13 Nisan 2007 tarihinde yerel basında yayınlanan açıklamalarına karşılık olarak Eğitim Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada Eğitim-Sen için ‘sözde sendika' ifadelerinin yer aldığını belirten Eğitim-Sen Bingöl Şubesi Mali Sekreteri Muzaffer Aydın; “Bu cümleleri sarf edebilmek için Türkiye'nin sendikal mücadele tarihinden bihaber, art niyetli ve cüretkâr olmak gerektiğini düşünüyoruz. Yoksa aklı başında hiç kimsenin Eğitim Sen'e sözde sıfatını yakıştırmayacağı kesindir” dedi.
Eğitim Bir-Sen'in açıklamasında Eğitim-Sen'in ve KESK Merkez Yönetim Kurullarında bulunan yöneticileri kast edilerek, insanların manevi yaşantılarına saygılı olmadıkları suçlamasında bulunulduğunu söyleyen Aydın, ‘bu suçlamayı yapan herkesten açıkça şu soruyu yanıtlamalarını istiyoruz' dedi ve sorusunu yöneltti.
Aydın: “Dinsel motiflerin kendisini modern demokratik ilkelerle yenilemesi yanlışlığının, demokratik tabiatın zaten insanı, toplumu, evreni tanımlayan teolojik yansımaların doğasında nasıl aranması gerektiği? Çünkü bu soru cevaplanmadan ne suçlamayı yapanların ne yapmaya çalıştığı nede Eğitim Sen'in demokratik anlayışı anlaşılabilir. Çünkü Eğitim-Sen çok sesliliğe farklı görüş sahibi olmaya verdiği değer sonucu eğitimsen olmuştur”
Eğitim Bir-Sen'in yaptığı açıklamada, 14 Nisan 2007 tarihinde yapılan Cumhuriyet mitingine katılmayla ilgili bir suçlamada bulunulduğunu da ifade eden Aydın, suçlamanın niyetle ve derin bilgi sahibi olunmadan yapıldığından dolayı muhatap bulamayacağını kaydetti.
Aydın, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer'in 11 Nisan 2007tarihli “tehlikenin farkındayız oyuna gelmiyoruz” şeklindeki basın açıklaması metninde yer verdiği görüşleri özetle şöyle anlattı.
“Eğitim Sen, demokratik ve bağımsızlıkçı çizgisiyle bugüne kadar ne darbeci güçlerin yanına savrulmuş ne de gerici, işbirlikçi, emek düşmanı ve toplumun her alanını dinselleştirme politikaları güden partilerin “demokratlık” bayrağını ellerine aldıklarını düşünerek bu kesimlerin arkasında sıralanmıştır. Evet, Eğitim Sen tüzel kişiliği, üyelerinin 14 Nisan mitingine katılıp katılmamaları konusunda resmi bir karar almamıştır. Çünkü Eğitim Sen çoksesliliğe, farklı görüş sahibi olmaya verdiği değer sonucunda Eğitim Sen olmuştur. Bu anlayıştan vazgeçeceğimizi düşünenlerin hayal kırıklığı yaşayacakları açıktır. İsteyen Eğitim Sen üyesi elbette bu mitinge katılacak, isteyen üye ise katılmayacaktır. Hiçbir üyemizi engelleme ya da teşvik etme niyetimiz de olamaz. Ama bizim, toplumu kendi iktidar kavgaları ekseninde kutuplaştırmak isteyenlerin oyunlarına alet edilecek bir tek eğitim ve bilim emekçisi üyemiz yoktur. Eğitim Sen, bu toplumun öncülerindendir. Aydınlık gücüdür. Hiç kimsenin bu tertemiz örgütü darbecilerle ya da gerici, güdümlü “demokratlarla” yan yana göstermeye gücü yetmez, yetmeyecektir. Ve yine bilinmesini isteriz ki Eğitim Sen sadece kendisine bağlı emekçilerin değil tüm eğitim emekçilerinin haklarını savunmaya. Hukuklarını korumaya devam edecektir. Tüm bunları yaparken de demokratik meşru zeminde çalışacaktır. Karşısına kimi çıkarırlarsa çıkarsınlar. Hani odaktan yönelirse yönelsinler mücadele ye devam edecektir. Sayısı bir tek kişide olsa iktidarları ve yandaşlarını teşhir etmeye devam edecektir bundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
BİNGÖL KENT HABER