KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
05 Mayıs 2025 Pazartesi
°C

Türkiye'den fransa'ya sert tepki

Sözde Ermeni soykırımını inkarına ceza getiren yasa tasarısını kabul eden Fransa'ya Türkiye'den tepki yağdı. Dışışleri Bakanlığı, "yasa ahlaka aykırı" dedi.

Türkiye`den fransa`ya sert tepki
12 EKİM 2006 PERŞEMBE 18:24
0
997
0
AA aa
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Fransız Ulusal Meclisinin kararıyla ilgili olarak, ''Utanç verecek bir karardır. Türk milletine karşı hasmane bir tutumdur. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir' değerlendirmesinde bulundu. Arınç, sonucun bu şekilde çıkabileceği konusunda herkesin beklentisi olduğunu bildirerek, ''Utanç verecek karardır. Bu, Türk milletine karşı hasmane bir tutumdur. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Türk halkının temsil yeri olan TBMM'de, Fransa Parlamentosunun aldığı veya alacağı bu kararı, üzüntüyle ve esefle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum'' dedi.

Geçen aylarda gündeme gelen teklifin ertelendiğini hatırlatan Arınç, ancak Fransız Sosyalist Partisi'nin inisiyatifinde getirilen yasa teklifinin kabul edileceğinin görüldüğünü anlattı. ''Bu, öncelikle 3. bir ülke hakkında parlamentoların tarihte kalmış olaylar konusunda karar almasıdır. Külliyen yanlıştır'' diyen Arınç, tartışmalı bir konu üzerinde bir parlamentonun başka bir ülkenin halkı için suçlayıcı karar alamayacağını, alması halinde ise bağlayıcı olamayacağını vurguladı.

''DÜNYA YÜZÜNDE GÖRÜLMEDİ''

Böyle bir kanunun dünya yüzünde bugüne kadar görülmediğini belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Özgürlüğün ifade edildiği ya da beşiği sayılan bir ülkede, böylesine bir karar alınması hele hele böyle bir kanunun sadece iç politika hedefleriyle gündeme gelmesi, yani yaklaşan seçimlerde belli bir etnik unsurun oylarına yönelik bir politika olarak kabul edilmesi, çok acı ve çok acınacak bir olaydır. Fikir ve ifade özgürlüğüne tamamen zıt bir karardır. 'Ermeni soykırımı vardır' diyen ile 'Ermeni soykırımı yapılmamıştır, bu sözde bir Ermeni soykırımıdır' diyenlerin aynı özgürlükten istifade etmeleri gerekir. Bir tarafıyla 'vardır' diyeni kabul ederken, 'yoktur' diyene ceza öngören bir kanun teklifinin kabul edilmesi, birilerinin benzetmesiyle, akıl tutulması olarak benzetmesiyle ama gerçekten fikir, düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulmuş büyük bir darbe olarak görüyoruz.''

''İLİŞKİLERİ ZEDELEYECEK DAVRANIŞ...''

Arınç, Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin çok eskiye dayandığını, Tanzimat'tan bu yana Türkiye'nin siyasi, ekonomik, sosyal hayatında, yaşadığı değişim ve dönüşümlerinde Fransa'nın etkisinin büyük olduğunu söyledi. Fransa'dan örnek alınan bazı kurumlarla Cumhuriyet'in temel kurumları olarak onlara bir fonksiyon verildiğine işaret eden Arınç, ''Ama ne yazık ki Fransa, bu ve buna benzer davranışlarıyla Türk halkında büyük bir tepki meydana getirmekte ve bu ilişkilerimizi toptan zedeleyecek davranış içine girmektedir'' dedi. Yasa teklifinin yeniden gündeme geleceğinin görülmesinin ardından milletvekillerini Fransa'ya gönderdiklerini hatırlatan Arınç, temaslar sonucunda girişimden vazgeçilebilir mi çalışmasının yapıldığını, halen bazı milletvekillerinin Fransız Parlamentosundaki görüşmeleri yakından izlediğini söyledi.

''ÜZÜLÜYORUZ, UTANÇ DUYUYORUZ''

Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: ''Böyle bir kanun çıkarsa, bu kanuna karşı geldiğini ifade edecek Türkiye'de pek çok siyasetçi, işadamı, bilim adamı, sanatçı ve yazar mutlaka bulunacaktır. Fransa'ya giderek, 'siz böyle bir kanun çıkardınız. İşte ben Ermeni soykırımı yoktur diyorum, hadi beni hapse atın' diyecek pek çok insanın bulunacağına hepimiz inanıyoruz. Sadece iç politika hesabıyla bunu yapanlar bu yaptıklarından utanç duymalıdırlar. Bunu Başkanlık Divanı olarak hiçbir parti farkı gözetmeksizin oybirliğiyle bir düşünce olarak ifade ediyoruz. Üzülüyoruz, utanç duyuyoruz. Bunun Parlamentodan çıktıktan sonra yine de engellenmesini ve Senato tarafından hiçbir zaman kabul edilmemesini temenni ediyoruz. Ama bu tür olayın gündeme gelmesi bile bizi üzmüştür. Kanunlaşmasından ziyade, bu konuların yine Fransız Parlamentosunda konuşulmasından bile üzüntü ve utanç duyuyoruz. Eminiz ki Fransa, yaptığı hatayı anlayacaktır, Senato Başkanı ve senatörler, bunu kanunlaşmamak üzere görüşmeyeceklerdir."

DIŞİŞLERİ'NDEN SERT TEPKİLER

Dışişleri Bakanlığı da yasa tasarısını kabul etmesinin ardından sert bir açıklama yaptı. Kararın “derin esefle” karşılandığını, ikili ilişkilerin darbe aldığını vurgulayan Bakanlık, “Bu yasa tasarısı ile Fransa Türk halkı nezdinde sahip olduğu ayrıcalıklı konumunu ne yazık ki kaybetmektedir” denildi.

Dışişleri açıklamasında, “Uzun bir geçmişe dayanan ve asırlar boyunca özenle geliştirilen Türkiye-Fransa ilişkileri, izledikleri politikaların sonuçlarını görmekten uzak bir kısım Fransız siyasetçinin asılsız iddialara dayanan sorumsuz girişimleri sonucu, bugün ağır bir darbe almıştır” denildi.

Uzun bir süredir Fransa'da yerleşik Türk vatandaşları, sivil toplum örgütleri ve iş çevreleri ile ele ele en üst düzeyde diplomatik ve parlamenter girişimlerin yapıldığına dikkat çekilen açıklamada bütün bu girişimlere karşın yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin “derin esefle” karşılandığı belirtildi.

HAYAL KIRIKLIĞINI YARATTI

Yasa tasarısının yasallaşması, Senato'da da ele alınmasına bağlı olarak Meclis'e geri gelmesinin ardından yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına sunulmasını içeren uzun bir sürece tabi olacağına dikkat çekilen açıklamada bununla birlikte Ulusal Meclis tarafından anılan yasal süreçte atılan bu ilk adımın Türkiye'de büyük hayal kırıklığı yarattığı belirtildi. Açıklamada şöyle devam edildi:

“Tasarının bu yasal süreçte akim kalmasına yönelik tüm çaba ve girişimlerimiz her düzey ve kanaldan sürdürülecektir. Son günlerde Fransa'da yasa tasarısına karşı güçlü eleştirilerin dile getirilmesi, Fransa'nın da bu yasa teklifini içine sindiremediğini, tasarı üzerinde kamuoyunda oydaşma sağlanamadığını ve bu talihsiz girişimin ciddi destek bulamadığını göstermektedir. Ancak bütün bunlar olayın vahametini azaltmamaktadır.”

AVRUPA SÖZLEŞMESİ'NİN İHLALİ

Dışişleri açıklamasında yasa tasarısının, ifade özgürlüğünü tüm diğer Anayasal hakların üzerinde gören Fransız Anayasal düzeni ile düşünce ve ifade özgürlüğünün demokratik toplumlarda hangi istisnai hallerde yasalarla sınırlandırılabileceğinin sınırlarını açıkça ortaya koyan Avrupa Sözleşmesi'nin ihlali anlamına geldiği vurgulandı.

ÇİFTE STANDART

Tasarının çağdaş temel hak ve özgürlüklerin beşiği ve “Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik” kavramlarıyla hür dünyaya ilham kaynağı olmuş Fransız milleti ile bugüne kadar özdeşleştirilen değerlere ters düştüğüne dikkat çekilen açıklamada şu unsurlar da vurgulandı:

“Kendi tarihi ile hesaplaşmaya geldiğinde, yetkili ağızlardan, parlamentoların tarihi yeniden yazmak gibi bir görevlerinin bulunmadığını ve bu sorumluluğun tarihçilere ait olduğunu ikrar eden bir ülkenin parlamentosunun başka devletlerin tarihi üzerine hükümde bulunması ve cezai yaptırım yetkisini kendisinde görmesi ibret verici bir çelişki teşkil etmektedir.

Temel hak ve özgürlüklerin daha da geliştirilmesi amacıyla son yıllarda gerçekleştirdiğimiz önemli reformlara karşın, ülkemize ifade özgürlüğü konusunda ilave adımlar atılması gerektiği yönünde telkinlerin yapıldığı bir dönemde Fransa'da böyle bir yasa tasarısının gündeme gelmesi de ayrı bir çifte standardı ortaya koymaktadır. Devletlerin inandırıcılığı, vaaz ettikleri değerlere öncelikle kendilerinin sahip çıkmalarından geçmektedir.”

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ REHİN ALINDI

Dışişleri Bakanlığı, tasarının demokratik bir rejim ile bağdaştırılamayacak şekilde düşünce ve ifade özgürlüğünü rehin aldığını belirterek tasarının Türkiye'de Ermeni vatandaşları dahil Türk milletinde derin bir infial yarattığını belirterek açıklamasını şöyle noktaladı:

“70 milyonluk Türk halkı asılsız iddialara istinaden düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasını reddetmektedir. Bu yasa tasarısı ile Fransa Türk halkı nezdinde sahip olduğu ayrıcalıklı konumunu ne yazık ki kaybetmektedir.”

HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan ise Fransa Parlamentosundaki oylama sırasında, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bu Fransa'nın tarihe adını fikir özgürlüğüne karşı olan ve düşünce özgürlüğünü reddeden bir ülke olarak geçeceğini söyledi. Fransa'nın insanları düşündüğü ve düşündüğünü söylediği için 5 yıla kadar mahkum edecek bir yasa tasarısını müzakere etmesini bile büyük bir ''ayıp'' olarak niteleyen Okuyan, şunları söyledi: ''Bu ayıp tarih boyu Fransa'nın yüzüne sürülmüş bir leke olarak kalacaktır. Tıpkı geçmişte masum yüzbinlerce insanı soykırıma tabi tutarak, katletmesi gibi. Nasıl Cezayir denilince akla Fransa geliyor ve Fransızlar bu lekeyi taşıyor, şimdi de bu yasa tasarısı Fransa'nın taşıyacağı 2. bir lekedir.''

Yasa teklifinin kabul edilmesi, yurdun çeşitli yerlerinde protesto edildi. Saadet Partisi İzmir İl Teşkilatı üyeleri, Fransa'nın İzmir Konsolosluğu önüne siyah çelenk bıraktı. Partinin İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'ye karşı bu yaklaşımın, açıkça düşmanlık duygularının dışa vurumu olduğunu söyledi. Kılıç, ''Olmamış bir soykırım iddiasını reddetmeyi suç sayacak bir yasa çıkarmak, akılsızlık ve ahlaksızlıktan da öte düşmanlık göstermektedir'' dedi. Fransa'nın daha önce de ''Soykırım Anıtı'' diktiğine ve ''Ermeni Soykırımı''nı resmen tanıdığına dikkati çeken Kılıç, ''Onlarca Afrika ve Asya ülkesinde yaptığı işgallerle arkasında milyonlarca katledilmiş insan bırakan Fransa'nın, asılsız iddialarla bizim adımızı ağzına bile almaya hakkı yoktur'' diye konuştu.

"DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULMUŞ BİR DARBEDİR''

Bitlis Barosu Başkanı Mezher Yürek, yaptığı açıklamada, yasa teklifinin düşünce özgürlüğüne vurulmuş önemli bir darbe olduğunu söyledi. Din, düşünce ve ifade hürriyetinin köklendiği bir ülkede böyle bir yasa teklifinin görüşülmesinin, Avrupa'nın insan hakları ve temel özgürlüklere karşı duyarsızlaşacağını gösteren önemli bir olgu olduğunu belirten Yürek, Bitlis Barosu olarak insan düşünce ve hürriyetlerine karşı olacak girişimlere karşı duracaklarını bildirdi. Yürek, AB'ye uyum sürecinde olan bir ülkeye soykırım iddialarını dayatmayı, ''sürece engel olmak'' olarak değerlendirdiklerini kaydetti.

''SOYKIRIM TİYATROSUNU KINIYORUZ''

Uşak Tabip Odası Başkanı Zafer Aydın, düzenlediği basın toplantısında, Ermenilerin Osmanlı topraklarında 600 yıl yaşadıklarını ve bu süre zarfında din, dil, gelenek ve göreneklerine müdahale edilmediğini belirtti. Batılı ülkeler ve Rusya'nın, Osmanlı topraklarını paylaşmak için Osmanlı Ermenilerini araç olarak kullandıklarını ifade eden Aydın, ''Nice karanlık siyasi emellere malzeme edilen Osmanlı Ermenilerinden, günümüzde bir Ermeni meselesi daha çıkarılmıştır'' dedi. Türklerin geleneklerinde farklı kültürlere karşı ayrımcılık olmadığını vurgulayan Aydın, şunları kaydetti: ''Yahudilere yüzyıllarca toprak edinme hakkı vermeyen ve şehir dışındaki gettolarda sefil bir hayata mahkum eden Batı, her şeyden önce kendi tarihiyle hesaplaşmalıdır. Avrupa ülkesi Fransa'da ifade hakkını suç sayan bir yasanın oylanabilmesi ise Avrupa tarihine utanç vesikası olarak geçecektir.''

KARAMÜRSEL'E CEZAYİR SOYKIRIM ANITI

Kocaeli'nin Karamürsel İlçe Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bütünlüğü ve tarihi kimliğine yapılan ''siyasi hücumların'' son günlerde kasıtlı olarak yoğunlaştırıldığını savundu. Cezayir'in 100 yıllık bir süreçte soykırıma uğradığını belirten Yıldırım, tarihi ve kültürel bağları da dikkate alarak bu ülkenin yerel yönetimleriyle ''Kardeş Kent'' ilişkilerine girme konusunda ön çalışmalara başladıklarını söyledi. Yıldırım, ''Gerçek anlamda soykırıma uğradığına inandığımız Cezayir halkının yerel yönetimleriyle bundan böyle daha dostane ve daha kalıcı ilişkiler kurmayı hedefliyoruz. Cezayir'in uğradığı soykırım anısına Karamürsel'de bir anıtın açılması için Kocaeli Valiliği ile İçişleri Bakanlığına başvurduk'' dedi.

''FRANSA ATEŞLE OYNUYOR''

Çorum'un Sungurlu İlçe Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Şahiner, yaptığı açıklamada, yasa teklifinin oylanmasının, Ortaçağ'daki haçlı zihniyetinden farklı olmadığını söyledi. Türkün tarihinde katliam olmadığını ifade eden Şahiner, ''Eğer katliamsa Diyarbakır, Erzurum, Sarıkamış'ta bulunan toplu mezarlara baksınlar. Cezayir'de 1,5 milyon insanı katleden Fransa, bugün çıkmış Ermeni katliamından bahsediyor'' dedi.

AK PARTİLİ VEKİLLERDEN TEPKİ

AKP'nin 11 kadın milletvekilinden 9'u Fransa'ya karşı ortak bildiri yayınlarken, Misak-ı Milli'yi anımsatarak bu dayatmaya tarihte olduğu gib bugün de boyun eğilmeyeceği mesajı verdi.

AKP milletvekilleri Güldal Akşit, Gülseren Topuz, Semiha Öyüş, İnci Özdemir, Zeynep Karahan Uslu, Remziye Öztoprak, Halide İncekara, Fatma Şahin, Nükhet Hotar Göksel ortak bir basın bildirisi yayınladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne son zamanlarda siyasi oyunlarla, tarih çarpıtılarak, uydurma isnatlarla sözde Ermeni soykırımı ididalarının kabul ettirilmesine yönelik çaba sarf edildiği belirtilen bildiride, küçük siyasi hesaplar için tarihçilere bırakılması gereken gerçeklerin siyasi alana çekilerek bir milletin rencide edecek kararlardan medet umanların kesinlikle affedilmeyeceği kaydedildi.

Türk Milletinin, Ermeni terörüne Fransa'da ve diğer ülkelerde şehit verilen Türk diplomatların ve vatandaşların hatıralarını yüreklerinde taşıdığı ifade edilen bildiride, Fransız politikacıların, Türk Ulusunun tarihinin hiçbir döneminde soykırım gibi insanlık suçu işlemediği, vicdanların rahat olduğu anlatıldı. AKP'li kadın milletvekillerinin bildirisi şöyle:

“Türk Milleti'ni derinden yaralamaya yönelik haksız ve dayanaktan yoksun girişimleri nedeniyle Fransa'yı şiddetle kınıyoruz. Ülkemize karşı tek yanlı olarak uygulanan haksız ve mesnetsiz, AB'nin anahtar ilkeleri arasında yer alan düşünce özgürlüğü ile hiçbir suretle bağdaşmayan sözde soykırım tasarısına karşı Türk halkını haklı tepkisini göstererek Fransız Hükümetinin bu tür politikalarına duyarlılıkla bakmaya davet ediyoruz. Ülke onurumuzun ve ulusal bütünlüğümüzün korunması noktasında Türk ulusunun tek nefes tek yumruk olarak haksız baskı ve dayatmalara karşı duyacağımızı bir kez daha gösterelim. Misak-ı Milli sınırlarının çizilmesinde tek vücut olan bu millet bu tip dayatmalara tarihte olduğu gibi bugün de boyun eğmeyeceğini bir kez daha dünyaya göstermelidir.”

CHP'NİN TEPKİSİ

 Tohumculuk Yasa Tasarısı'nın görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda da konuyu CHP milletvekilleri gündeme getirdi. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, “Fikir özgürlüğünü benimsemeyen bu uygulamayı şiddetle protesto ediyorum. Dilerim Kızılay'da kutlama yapanlar bunu iyi değerlendirir” dedi. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ise “Yüz karası bir karar, utanç verici. Türkiye hiçbir zaman bu kadar kuşatılmak istenmemiştir, ulusal kurtuluş savaşından sonra. Kendilerini tarihçi yerine koyarak bunu yargılıyorlar” dedi.


TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de yaptığı açıklamada, görüştüğü Fransız Büyükelçisi ve Fransız-Türk Dostluk Grubu Başkanının ''Fransa'da seçim olmasaydı böyle bir karar alınamayacağını; ayrıca, bu kararın Senatodan geçmeyeceğini'' söylediklerini belirtti. Fransa'da seçimlere katılma oranının çok düşük; az sayıda oyun da partiler için önemli olduğuna dikkati çeken Dülger, ''Orada seçmenlerin hoşuna gidecek oyunları oynuyorlar. Seçmenlerin hoşuna gidecek bir oyun. Bu konu, seçim oyunu gibi hafife alınmamalı. Fransız münasebetlerini çok ciddi şekilde ele alacağımız bir zamandayız. Bu konuda haklıyız, yılmamalıyız. Bu karar kanun haline gelmiyor. Senatodan geçmesi, Başkan tarafından imzalanması gerekir'' diye konuştu.

FRANSA'NIN İHALELERDEN DIŞLANMASI

CHP Hatay Milletvekili İnal Batu, Fransa Meclisinin kararını ''düşmanca, yanlış bir adım'' olarak nitelendirdi. Kararın, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini zayıflatmayı ve Türk milletinin AB'den soğutulmasını amaçlandığını belirten Batu, ''Son aylarda yaşanan uygarlıklar çatışması, Avrupa'da Müslüman fobisi, bu kararda rol oynamıştır. Fransa tüm büyük ihalelerden dışlanarak, kararın bedeli ödettirilmelidir. Şimdiden kitle halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurular yapılmalıdır'' diye konuştu. Çok sayıda Türk'ün, Fransa'ya giderek, ''Ermeni soykırımı yoktur'' diye bağırması gerektiğini belirten Batu, Türk halkının kendiliğinden Fransız mallarından vazgeçeceğini kaydetti. Fransa'ya yönelik tepkilerin ''vakur, ağırbaşlı ve soğukkanlı'' olması gerektiğini belirten Batu, ''Bayrak yakma, konsolosluklara taşkınlık yapmak, İstanbul'daki Ermenileri sınırdışı etmek, Cezayir yasası çıkarmak, okullarda Fransızcayı yasaklamak yollarına gidilmemelidir'' dedi.

''İNTİKAM ALMA ARAYIŞI''

Anavatan Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Züheyir Amber, ''Fransızlar, Ermenileri sevdiklerinden dolayı bu kararı almadılar, Osmanlı Döneminden kalan ezikliğin, kompleksin devamı olarak intikam alma arayışıdır'' dedi. Fransa'nın, kendisine hedef aldığı Ermenistan'ı, Ortadoğu'da Türkiye'ye karşı tepki oluşturmak için kullanacağını savunan Amber, ''Çağdaş ve demokrat olarak nitelendirilen Fransa'nın bu oyunlara girmesi, ne kadar çağın dışında kaldığının göstergesidir'' diye konuştu. Anavatan Partisi Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan da Fransa'nın Cezayir'de yaptığı soykırımın inkarının suç sayılmasına ilişkin verdiği yasa teklifinin, Adalet Komisyonunda, bir alt komisyona havale edilmesini eleştirdi. Fransa'nın Cezayir'de 1.5 milyon insanı katlettiğini anlatan Özdoğan, ''İstanbul'un göbeğine Fransa'nın Cezayir'de yaptığı soykırımın anıtını dikelim'' dedi.



İLGİLİ HABERLER
















AA-ANKA
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
04.05.2025
15:08
Genç Muratspor yarıfinalde
Genç Muratspor yarıfinalde
Play-Off Çeyrek Final maçında Solhanspor'u penaltılarda eleyen Ayral Grup Genç Muratspor, yarı finale yükseldi. Gözler, finalde….
04.05.2025
14:48
Yılmaz`dan ‘Terörsüz Türkiye` vurgusu
Yılmaz'dan 'Terörsüz Türkiye' vurgusu
KİSİAD yeni dernek binası açılışındaki konuşmasında terör örgütlerinin silahlarını bırakmasını ve illegal faaliyetlerini durdurmasını beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: 'Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte köklü bir şekilde bu sorun ülkemizin gündeminden kalkacak. Terörsüz Türkiye'de hem demokrasi hem kalkınma yeni bir atmosfere kavuşacak. Çok daha hızlı ve çok daha etkili bir şekilde standartlarımızı yükseltmiş olacağız' dedi.
04.05.2025
14:47
Bingöl`de şehit çocuğu jandarmada unutulmaz bir gün geçirdi
Bingöl'de şehit çocuğu jandarmada unutulmaz bir gün geçirdi
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada 9 yıl önce şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Kadir Karaman'ın oğlu, Bingöl İl Jandarma Komutanlığında unutulmaz bir gün geçirdi.
03.05.2025
16:41
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den acı haber geldi. 18 gündür yoğun bakımda tedavi gören Önder, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Yapılan açıklamada, vefat sebebi olarak çoklu organ yetmezliği gösterildi.
02.05.2025
18:30
Zerginur`dan gururlandıran başarı!
Zerginur'dan gururlandıran başarı!
Bingöl Merkez Sarayiçi İlkokulu Öğrencisi Zerginur Bükey, Singapur ve Asya Okulları Matematik Olimpiyatında bronz madalya alarak Singapur'da yapılacak matematik olimpiyatlarına katılma hakkı elde etti.
02.05.2025
18:13
'Basın özgürlüğü yoksa, adaletin kalan yolu kapalıdır'
Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Tiryaki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü açıklamasında; 'Fikir özgürlüğüne kelepçe vurmak isteyenler, bu milletin ufkunu karartmak isteyenlerdir. Farklı düşünceler bu ülkenin zenginliğidir. Her eleştiri bir tehdit değil, bir uyarıdır. Özgür bir toplum, ancak özgür fikirlerle var olabilir. Basın bu özgürlüğün taşıyıcısıdır' dedi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın