Eğitim kalitesi, bilimsel yeterlilik ve antidemokratik uygulamaları sebebiyle sürekli Türkiye'nin gündeminde olan devlet üniversitelerinin müthiş bir vurguna imza attığı ortaya çıktı. Her yıl onbinlerce gencin başvurduğu yüksek lisans eğitimi için alınan harçları, okula kabul edilmese bile öğrenciye iade etmeyen üniversitelerin bu yolla trilyonlarca liralık haksız kazanç elde ettiği anlaşıldı.
YILDA 150 BİN ÖĞRENCİ
Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) Genel Kurulu, 22 Mayıs 2006 tarihinde yaptığı oturumda verdiği kararla yüksek lisans öğrenimi için başvuranlardan alınacak harç bedelinin belirlenmesi yetkisini üniversite rektörlüklerine bıraktı. Trilyonluk vurgunun yolu da böylece açılmış oldu. Üniversiteler, talebi de dikkate alarak, 30-200 YTL arasında değişen miktarlarda yüksek lisans harcı tespit etti. Böylece her öğrenciden ortalama 100 YTL harç alınmaya başlandı. Ancak, öğrenci herhangi bir yüksek lisans programına yerleştirilemese bile bu paranın iade edilmeyişi trilyonluk fonların birikmesine yol açtı. Türkiye'de faaliyet gösteren 72 devlet üniversitesinde açılan yüksek lisans programlarına bu yıl yaklaşık 150 bin öğrencinin başvurması bekleniyor. Paralı eğitim bölümlerine başvuranların ödemesi gereken para ise bin- bin 750 YTL arasında değişiyor. Bazı özel üniversiteler de saat başına 500-bin 30 YTL arasında yüksek lisans ücreti uygulamasına geçti. Sadece 4 bin 500 öğrencinin başvurduğu İstanbul'daki Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde bu yolla elde edilen para miktarı 450 bin YTL'yi buldu. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, BUGÜN'ün sorusu üzerine, konuyla ilgili araştırma yaptıklarını ortaya çıkacak sonuçlara göre daha sonra bilgi vereceğini açıkladı.
YÖK'TEN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA
Herhangi bir üniversitede 4 yıllık lisans eğitimini bitiren öğrenciler, yüksek lisans programına girebilmek için çeşitli sınav ve engelleri aştıktan sonra başvuru ücreti engeline takılıyor. Bu parayı da ödeyen öğrenciler bu kez yerleştirilme engeliyle karşılaşıyor. Şanslı olanlar okula girip yüksek lisans eğitimi görüyor. Kabul edilmeyenler ise bu kadar sıkıntıdan sonra ödedikleri harcı geri alamıyor. Bazı büyük üniversiteler birkaç kez başvuruya açtıkları yüksek lisans ve doktora programlarıyla her yıl binlerce gençten bu yolla topluyor ve trilyonlarca lira gelir elde ediyor. Haksız kazanca yol açan kararı veren YÖK yetkilileri de bu gerçeği inkar edemiyor. Geçtiğimiz yıllarda, programa kabul edilmeyen gençlere başvuru harcının iade edildiğini hatırlattığımız YÖK yetkilileri, "üniversitelerin döner sermayesine ve eğitim masraflarına katkı sağlamak amacıyla böyle bir imkan sağlandığını" açıklamakla yetiniyor.
BİN 130 KONTENJANA 4 BİN 500 BAŞVURU
Bazı üniversitelerde yüksek lisans programlarına başvuru o kadar fazla ki girmek neredeyse imkansız. Örneğin Marmara Üniversitesi'nin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde açılan bin 130 kontenjana tam 4 bin 500 kişi başvurdu. Başvuru ücretlerinin geri verilmediği üniversitede gençlerden elde edilen gelir 450 Bin YTL (450 milyar TL). Rekor başvuru İşletme bölümüne geldi, toplam bin 574 kişinin başvurduğu bölümde açılan kontenjan sayısı sadece 397.
BOĞAZİÇİ'NE BİN 519 KİŞİ GİRMEK İSTİYOR
Türkiye'nin en köklü devlet üniversitelerinden Boğaziçi'nde açılan 38 yüksek lisans programına ise bin 519 kişi başvuru yaptı. Kişi başına 60 YTL başvuru ücreti alan üniversite rektörlüğü, Nisan ayında yeniden duyuru yaparak yüksek lisans programlarına doktora ve master öğrencisi alınacağını bildirdi. Boğaziçi'nin öğrencilerden elde ettiği gelir ise bir başvuru dönemi için 91 bin 140 YTL. Nisanda açacağı programlarda başvuru ücretlerine zam uygulanmazsa üniversitenin kazancı 182 bin 280 YTL'ye çıkacak.
Bugün
