Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerin tümünde eğitim başlıca olmak üzere çok sayıda sorun olduğunu kaydeden Uç, tüm bölgenin özellikle eğitim hizmetlerinden mahrum bırakıldığını söyledi.

İLÇELERİN DURUMU

İlçelerde yaşanan sorunların il merkezini aştığını vurgulayan Uç, “Merkezde eğitim adına sıkıntılar olsa da ilçelerimiz ciddi anlamda sorunların içerisinde yığılmış durumda. Özellikle kuzey ilçelerimiz sorunların başta gelen yerleri. Yedisu'da ilçe milli eğitiminden tutunda okul müdürlüklerin hepsi görevlendirmeyle işlerinin başındalar. Sadece Yedisu değil, Genç ve Solhan'ı çıkarırsak Adaklı, Kiğı, Yayladere ve Karlıova'nın bazı yerleri görevlendirmenin sıklıkla yaşandığı ilçeler” dedi.

Öğretim alanındaki en büyük sıkıntının başında yer alan ‘birleştirilmiş sınıflar' kolduğunu vurguladı. 285 ilkokulunun yüzde 70'inin birleştirilmiş sınıflardan oluştuğunu ifade ederek, okuma ve yazmada büyük sıkıntılar yaşandığına işaret etti.

ÖĞRETMEN SİRKÜLASYONU

Açıklamasında başarısızlığın en büyük etkenlerinden biri olan öğretmen sirkülasyonuna dikkat çeken Uç, “gelen öğretmenlerin birçoğu 3 yıl görev süresini doldurduktan sonra başka illere gidiyorlar. Ben bu durumda öğretmenlerimizi suçlamıyorum, devletin doğuda görev yapan öğretmenlerimize yeni bir yapılandırma getirilmesinden yanayım. Böylelikle öğrencilerimiz öğretmen sirkülasyonundan az etkilenirler ve o kadar değişime de bizzat tanık olmayacaklar bildiğimiz üzere sık sık değişen öğretmen kadrosundan öğrencilerimiz olumsuz etkilenecektir” dedi.

KÖY OKULLARI

Açıklamasında köy okullarındaki sorunlara ve birleştirilmiş sınıflara dikkat çeken Uç, “Köylerin durumu belli eğitim adına sorunların başkenti köy okulları diyebiliriz. Birleştirilmiş sınıfların soğukluğunda yetenekleri yitip giden hayata tutunmada dezavantajda olan kardeşlerimiz var oralarda. Biz onların ne halde olduklarını, gidip görene kadar bilmiyorduk. En başta yapılması gereken üç şey vardı kıyafet, kırtasiye ve kitap yardımı. En önemlisi kitap diyebiliriz öğrenci okumak istiyor ama kitap yok ve kütüphane de yok, sadece bir dolap var dolabın içerisinde 10 veya 20 kitap var. Bu kapsamda, başlattığımız kampanyalarla bizlere destek olan çevrelerle yaralara mehlem olmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

SİYASETİN MECLİSLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Açıklamasında, siyasetin öğrenci meclisleri üzerindeki etkilerini aktaran Uç, şunları kaydetti: “Bingöl'ümüzü var olan gücümüzle Türkiye Öğrenci Meclisinde Özel Erzurum Birleşiminde dillendirmeye gitmiştik. Ne yazık ki Türkiye Öğrenci Meclisi eğitim sorun sıkıntıların konuşulduğu bir yer değil de, siyasetin konuşulduğu bir yer haline gelmiş durumda. Bu süreçten sonra bu meclisin öğrencilerin menfaati doğrultusunda bir katkı sunmayacağını sadece siyasi partilerin görüşlerinin konuşulduğu bir merkez haline getirildi ki bunu yapan da biz öğrencileriz. Bambaşka bir yere taşındı ve böyle olacağına kapatılmasından yanayım. Yönetmeliği olmayan bir meclis sadece yönerge üzerine kurulu bir meclis ki zaten birçok öğrenci kardeşlerimiz bu meclisin olduğundan bihaber.”

Kurum ve işadamlarına seslenen Uç, “Son söz olarak imkân sahipleri kişiler ve kurumlara seslenmek istiyorum Sizler Genç'e, Kiğı'ya, Karlıova'ya, Yedisu'ya, Solhan'a, Yayladere'ye ve Adaklı'ya gitmezseniz öğrenciler mahrum kalmaya devam eder, muhtaç olurlar. Köylere ışık götürmelisiniz” dedi.

0