Gazi Osman Paşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Osman Çakmak” Mevcut sistem topluma hizmeti adeta yasaklıyor. Örneğin firmalara sanayiye danışmanlık yapmanın önünde ciddi kısıtlamalar var. Üniversitelerde üretilen bilginin geniş halk kitlelerine yayılması için Türkçe yayınlar yerine yabancı dilde yayın özendiriliyor.
Akademik terfilerde halka hizmete yönelik çalışmalara hiç dikkate alınmıyor diyebiliriz. Varsa yoksa yabancı yayın. Acaba yabancı dergilerde yayın sayısı artınca Türkiye gelişecek mi? Bu düşünülmüyor. Proje seçiminde olsun akademik terfilerde olsun değerlendirme kriterlerine bakınca gerek TÜBİTAK olsun ve gerekse de YÖK olsun, yayın ve makale yapılınca (özellikle uluslararası atıf dizinine –SCI- giren dergilerde) her şey halloluyor havası veriliyor.
SCI yayın sayısı artınca acaba Türkiye gelişecek mi? İşte bu soruyu kimse sormuyor. Gelişmiş ülkeler gelişmişlik düzeyini SCI yayını ile değil yüksek teknoloji ürünlerinin satış rakamları ile ölçüyor. Bu ülkeler işe yararlı bir buluş yaptıklarında onu kesinlikle yayınlamıyor. Sonuç çıkarmadan, onu uygulamaya dönüştürmeden, daha gelişmişini bulmadan dışarıya duyurmuyorlar. Kendisi daha üst bir teknolojiye geçince de patent olarak yüklü para ile dışarıya satıyorlar ”dedi.
Çakmak ”Önce şunu sormalıyız? Her şeyden önce sorulması gereken, Öğrenciye ne hizmet verdik? Sonra mahalli şehrimize ve bölgeye ne hizmet verdik? Sonra ülkeye sonra dünyaya ne hizmet verdik? Dünya bilimine katkı bence en sonra gelir. Çok açık ve bellidir ki yayın yapmak hedef ve gaye olamaz. O zaman yapılan bilimsel çalışma değil yayıncılık oyunu haline geliyor. . Malum oyunda kimsenin işine yarayan bir sonuç ortaya çıkmaz. Sonra yayın çıkarmak öyle zor bir şey değildir. Bir tezgâh kurarsın. Parametreleri değiştirip bir sürü yayın çıkarabilirsin. Mühim olan bu yayınlardan istifade ve bunun da somut olarak gösterilmesidir. Türkiye'de olan budur bir bakıma. Yayın bir paylaşmadır. Kişi hakikaten çok değerli çalışmalar yapar ve bunu paylaşır. Bu gaye haline gelirse bu bir oyun haline gelir. Türkiye'de olduğu gibi” dedi.
Çakmak ”Kişiler araştırma yapınca bu sonunda topluma hizmet olarak döner. Mevcut üniversite sistemi halka hizmet sunmayı ve halkla bütünleşmeyi halka önderlik etmeyi bırakın teşvik etmeyi sanki bir bakıma tam tersini yapıyor. Halktan sanki kopun mesajı veriliyor. Ülkemizde bir üniversite danışmanlık yapıp para kazanacak olursanız başınız biraz daha derde girebilir. Hâlbuki dışarıda örneğin ABD de birçok üniversitelerde, üniversite öğretim üyelerine diyor ki bir gün tatil. Piyasaya çıkın danışmanlık yapın diyor. Ve istediğiniz kadar da para kazanın. Benim için mühim olan bilgi birikiminizin topluma mal edilmesi. Sene sonunda öğretim üyelerinden rapor istiyor. Kaç tane firmaya danışmanlık yaptın? Onların isimleri nelerdir? Ne kadar çok firmaya danışmanlık vermişsen bu öğretim üyesinin değerini artırıyor. Demek ki piyasa bizim bilgi birikimimize önem vermiş ki bizi danışman olarak işe almış ben de değerli bir elemanım ki danışman olarak onlara hizmet veriyorum” dedi.
haber7