Vali Ekinci: Burası cennete açılan bir kapı misali

Bingöl'de göreve başladığı günden bu yana gerek kamu yatırımlarının hızlandırılması ve arttırılması, gerekse toplumsal sorunların çözümü noktasında verdiği gayretle dikkat çeken Vali Kadir Ekinci'ye konuk olduk.

Bingöl'e geldiği günde karşılaştığı tabloyu özetlerken övgü dolu sözler sarf eden Vali Ekinci, şehrin gelişimi konusunda da önemli noktalara değindi.

Bingöl'ün, eğitimden sağlığa, tarımdan sportif etkinliklere hemen her alanda ilin ihtiyacı olan tesisler, ulaşım, altyapı, yetişmiş eleman gibi konularda hızla gelişme ve eksikleri tamamlama süreçlerini yaşadığını aktaran Vali Ekinci, ekonomi alanındaki süreci ise şöyle özetledi; “Yapılması gereken üretimi öncelemek ve yeni proje ve yatırımlarla Bingöl'e ait ekonomik değerleri sürekli üreten ve istihdam sağlayan işletmelere dönüştürmektir.”

İşte Bingöl Valisi Kadir Ekinci ile röportajda öne çıkanlar….

Öncelikle Bingöl'e gelişinizle başlayalım istiyoruz. Nasıl bir tablo ile karşılaştınız? Görev süreciniz boyunca hissiyatlarınızda nasıl bir etkileşim veya değişim yaşandı?

Öncelikle, aziz milletimize hizmet etme imkânı tanıyan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm devlet büyüklerimize şükranlarımı arz ediyorum.

Aldığımız devlet terbiyesi, cennet vatanın dört bir yanının aynı değer ve güzellikte olduğu yönündedir. Böyle bakınca, daha önce hizmet ettiğimiz ve inşallah bundan sonra da hizmet edeceğimiz bölgelerimizin tamamı bizler için aynı önem ve hassasiyete sahiptir.

Anadolu coğrafyası ve Anadolu'da hayat, bin bir ses ve renkten oluşan, iç içe doğal mimarisi ile izleyenleri hayran bırakan muazzam bir tablodur. Bu tablonun her noktasında ayrı bir tını, ayrı bir soluk, ayrı bir tarihi ve kültürel zenginlik vardır. Bingöl de bu eşsiz güzellik korosunda kendine has tabiatı, örfü, adetleri ve insan potansiyeli ile önemli bir yer tutuyor.

Burası hakikaten cennete açılan bir kapı misali. Binlerce krater gölü, dört bir yanındaki dağları, termal imkânları, kış sporları, güneşin doğuşu, yüzen adaları, meşe ormanları, folkloru ve türküleri, kavurması ve balı ile marka şehir olmaya aday eşsiz bir cazibe merkezi.

Dahası ve en önemlisi, büyük bir medeniyet bilinci ve aidiyet kodlarının beslediği pırıl pırıl yüzleri, iyilik dolu kalpleri, misafirperverlikleri, dostluk ve kardeşlikleri ile sahip olduğu insan potansiyeli Bingöl'ün en önemli avantajıdır.

Bingöl'de göreve başladığım günden bu yana bu şehrin insanı kendine bağlayan doğasına, özgün sosyal hayatına ve manevi dinamiklerine her geçen gün daha da bağlandığımı ve Bingöl'ün bende unutulması imkânsız bir heyecana ve hatıraya dönüştüğünü belirtmek isterim.    

Göreve başladıktan sonra ilk yapılması gereken işler konusunda önceliğiniz neler oldu? Hizmet açısından nasıl bir tablo vardı?

Hamd ve şükür cümleleri ile ifade etmek isterim ki, ülkemizde son yıllarda hemen bütün alanlarda bir yoğunluk, hareketlilik, ilerleme ve buna bağlı olarak yarınlara güvenle bakmamızı sağlayan bereketli dönütler var.

Türkiye'miz, bölgesinde ve dünyada dengeleri değiştiren bir güç ve parlayan bir yıldız olarak yerini aldıkça bizler de bu büyüme ve kalkınmanın içerideki yansımalarını yaşıyoruz.

Hamdolsun Bingöl'ümüz de bu gelişmelerden kendine düşeni almış ve almaya devam ediyor.

Eğitimden sağlığa, tarımdan sportif etkinliklere hemen her alanda ilin ihtiyacı olan tesisler, ulaşım, altyapı, yetişmiş eleman gibi konularda hızla gelişme ve eksikleri tamamlama süreçleri yaşıyoruz. 

Bu başarı grafiğini kalıcı ve yapısal kılmak için il genelindeki üretim gücümüzü daha bir arttırmalı ve özellikle istihdamı hedef alan stratejilerle işgücü kapasitesini arttırıcı sektörlere yönelmeliyiz.

Bu kapsamda, il merkezinden tüm ilçelerimize uzanan yoğun bir çalışma programımız var. Amacımız, insanımızın yaşadığı her noktayı mamur kılmak ve hayır duaları almaktır.

Şehrin kamu yatırımları kadar işsizliği önleyici yatırımlara da ihtiyacı olduğu bilinen bir gerçek. Bu hususta atılan adımları yeterli bulmak mümkün müdür? Bingöl'ün istihdam tablosunu nasıl özetlersiniz?

Malumunuz, son yılların öne çıkan problemi istihdam ve kalifiye eleman ihtiyacıdır. Bizler de ilimizde bir takım tedbir ve uygulamalarla bu sorunu minimum düzeye indirmeye çalışıyoruz. 

Hem kamu hem de özel sektör imkanlarını optimum kullanmaya çalıştığımız bu süreçte İŞ-KUR programları, SÜTAŞ yatırımı, tekstil sektörü, Türkiye'nin en büyük sanayi sitelerinden biri olması planlanan 501 işyerini içerecek Yeni Sanayi Sitesi, Tekstilpark Projesi gibi kalemler üzerinden istihdam ve kalifiye eleman konusunda önemli mesafeler alacağız inşallah.

Hatırlanacağı üzere 2019 yılı içinde kamuda Toplum Yararına Program kapsamında 3.119 geçici istihdam; özel sektörde ise İŞ-KUR üzerinden 3.090 istihdam gerçekleştirildi. Özel sektördeki istihdamın özellikle tekstil alanında yoğunlaştığını ve 12 firmada 1.650 istihdam yaşandığını belirtmek isterim. Kamu ve özel sektör olmak üzere 2019 yılında toplam 6.012 vatandaşımıza istihdam imkanı sağladık.

Bu yıl ise Haziran ayı itibarı ile Toplum Yararına Program kapsamında 544 vatandaşımıza geçici istihdam sağladık. Ağustos ayı itibarı ile 2.085 vatandaşımız İŞ-KUR üzerinden özel sektöre yerleştirildi. Geçen yıl tekstil sektöründe 1.650 olan istihdam sayısı bu yıl Ağustos ayı itibarı ile 2.493'e ulaştı. Çağrı Merkezinde gerçekleşen toplam istihdam sayısı ise 470'tir.

Halen, Tekstilkent'te 2 atölyede 600 kişilik istihdam; İŞGEM'de 19 işletmede 120 kişilik istihdam; Bingöl OSB'de 32 sanayi parselinde 858 kişilik istihdam; I. ve II. Kısım sanayi sitelerinde 281 işyeri ve 1500 kişilik istihdam ve Genç ve Solhan sanayi sitelerinde 128 adet işyeri ve 306 kişilik istihdamımız mevcuttur.

Yakın bir zamanda ilk aşaması ile hizmete girmesi planlanan ve yatırım bedeli 1 milyar 115 milyon TL olan SÜTAŞ ilk aşamada 400 istihdam kapasite ile çalışacak. İnşallah tam kapasiteye geçildiğinde bu sayı 1.012 olacaktır. Dolaylı olarak 8.000 aileye gelir sağlayacak olan SÜTAŞ Bölgede tarım ve hayvancılığın ötesinde;  inşaat, sağım sistemleri, nakliye, ambalaj malzemeleri, bakım onarım yan sanayi, mesleki eğitim gibi birçok alana ivme kazandıracaktır. Bölge üretici ve tedarikçilerine yılda 1.326.000.000 TL gelir sağlanacaktır.

İnşaatı hızla devam eden 501 işyeri kapasiteli Merkez III. Kısım Sanayi işi tamamlandığında burada 4500 istihdam öngörüyoruz. Bu yatırım programında Ağustos ayı itibarı ile fiziki gerçekleşmenin % 41 olduğunu da paylaşmak isterim.

Yine Ağustos ayında çok önemli bir projemiz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca onaylandı. Projemiz Fırat Kalkınma Ajansı Güdümlü Proje Desteği kapsamında desteklenecek ve Bingöl Valiliği İl Özel İdaresi tarafından Bingöl Belediyesi ortaklığında hayata geçirilecektir. 8.6 milyonluk yatırımla 700 kişiye istihdam sağlayacak olan ‘Bingöl Tekstilpark Projesi'nin ilimize hayırlı olmasını diliyorum. 

Bu yıl içinde Fırat Kalkınma Ajansı Güdümlü Proje Desteği ile başlattığımız Organize Sanayi Bölgesi Doğalgaz Altyapı çalışmalarımız hamdolsun tamamlandı. Bütçesi 5.445.000 TL olan projenin reel sektöre hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah bu proje ile enerji birim maliyetindeki düşüş ve tasarruflar OSB'yi yatırımcılar için daha cazip kılacaktır. 

Bunların yanında; Organize Sanayi Bölgesi genişleme çalışmaları kapsamında yer seçim süreçlerini tamamladık. İnşallah bu konuyu da 2021 yatırım programına alarak açılacak yeni parseller üzerinden ek istihdam alanları oluşturacağız.

Ayrıca; son yıllarda kalkınmada öncelikli yörelerde uygulanan devlet yardımları ve teşvikler ile elde edilen uzun vadeli ucuz maliyetli kredilerle sanayide yatırım yapmak isteyen girişimcilerin sayısında önemli bir hareketlilik olduğunu da eklemek isterim.

Taleplerin sınırsız, kaynakların sınırlı olduğu gerçeğiyle bakacak olursak Bingöl'ün kendine yetebilmesi için hangi çalışmaları öncelemesi gerekiyor? İş dünyasının bu konudaki pozisyonunu nasıl yorumlarsınız?

Öncelikle taleplerin sınırsızlığı önermesini yeniden yorumlamamız gerektiğini düşünüyorum. İnanç kodlarımızın ve toplumsal tecrübemizin bizlere öğrettiği yöntem, bütün varlığın insana hizmet amacıyla yaratıldığı, insanın da yeryüzünün omuzlarında dolaşarak buraları imar etmekle mükellef olduğu ve bu süreç içinde hayatını ikame ve idame noktasında yiyip içerken israftan kaçınmasıdır.

Tüketim kültürü karşısında sahici olan ile sanal olanı ayırdığımızda daha mutlu ve sağlıklı olacağımızı, yarınlara istikrar içinde güvenle bakabileceğimizi düşünüyorum.

Dolayısıyla yaratılan algılardan kaçınmak, gerçek ihtiyaçlarımızla karşılaşmak durumundayız. İhtiyaçlarımızı ve beğenilerimizi biz belirlersek, birey, aile ve toplum ilişkilerinde daha güçlü ve bilinçli bir yapıya erişiriz.

Malumunuz dinamik bir nüfusumuz, hareketli sosyo-ekonomik yapımız var. Bir yandan kronik sorunlar çözülürken bir yandan da yeni talepler ile muhatap oluyoruz. Onun için sorunlar ve çözümleri konusunda kaynakları rasyonel ve etkin kullanmanız lazım. Bu bilinçle hareket ediyor, problemlerin üzerine gidiyor ve insanımıza refah seviyesi yüksek bir hayat sunmaya çalışıyoruz.

Yapılması gereken üretimi öncelemek ve yeni proje ve yatırımlarla Bingöl'e ait ekonomik değerleri sürekli üreten ve istihdam sağlayan işletmelere dönüştürmektir.

Tarım ve hayvancılık konusu, özellikle balımız ve kavurmamız gelecek vadediyor. Bu alanları daha fazla işlememiz ve eriştiğimiz piyasa menzilini daha da genişletmemiz gerekiyor.

Turizm alanında termal tesislerimizi, Hesarek Kayak Merkezini, Yüzen Adaları, Güneşin Doğuşunu, yaylalarımızı, yamaç paraşütüne elverişli coğrafyamızı, nehirlerimizde kano ve rafting imkanını, folklorumuzun klasiği olan kartal oyununu ve türkülerimizi daha fazla işlemeli, daha geniş kesimlere ulaşmalıyız.

Bu konuda başta iş dünyası olmak üzere hepimize büyük görevler düşüyor. Bu şehrin aydınlık yarınları için taş üstüne taş koyan her kardeşimizden, her müteşebbisimizden Allah razı olsun diyorum.

Balıyla nam salan Bingöl, Güneşin Doğuşu, Yüzenada, Kaplıcalar ve Haserek Kayak Merkezi gibi önemli doğal kaynak ve yatırımlara da sahip bir il. Bunları hangi ölçüde faydaya çevirebiliyoruz? Eksik bulduğunuz neler var?

Bilgiye ve eşyaya erişimin çok hızlı olduğu teknoloji çağında inovatif diskur üzerinden kendinizi daima yenilemeniz gerekiyor.

Artık tek başına ürüne sahip olmanın yeterli olmadığı piyasa koşulları yaşıyoruz. Bir yandan üretirken bir yandan da verimlilik ve rekabet adına enformasyon ve iletişim teknolojilerinden yararlanmanız, üretim tekniklerinizi yenilemeniz, içeride ve dışarıda geniş Pazar alanlarına ulaşmanız gerekiyor.

Bu nedenle, Bingöllüyüm diyen herkesin ortak fayda bilinciyle şehrin sosyal, ekonomik ve kültürel zenginliklerine katkıda bulunması lazım.

Hamdolsun, insanımızda bu iyi niyeti, bu yapıcı karakteri ziyadesiyle görüyorum. Gururla ifade etmek isterim ki, birlikte hareket etme ve şehrin menfaatini her şeyden üstün tutma konusunda iyi bir noktadayız.

Bu sinerjinin yarattığı pratikle dünden bugüne önemli mesafeler aldığımızı söyleyebilirim. 142.234 arılı kovanımızla yılda 1.370 ton üretime ulaşan balımızın ve 5 tesis ile yılda 160.150 ton üretime ulaşan kavurmamızın Türkiye'de ve dünyada aldığı başarılı sonuçlar ve aranılan marka olma imajı gurur kaynağımızdır.

Hesarek Kayak Merkezi, Yüzen Adalar, Güneşin Doğuşu, Ilıcalar, yayla potansiyelimiz, mutfak kültürümüz, ticari ve sanayi kapasitemiz, kavşak noktada oluşumuzun sağladığı ulaşım avantajları ve güvenlik açısından Türkiye'nin en huzurlu illerinden biri olmamız ile daha fazla tanınmayı hak ettiğimizi düşünüyorum.

2019-2020 sezonunda 150 bin kişinin ziyaret ettiği Hesarek Kayak Merkezi için takip ettiğimiz ve DAP tarafından ihalesi yapılan Master Planımız var. Yatırım için bütçe talebimiz Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından değerlendirilmektedir.

Bingöl Belediyesi ile birlikte, 2.4 milyon m2'lik alan üzerine çalıştığımız Millet (Çapakçur) Vadisi Projemizi de bu vesileyle anmak isterim. Proje kapsamında Çapakçur Çayı Islah Projesi ilk kısmı tamamlandı. Proje etüt çalışmalarımız devam ediyor. Akabinde harita çalışması ve 20 milyon TL destekli kamulaştırma çalışmalarımız olacak.

İhale süreci ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti aldığımız Kentpark Projemiz var ayrıca. Yatırım bedeli 250 milyon olan Kentpark Projesi ile 740 istihdam öngörülmektedir.

Hacettepe Üniversitesi ile Bingöl Üniversitesi ortaklığında devam eden Teknokent projemiz devam ediyor. İnşallah bu yatırım üzerinden gençlerimize ve akademisyenlerimize AR-GE projeleri için uygulama alanı sağlayacak ve sanayicilerimize eğitim, rehberlik ve danışmanlık hizmeti vereceğiz.

İnşallah her başarılı yatırım daha büyük ve daha kuşatıcı projelere ilham olacak, Bingöl'ümüzün ışıl ışıl yarınları için birbirini besleyen ve destekleyen değerli birer adım olacaktır.

Yaklaşık 7 aylık bir süreçte Covid-19 pandemisiyle mücadele yürütülüyor. Son dönemlerde vaka sayılarında da önemli bir artış görülüyor. Valilik olarak neler yaptınız? Halkın tedbir çağrılarına tepkisi nedir?

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Çin'in Vuhan kentinde görülen ve hızla tüm dünyaya yayılan Kovid-19 virüsü hakikaten büyük hasarlar bırakmaya, hayatın hemen bütün alanlarında olumsuz tesirlerini göstermeye devam ediyor.

Bizler de bu süreçten etkilendik. Ancak hamdolsun ki ülkemizde ilk günden itibaren alınan sıkı tedbirler ile virüsün yarattığı yıkım gelişmiş dünya ülkelerine göre daha aşağı seviyelerde seyretmektedir.

Bu konudaki temel hedefimiz tek bir insanımızın dahi virüsten zarar görmemesi, canının yanmamasıdır. Bunun için kamu, özel sektör, STK'lar, gönüllü vatandaşlarımız el ele çalışıyoruz.

Bu konuda İl Hıfzıssıhha Kurulumuz bakanlıkça alınan kararları hızlı bir şekilde ilimize uyarlamakta ve İl Salgın Denetim Merkezi ekiplerimiz de kesintisiz bir şekilde il genelinde denetimlerine devam etmektedir.

İl Salgın Denetim Merkezi kontrolünde mahalle denetim ekiplerini oluşturduk. Mahalle denetim ekiplerinde kamu kurum ve kuruşlarımızın yöneticileri, çalışanları, öğretmenlerimiz, din görevlilerimiz, muhtarlarımız, apartman yöneticileri, site yöneticileri var. Bu ekipler, 14 gün boyunca karantinada kalması gereken pozitif vakaları yakından takip ediyor, dışarı çıkmamaları yönünde evlerinde denetimler yapıyor.

Son atlarda yaşanan vaka artışları üzerine İl Hıfzıssıha Kurulu Kararı ile 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın düğün, nişan gibi toplu organizasyonlarda birinci derece yakını olması halinde katılabilme diğer durumlarda katılmama kararı aldık. Aynı şekilde çay ocakları, kıraathaneler, toplu ulaşım araçları gibi kalabalık ortamlara girilmemesi konusunda da 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız için kısıtlamalar getirdik. Köy ve mahalle düğünlerinde yemek verilmesini, düğün konvoylarına 5 araçtan fazla katılımı yasakladık.

Daha önce de farklı vesilelerle özellikle gençlerimizden virüsle mücadele konusunda daha hassas ve duyarlı olmalarını istemiştim. Çünkü gençlerimiz gün içinde daha hareketli ve dolayısıyla daha fazla temas içindeler. Bingöl gençliğinin alınan tedbirler konusunda ülke genelinde bir örneklik sergilemesini umut ediyorum.

Belediye Başkanımız, kurum amirlerimiz ve denetim ekiplerimizle birlikte düzenli olarak farklı bölgelerde denetimlerde bulunuyoruz. Vatandaşlarımızın büyük oranda maske, mesafe ve temizlik konularına riayet ettiklerini, alınan tedbirlere uyduklarını belirmek isterim.

Ancak kabul etmek gerekir ki, tek bir virüs taşıyıcısı dahi olduğu müddetçe hepimiz risk altındayız demektir. Onun için tedbirleri daha fazla ciddiye almalı, birlikte mücadele konusunda gevşek davranmamalıyız.   

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Öncelikle, Bingöl'de olmaktan ve değerli hemşehrilerime hizmet etmekten gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Görev süremiz devam ettikçe, aynı coşku ve heyecanla daha etkin ve daha kaliteli hizmetlere doğru kesintisiz bir çaba içinde olacağız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin temel ilkelerinden biri olan vatandaş memnuniyetinin ‘kırmızıçizgimiz' olduğunu hatırlatmak isterim. İnsanı merkeze alan bir yaklaşımla, ‘insan için' ve ‘insana göre' diyen bir yöntemle hizmet üretiyoruz. 

Devlet olmanın ciddiyet ve sorumluluğu ile merkez veya taşra demeksizin, sorunları ve talepleri insanımızın ayağına giderek yerinde görmeye, dinlemeye ve alanda alternatif çözüm önerileri geliştirmeye devam edeceğiz.

Amacımız, en yakındaki vatandaşımızdan en uzaktaki vatandaşımıza kadar, dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın bir kardeşlik ve dili muhabbet kurabilmek; insanımızın derdine deva olup hayır duasını alabilmektir..

Çünkü bu şehrin insanı, o tertemiz kalbiyle her şeyin en güzelini fazlasıyla hak ediyor.

Sorumluluk alanımızdaki her konuya dokunmak, hayırlarda yarışmak, hayırlara vesile olmak ve hayırla anılmak istiyoruz.

Onun için, kapımız emeğimizi ve zamanımızı çalacak her türlü fitne ve fesada kapalıdır. Tek derdimiz, birlik ve beraberliğimizin, dostluk ve kardeşliğimizin ebedi olmasıdır.

Allah niyetimizi halis eylesin; millet ve memleket için yapacağımız işlerde bizler güç ve kuvvet versin.

Kaynak: Detay Dergisi