KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
11 Temmuz 2025 Cuma
°C

Önce vicdanınızı temizleyin

Yaşadığınız hayat kimin, size dayak zoruyla mı başkaları için yaşayın diyorlar, tercihler kimin elinde? Yıldız Batırbaygil yazıyor

Önce vicdanınızı temizleyin
19 AĞUSTOS 2008 SALI 11:22
0
966
0
AA aa
Einstein'in  e=mc 2 kuramını iddia ettiğinden bu yana, evrende madde ve enerji ilişkisinin  ulaştığı teknolojik bilgi birikimi çok daha değişik seviyelere erişmiştir. Artık evrende her şeyin bir enerji olduğu bilinmektedir.
20. yüzyıla kadar maddenin en küçük bölünemeyen parçası olan  atom, bölünerek türevleri olan  proton, nötron ve elektrona indirgenmiştir. Bu parçacıklar zaman içersinde  takyon, foton, kuark ve kuantum gibi alt parçalara  bölünerek ispatları yapılmıştır. Şu anda ise bilimin ulaştığı en son nokta HİLBERT UZAYCIĞI diye isimlendirilen ve saf  enerji noktacığı kabul edilen bir parçaya kadar dayanmıştır. Yani zaman içersinde bu parçadan daha küçüğü tespit edilemezse, evreni oluşturan en ufak yapı taşı veya evrenin tuğlası olarak kabul edilecektir. Hilbert Uzaycığı denilen bu parça SAF ENERJİNİN evrendeki özünü teşkil etmektedir.
      

Metafizik, uzay fiziği veya nükleer fizikle uğraşan  bilim adamları da dahil olmak üzere bilim artık maddenin 4. boyutu olduğu kabul edilen  ZAMAN'ın bile bir enerji  türü olduğunu savunmaktadır.  Yani evren bir enerji topudur. Sadece bu enerjilerin frekansları değişik olduğu için, insanlar enerjileri değişik  madde ve materyaller olarak  görmektedirler.  Zaten insan  gözünün görme sınırının dalga boyu  6400 Anstromu aşamadığı  için bu enerjilerin oluşturduğu  skalada   çok dar bir alanı  algılayabilmektedir.  Eğer dalga boyu  10 000 Angstromdan daha yüksek ışınları ve enerjileri  algılayabilseydi , evrende ve yeryüzünde var olduğu  söylenen ve bizim göremediğimiz değişik varlıkları görebilirdik.  
       

Einstein'in çok sevdiğim bir lafını yazmadan geçemeyeceğim. Bir atomu parçalamak, bir insanın önyargılarını kırmaktan daha kolaydır. 
         

Daha öncede yazdığım gibi insanlar karşısındakini yargılamaktan sevmeye zaman bulamadığı, kibirlerine yenilip herkesi küçük  görmeye devam ettiği ve  paylaşmayı bilmediği süresince mutlu olamayacaklar. Mutsuzluk da hastalık getirdiğine göre her zaman hep bir yerleriniz ağrıyacak ,hep kendinizi huzursuz ve mutsuz hissedeceksiniz. Önce vicdanınızı temizleyin. Yapmak istemediğiniz şeyler için  kendinizi haklı çıkarmak  adına  yalanlara baş vurmayın. Bilin ki yalan çok çeşitlidir bir gün hangisini söylediğinizi unutur çok mahcup olursunuz. Oysa doğru her zaman aynıdır. İnsanı hiç mahcup etmez. Bu tür çok hastam oldu, vicdanlarını rahatlattıkları gün bütün sıkıntıları bitti ve dünyaya yeniden gelmiş gibi olduk dediler. Hayat biliyorsunuz  çok kısa, kin,nefret, öfke ve affedememezlik  duygularıyla geçecek bir ömrün kime faydası olabilir ki? Hayatı özetleyen çok güzel bir söz vardır. ( Ana rahminden düştük pazara , kefen alıp girmek için mezara ) .İşte hayat bu. Artı ve eksileriyle yaşamamız gereken ve mutluluk  dediğimiz molalarla sürdürmeye çalıştırdığımız  kısa bir  yolculuk. Önemli olan  mutluluk ve mutsuzlukları, ihtiyaç ve istekleri karıştırmamak. İstekler hiç bitmez ama ihtiyaçlar sınırlıdır. İhtiyaçlar elzemdir. Arsız olmamamız ve elimizdekilerle yetinmemiz ve bunların ne kadar büyük bir nimet olduğunu görmemiz lazımdır. Ara sıra mezarlığa gidin ve bakın. Son durak orada. Tek başınıza gittiğiniz, hırslarınızın hiçbir ürününü götüremediğiniz yer orası. Mutsuzum dediğiniz konuların bir avuç toprağa karışıp değerini bir anda yitirdiği duygularınızın basitliğini görmeniz için en iyi yer orası değil mi ?  Hayatı niçin yaşıyorsunuz ,amacınız ne ? Hayat sürekli etrafı fırçalamak, hava atmak , dedikodu yapmak , onu bunu kıskanmak mıdır? Siz bu kadar körmüsünüz ? Motor-nöron bozukluğu olan bir hastam vardı. Çok sıkıntıları vardı ama bir tanesi ellerini ve kollarını sağlıklı insanlar gibi kaldıramıyordu ve çok güçsüzdüler. Üçüncü seansın gecesi evden beni aradı, ağlıyordu ve bana dedi ki  ( Bu gün ne oldu biliyormusunuz. Misafir gelmişti ve çay koyup tepsiyi ben taşıdım. ) birkaç gün  sonra ( Paltomu artık kendim giyebiliyorum) dedi. Düşünün bizim hergün otomatik, hiç düşünmeden yaptığımız hareketler aslında nekadar önemli. Biliyormusunuz o günden beri paltomu kimseye tutturmadım. Ellerimi kollarımı paltomun kollarından geçirirken tarif edemeyeceğim bir haz alıyorum ve hep şükrediyorum bu hareketi yapabildiğim için… Yapabildiğiniz her şeyi kendiniz yapın ve her uzvunuzu kullanırken şükredin… 
   

Aslına bakarsanız bazı insanlar hep kendi hayatımı yaşamıyorum, başkalarının hayatını yaşıyorum derler. Peki bu yaşadığınız hayat kimin, size dayak zoruyla mı başkaları için yaşayın diyorlar, tercihler kimin elinde.. Bırakın bu zırvaları, kimse yapmak istemediği şeyleri zorla yapmıyor. Bunlar bizim tercihlerimiz. Kendimize bari dürüst olalım. Sanıyorum hayatı tanımak,kendimizi tanımak  lazım. Yapabileceklerimizi, zorlanarak veya hatır için yapabileceklerimizi bilmemiz lazım ama daha önemlisi yaptığımız şeyleri başkalarının kafalarına kakmadan yapmamız lazım. Hep pozitif düşünüp, pozitif davranmamız lazım. Bu sayıya kadar negatifleri yok etmeniz çok kolay daha ileriki sayılarda size bunun yolunu  anlatacağım demiştim ,sanırım zamanı geldi. Belki size biraz kocakarı tarifi gibi gelecek ama eğer enerjileri hisseden biriyseniz negatiflerin pozitife dönüştüğünde çok güzel bir şekilde bunları hissedebileceksiniz. Öncelikle ÜZERLİK OTU sanırım çoğunuz bunu bilirsiniz. Yıkanamayan her şey için bunu kullanabilirsiniz. Bir miktar üzerlik otunu bir tavada yakın ve dumanları tütmeye başladığı zaman evde herkesin başının üzerinden döndürerek geçirin ve bu esnada bildiğiniz duaları okuyun. Buharlarının rehavet verme özelliği sizi rahatlatacak ve böylece de pozitif olacaksınız..Evdeki eşyaları özellikle de gardırobun içindeki elbiselerinizi,oturduğunuz koltuklarınızı ve yatak odanızı da tütsüleyin. Belki anneannelerinizin bir zamanlar nazar için size bu otu kullandığını hatırlayacaksınız. Gelelim yıkanan nesnelere. Elma sirkesi bu konuda bir mucize. Hani negatif olduğundan şüphelendiğiniz biblolarınız, antikalarınız var ya işte onları elma sirkeli tuzlu suyla silin veya yıkayın ama bu işlemi yaparken içinizden hep dua edin Çok yorgun ve stresli olduğunuz günlerde de banyo yaparken kafanıza biraz elma sirkesi dökerek duş yapın. Bu arada elma sirkesi hakkında size daha detaylı bilgi vermek istiyorum.  Elma sirkesi, doğal bir yaşam iksiridir!
 

Bileşimi: Kalsiyum, flüor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri..
 Burada size, bedeninizi genel anlamda güçlendirmek, çeşitli hastalık belirtilerini hafifletmek ve gerekli cilt bakımını yapmak için elma sirkesini nasıl kullanabileceğinizi de anlatmak istiyorum.
 Kullanım biçimleri: Doğal elma sirkesinin en etkili kullanım biçimi, çiçek balı ile karıştırılarak oluşturulur:
*1 bardak su
*1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesi
*1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı
 Hepsi iyice karıştırılır ve sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan koruyabilecektir. Bu enerji kokteyli ayrıca size canlılık ve güç kazandıracak ve ileri yaşlara kadar sağlıklı ve mutlu kalmanıza önemli katkılar sağlayacaktır.
Ama burada çiçek balını da yakından tanımamız gerekiyor:
 Çiçek balının bileşimi: Şeker: %32 üzüm sekeri (glikoz), %39 meyve sekeri, %7 malt sekeri.
 100g balda MGK mineraller: Sodyum 7, potasyum 45, kalsiyum 5, fosfor 20, magnezyum 3, demir 1mg.
100g balda mg vitaminler: B1 0,03, B2 0,05, Niacin 0,1, C 1mg.
Sabahları aç karnına içtiğiniz bir bardak elma sirkesi-bal kokteylinin içindeki müthiş zenginliği öğrenmiş bulunuyorsunuz artık.
 Bu zenginliğin sağlığımıza yaptığı katkılara da söyle kısaca bir  göz atmamız herhalde yararlı olacaktır:
 -Öncelikle bedenimiz güçlenir ve bedensel uğraşlara ve strese karşı koyabilecek dayanıklılığı kazanır.
Sirkenin içerdiği yüksek orandaki potasyum sayesinde, kalp kasları dahil olmak üzere tüm kas yapısı da güçlenecektir. Kramplara karşı, kokteylinizi maden suyu ile hazırlayabilir ve her öğünde 1 bardak içebilirsiniz.
 -Sık sık grip, soğuk algınlığı veya üst solunum yolları iltihabına yakalanan kişiler, bağışıklık sistemleri sirke-bal kokteyli sayesinde güçleneceği için, bu tür sıkıntılardan büyük çapta kurtulmuş olacaklardır. Ama bu tedaviyi aşağıdaki plana göre uygulamakla kalıcı sonuçlara ulaşabilmek mümkün olacaktır.
-Soğuk algınlığı ve grip zamanlarından önce, 4 haftalık bir sirke-  bal kokteyli kürüne başlayın ve günde 3 bardak için.
-Ayrıca, 4 gün boyunca akşam saatlerinde 1 Echinacea preparati alın. Üç gün ara verdikten sonra yine 4 gün devam edin ve bu tedaviyi 4 hafta boyunca sürdürün.
Bu tedavi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu tedaviyi ayrıca doğal C vitamini ile de destekleyin.
-Sirke-bal kokteyli nezleye karşı da bedeni güçlendirecektir. Nezleye karşı ayrıca, 1 ölçü elma sirkesi 2 ölçü suya karıştırılır, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve inhalasyon tedavisi uygulanır.
-Boğaz ağrısı ve ses kısıklığında, 1 ölçü elma sirkesi ile 3 ölçü ılık su karıştırılır ve saat başı derin gargaralar yapıldıktan sonra tükürülür. Bu gargaraların adaçayı ile dönüşümlü yapılması etkiyi daha da arttıracaktır.
-Öksürüğe karşı, 4 yemek kaşığı dolusu akışkan balla 3 tatlı kaşığı elma sirkesini iyice karıştırın. Öksürük gıcığına karşı yarım tatlı kaşığı alın ve yavaş yavaş yutun. Ayrıca, bolca kekik çayını balla tatlandırın ve yudumlayarak için.
-Vajinal akıntılara karşı, 1 ölçü elma sirkesi 4 ölçü ılık suyla karıştırılır. Temiz bir şırıngaya çekilen sıvı günde pek çok kere vajinaya boşaltılır. Sirke-su karışımının vajinada 1-2 dakika kalması yeterlidir.
 
Salatalarda öncelikle elma sirkesi kullanılır.
-Varise karşı, elma sirkesiyle ıslatılan bir bez baldıra sarılır ve  20 dakika etkilemeye bırakılır.
-Hemoroite karşı, yarım su bardağı elma sirkesi ve bir su bardağı adaçayı katkılı ılık oturma banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.
 -Gaz şişkinliğine karşı, her öğünden yarım saat önce 1 bardak elma sirkesi-bal kokteyli içerek, sağlıklı bir bağırsak florasının temelini atın. Bu kokteyle rezene veya Frenk kimyonu çayı da ekleyebilirsiniz.
-Kabızlığa karşı, günde pek çok kere, 1 bardak suya 1 tatlı kasığı elma sirkesi sek kolesterole karşı, günde pek çok kere elma sirkesi ekleyerek için. Ayrıca, 4 litre ılık suya 1 su bardağı dolusu elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek ayak banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.
-Yaraların çabuk iyileşmesi için, günde 3 bardak elma sirkesi-bal kokteyli için. İltihaplanmayı önlemek için, elma sirkesiyle ıslattığınız bir pamukla günde pek çok kere yarayı nemlendirin.
-Ergenlik sivilcelerine karşı, her yemekten yarım saat önce , içine  1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenmiş 1 bardak su için. Yüzünüze buğu banyoları uygulayın: 1 litre kaynar derecede sıcak  suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu Mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek  5-10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın!
-Güneş yanığına karşı, inceltilmemiş elma sirkesi, kızarmış olan bölgelere dikkatle sürülür veya 3 yemek kaşığı elma sirkesi eklenmiş soğuk bir banyo alınır. Banyo süresi 10 dakikadır.
Elma sirkesinin pH değeri (asit derecesi), derimizin pH değeri ile hemen hemen eşit düzeydedir. Dolayısıyla, derimizin asidik koruma örtüsünün güçlendirilmesinde elma sirkesinin kullanımı önemle önerilmelidir.
 

Uyarı: Elmanın ve elma sirkesinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.
Gördüğünüz gibi mucizevi elma sirkesinin işe yaramadığı yer yok.
 

Hepinize beyin gücünüzü olumlu kullanabilmez için  bol enerjili ve sağlıklı günler diliyorum…….  
    


YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
11.07.2025
15:15
Bingöl`de aranan 4 şüpheli yakalandı
Bingöl'de aranan 4 şüpheli yakalandı
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, çeşitli suçlardan aranan 4 şüpheli yakalandı. İkisi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
11.07.2025
15:03
8 yıl hapis cezası vardı! Yakalandı
8 yıl hapis cezası vardı! Yakalandı
Bingöl'de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmada, uyuşturucu suçundan 8 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan zanlı yakalandı.
11.07.2025
14:51
Bingöl`de 843 kök kenevir bitkisi ele geçirildi
Bingöl'de 843 kök kenevir bitkisi ele geçirildi
Bingöl'de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmada, 843 kök kenevir bitkisi ele geçirildi.
10.07.2025
18:41
Bingöl`de 60 dönüme 400 konteynerlik geçici barınma alanı
Bingöl'de 60 dönüme 400 konteynerlik geçici barınma alanı
Bingöl'de 'Mehmetçik AFAD Destek Üssü Geçici Barınma Alanı' kurulması için protokol imzalandı. Kurulacak alanda yaklaşık 400 konteynerin yer alacağı bilgisini paylaşan Vali Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediyesinin altyapı, elektrik ve içme suyu gibi tüm ihtiyaçları karşılayacağını belirtti.
10.07.2025
15:19
Bingöl`de engellilerin tepkisi!
Bingöl'de engellilerin tepkisi! 'Öncelik hakkımız ihlal ediliyor!'
Bingöl Devlet Hastanesi personel ve yönetimine defalarca uyarıda bulunmalarına rağmen herhangi bir düzelme olmadığı gibi bir muhatap da bulamadıklarını savunan Bingöl Engelliler Platformu Sözcüsü Belgin, çözüm çağrısında bulundu ve Vali Ahmet Hamdi Usta'dan destek talep etti.
10.07.2025
14:54
Aile hekimleri için yeni düzenleme! O süre uzatıldı
Aile hekimleri için yeni düzenleme! O süre uzatıldı
Aile Hekimliği Yönetmeliği'nde yapılan yeni düzenleme Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, muayeneye gitmeyen hasta nedeniyle kesilen maaşlarda süre kriteri 6 aydan 1 yıla çıkarıldı. İşte tüm detaylar...
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın