırlıyorum.

Sirkeci'nin arka sokaklarında şık lokantalar, zarif oteller açılmış.

Bir vakitler orada bir otelde kalmıştım.

Yandaki matbaanın rotatif gürültüleri dolardı odaya.

Bir kız seviyordum o zamanlar.

Ayrılmak zorunda olduğumu bilerek seviyordum.

Öyle sevmek zordur.

Hayal kuramadan, hayal kuramayacağını, bir hayale bile yer olmadığını bilerek sevmek bunaltır insanı.

Aşk, hayalsiz olmaz.

Gene de severdim.

Hayal kurmadan, o çaresizlikte sığınacak bir hayal bile bulamadan severdim.

Ayrılacağımız günü bekleyerek severdim.

Dar yollardan Eminönü'ne döndüm.

Oralarda yürümüşlüğüm çoktur.

Bazı geceler Cağaloğlu'ndaki gazeteden çıktığımda ilk romanımın cümlelerini düşünerek geçerdim ıssızlaşmış caddelerden.

Yenicami'nin önünde güvercinler sabahı beklerdi.

Bazen de Mehmet Güreli'yle yürürdük.

Gelecekten konuşurduk.

Yapmak istediklerimizden, ümitlerimizden, öfkelerimizden.

Konuştuklarımızdan çoğunu yaptık.

Bazen de diğer arkadaşlarımızla Galata Köprüsü'nün altındaki balıkçıya giderdik.

Çok gülerdik.

Çoban salatası harika olurdu.

Paramız yetmediğinde veresiyeye yazarlardı.

Küçük tekneler, şehir hatları vapurları geçerdi, denizin üstünde mazot yaldızları parlardı, demir ve yosun kokardı köprü.

Köprüden Karaköy'e vardım.

Kerhanenin alt sokağından geçtim.

Ben size söyleyeyim ama siz kimseye söylemeyin, oraya ilk ortaokuldayken gitmiştim.

İçeri girerken birer sigara yakmıştık.

Sigaraların bizi büyük adamlar gibi göstereceğine inanıyorduk.

Çok heyecanlıydık.

İçerisini hâlâ hatırlarım ama size anlatmayacağım.

Kılıç Ali Paşa Camii'nin önünde trafik tıkandı.

O camide hatıralarım çok fazladır.

Şadırvanının sesini bilirim, sabaha karşı suyun akışını, ezanın okunuşunu, ilk ezanla gelen uykulu müminleri, kadirbilir imamını, pembe buğulu gri bir aydınlığın içinde yükselen minarelerini.

Dolmabahçe'ye vardım.

Bir yaz sabahı orada genç bir kadın bana İngilizce şarkılar söylemişti.

Deniz usul usul vuruyordu rıhtıma.

Ben ona padişahları anlatmıştım.

Ve, padişahların komik hikayelerini.

Ne kadar çok gülmüştü.

Beşiktaş'tan Yıldız'a saptım.

Pazar geceleri Beşiktaş İskelesi'nden vapura biner yatılı okula giderdim.

Benim gibi erkenden okula giden bir iki öğrenci, birliğine dönen bir iki izinli er olurdu.

Vapurun çaycısı ıslak tepsisiyle ılık çaylar dolaştırırdı.

Kimse konuşmazdı.

Hafta sonu yaşadıklarını düşünürdü ve sıkıcı geçecek haftanın ağırlığını hissederdi.

Kömür dumanı ve rutubet kokardı vapur.

Işıklar alabildiğine sönük olurdu.

Yıldız'ı çıkıp köprüye saptım.

Epeyce bir zaman durduk orada öyle.

Başımı sola çevirip baktım.

Minicik bir nar ağacı.

Üstünde uçuk kırmızı çiçekleri.

Yaz daha yeni başlarken, ağaç kışın vereceği meyvenin hazırlığını yapıyordu.

Ümit doluydu çiçekler, ben de ümitlendim, bütün bir hayat, bütün yaşanılanlar, sonunda, çiçeklere baktığında meyveleri görmeyi ve ümitlenmeyi öğretiyordu.

“Meyveler, çiçeklerin vaatlerini aştılar” diyen, bıçağını da kalemi gibi haşin kullanan katil Fransız'ı hatırladım.

Ve, dedim ki kendime, “ümidini hiç kesme.”

“Sen çiçekleri görüyorsun ya, meyveleri sen görmesen de biri mutlaka görür.”

ahmetaltan@gazetem.net

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
18.08.2025
02:56
Bingöl`de trafik kazası: 11 yaralı
Bingöl'de trafik kazası: 11 yaralı
Bingöl'de iki hafif ticari aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 11 kişi yaralandı.
18.08.2025
02:55
Dilektepelilerin en büyük dileği sağlıklı su!
Dilektepelilerin en büyük dileği sağlıklı su!
Dilektepe Köyü'nde İçme Suyu Çilesi: Çeşmeden Çamurlu ve Köpüklü Su Akıyor
18.08.2025
02:54
Üniversiteye ‘Sorumluluk` Çağrısı!
Üniversiteye 'Sorumluluk' Çağrısı!
Bingöl Üniversitesi Termal Tesislerinde yaşanan boğulma vakası üzerine açıklamada bulunan Bingöl Kent Konseyi Başkanı Kuyuldar; 'Önlemler, kâğıt üzerinde değil, fiilen ve eksiksiz olarak hayata geçirilmelidir' dedi.
18.08.2025
02:53
Askeri helikopter onlar için havalandı!
Askeri helikopter onlar için havalandı!
Bingöl'de ulaşımın güçlükle sağlandığı bölgede zehirlenen 4 vatandaş, askeri helikopterle alınarak hastaneye ulaştırıldı.
18.08.2025
02:52
Bu yöntemle yama olur mu?
Bu yöntemle yama olur mu?
Karlıova İlçesi Bağlıisa grup köy yolunda toprak üzerine zift serpiştirilerek yama çalışması yapıldığını iddia eden DEM Partili Meclis Üyeleri; 'Yapılan bu asfalt çalışması bırakın bir kışı, sonbahar yağmurlarını bile çıkaramaz' dediler.
18.08.2025
02:50
Dünya Dinlerine
Dünya Dinlerine 'Kuraklığa Karşı Tek Ses Olma' Çağrısı!
Almanya'daki camilere mektup bıraktıklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı, Vatikan ve diğer din merkezlerine de mektup göndereceklerini belirten Hungo bungo Hareketi Başkanı Bilal Salcı, gelecek kuşaklara savaşsız, açlık olmayan, yoksulluğun, hastalıkların ve göçün bittiği bir yeni dünya bırakılabileceğinin altını çizdi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın