KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
04 Mayıs 2024 Cumartesi
°C

Türk futbolunun çöküş nedenleri

Ahmet Çakır, Türk futbolundaki fiyaskonun nedenlerini yazdı. Çakır, 'Bizi uyutuyor' diyerek Daum'u sert dille eleştirdi, Türkiye'nin Avrupa'da 14. sıraya gerilediğini savundu.

Türk futbolunun çöküş nedenleri
25 KASIM 2005 CUMA 12:42
0
1423
0
AA aa
İşte Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Çakır'ın düşündürücü yorumu...

2005 Türk futbolunun kayıp yılı oldu

"Türk futbolunun 2000 ve 2002'de çıktığı zirveden çok hızlı düşüşü artık endişe verici bir hal almaya başladı.

Trabzonspor ve Galatasaray'ın Avrupa fiyaskoları, Milli Takım'ın yaşattığı utancın ardından Fenerbahçe de Avrupa serüvenini erken noktalayacak gibi. Beşiktaş'ın durumu da umut verici değil. Bu dağınıklığın ve perişanlığın sorumlusu federasyonla kulüp yönetimleri... Türk futbolunun son dönemde yaşadığı dağınıklık artık endişe verici bir noktaya geldi. Bir yandan yüz milyonlarca dolarlık yatırımlar yapılırken, öte yandan fiyasko, hatta skandal derecesindeki başarısızlıklar birbirini izlemeye başladı. Türkiye, futbolda, son 10 yıl içinde dünyada kendi çizgisinde en büyük aşamayı gerçekleştirmiş olan ülke. Ancak bunun nasıl başarıldığı konusunda ortaya ciddi ve sağlam bir analiz konulabilmiş değil. Herkes bunu kendi kafasının aldığı gibi açıklamaya çalışıyor. Bu da körlerin fili tarifi durumunu ortaya çıkarıyor. Başarının nasıl kazanıldığını iyi analiz edememek, onun sürdürülebilir olmasını da engelliyor. Çünkü neyi nasıl yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Bitmez tükenmez tartışmalar ve çekişmeler içinde geri gitmeye başlıyoruz. Elimizdeki de kaybedip dövünüyor ve dövüşüyoruz.

Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanması ve aynı kadronun temelini oluşturduğu Milli Takım'ın 2002 Dünya Kupası 3.lüğü, futbolumuzun başarı zirveleri oldu. Ancak sonrasında bunların sürekli olmasını sağlayabilecek ortamı oluşturamadık. Çünkü Türkiye'de “başarı kültürü” de yoktu. Tam tersine, başarılı olanı engellemek hepimizin temel hedefi oluyordu. Nitekim Milli Takım'ın son Dünya Kupası elemelerinde yaşadığı yönetim perişanlığı bunun tipik bir örneğini oluşturdu. Hiç değilse saha dışındaki skandallar olmasa, daha serinkanlı düşünüp yeni hedeflere yönelebilecektik. Şimdi utanç içinde cezamızı bekliyoruz. Bir yandan da bu rezaletin sorumluları, “Bunları vatan için yaptık” diye hâlâ bizi tehdit edip duruyorlar. Kulüp takımlarımız bazında daha büyük bir fiyasko yaşanıyor. 2001-2002 döneminde Galatasaray'ın çok kan kaybetmiş kadrosuyla Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı işler bizi Avrupa 7.liğine kadar taşımıştı. Ardından gelen sürekli başarısızlıklarla sarsıldık. Hele bu sezon Trabzonspor ve Galatasaray'ın oluşturduğu fiyaskolara eklenecek gibi görünen Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın elenmesinin ardından feci bir durumla karşılaşacağız. Geçen hafta gazetelerde Avrupa 11'inciliğine gerilediğimiz ve bu nedenle şampiyonumuzun da ön eleme oynamak zorunda kalacağı yazıldı. O, geçen yılın hesabıdır. Şu anda durumumuz çok daha vahim. Türkiye 14'üncülüğe kadar geriledi.

Yetkili ve sorumlular, böyle bir felaketten habersizmiş gibi görünüyorlar. Anlamsız tartışmalarla insanlar oyalanıyor ve iğrenç yalanlarla aldatılıyor. Fenerbahçe'nin şu kadrosunun 2001-2002 Galatasaray'ından daha zayıf olduğunu kim söyleyebilir? O Galatasaray, İstanbul'da Milan'ı rahatlıkla 2-0 yendi, Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid'le çeyrek final oynadı. Çünkü başında Lucescu gibi neyi nasıl yapacağını bilen bir hocası vardı. Daum ise ‘Daha çok yabancı gerek' masallarıyla bizi uyutuyor. Avrupa'da başarıya inanmıyor ve bunun için de elindeki imkânları iyi kullanmıyor. Medyanın büyük bir bölümü de malum nedenlerle ona destek çıkıyor.

Türk futbolunun tek dramı bu değil. Bir yandan da çeşitli kirlilikler futbolumuzu çürütüyor. Geçen yıllarda gündeme gelen pek çok şike ve benzeri olay asla aydınlatılamadı. Yakınlarda ortaya çıkan bahis konusu geçiştirildi, olayın şike boyutu görmezden gelindi. Federasyon, kulüplere daha çok para kazandırma konusunda yaptığı çalışmaları başka yönlerde yapamadı. Etki altında kaldığı, kayırmacılık yaptığı, hakemlerin iyi yönetilmediği, haksızlıklar olduğu yolundaki iddialar her geçen gün biraz daha güç kazandı. Tahkim Kurulu konusunda yıkıcı bir fiyasko yaşandı. İşler hep yarım yamalak önlemlerle yürütülmeye çalışıldı. Türkiye'de gündemin çok hızlı değişmesinden doğan avantajla, sorunlar hep halının altına süpürüldü.

Bunun gibi daha bir yığın etkenin birleşmesiyle bugünkü felaket görünümü ortaya çıktı. Neyse ki hafta sonunda GS-FB maçı var. Oradaki hakem hatası ya da çıkacak olay gündemi değiştirip hepimizi kurtarır! Aman sakın kimse yerinden kıpırdamasın! Sizler olmazsanız futbolumuzun hali nic'olur..."

Ahmet Çakır-Zaman
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
04.05.2024
14:17
'Bingöl ovası acilen kurtarılmalıdır'
Bingöl'ün birçok konudaki sorun ve çözüm bekleyen problemlerini gündeme getirmesiyle tanınan eğitimci Doğan Karasu, Bingöl Ovası'nın son durumunu paylaştı ve hem siyasilere hem de bürokrasiye 'Bingöl Ovasının acilen kurtarılması gerekiyor' çağrısında bulundu.
04.05.2024
14:16
'İslam Dünyası İmtihanı Maalesef Kaybetti'
Bingöl Üniversitesi tarafından düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Mustafa Karataş, 'Gazze imtihan olmuyor. İslam dünyası imtihan oluyor. İslam dünyası imtihanı maalesef kaybetti. Özellikle devletler, hükümetler bu imtihanı kaybetti' dedi.
04.05.2024
14:15
'Böyle devam ettiğimiz sürece biz her gün ölmeye mahkûmuz'
Bingöl Üniversitesi'nce düzenlenen 'Tarihe Yolculuk' panelinde konuşan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma; 'Nüfusunun üçte birinin Müslüman olduğu dünyada her gün Müslümanlar ölüyor! Bugün bu hale gelmemizin sebebi okumuyoruz, araştırmıyoruz, arşivleri incelemiyoruz. Böyle devam ettiğimiz sürece biz her gün ölmeye mahkûmuz. Biz tarihi doğru okumazsak, tarihi iyi öğrenmezsek bunlara yaşamaya mahkûm kalacağız.'
04.05.2024
14:13
Vali Usta:
Vali Usta: 'Huzura bozanlara göz açtırmayacağız'
2024 Mart-Nisan dönemi asayiş raporunu açıklayan ve işlenen suçlar ile uygulanan yaptırımların detaylarını aktaran Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta; 'Bingöl'ümüz, asayiş bakımından ülkemizin en güvenli şehirleri arasında yer almaktadır. Bu, siz değerli hemşehrilerimizin bizlere verdiği destek ve güvenlerinin sonucudur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilimiz genelinde alacağımız tedbirlerle suç işleyenlere, halkımızın huzurunu ve sükûnunu bozanlara göz açtırmayacağız inşallah' dedi.
04.05.2024
14:11
Bingöl`ün `Kayıp şehir` Pargasur şelalesi
Bingöl'ün 'Kayıp şehir' Pargasur şelalesi
Bingöl'ün Yayladere ilçesindeki tarihi kalıntı ve mağaralar ile 'kayıp şehir' olarak adlandırılan Pargasur şelalesi dron ile görüntülendi.
03.05.2024
18:21
Yangınları önlemek için ormandaki çöpler toplandı
Yangınları önlemek için ormandaki çöpler toplandı
Tarım ve Orman Bakanlığı'nca orman yangınlarının önlenmesi amacıyla başlatılan 'Orman Benim' kampanyası çerçevesinde Bingöl'de öğrencilerin de katılımıyla ormanlık alandaki çöpler toplandı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın