Varlık barışı bir fırsattır

Maliye Bakanlığının 28.9.2009 tarihli yazısı üzerine 31.12.2009 tarihine kadar ertelenen 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun, aslında bir vergi affı hükmündedir. Son defa ertelenen bu kanun kapsamında mükelleflerin 2004–2007 yıllarına ait hesap dönemini kapsamaktadır.

Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının milli ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması ile yurt içinde bulunan ancak işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle kanundan yararlanmaları öngörülmektedir.

Bu Kanun; para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların yurda getirilmesi veya beyan üzerine kayda alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.

Gerçek veya tüzel kişilerce, 1/10/2008 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle banka veya aracı kuruma bildirilerek ya da vergi dairelerine beyan edilerek,bu kıymetler, 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlerine kaydetmeleri şartıyla yararlanabilirler.

Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yurt dışından getirilenler için Yüzde 2, Yurt içinden beyan edilen varlıkların değeri üzerinden de Yüzde 5 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ilgili vergi dairelerine ödenir. Bu kapsamda ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez.

En son yapılan değişikliklerle 2004–2007 dönemlerine ait fark matrah beyan edenler için yüzde 5 vergi alınmaktadır. Bu dönemler için matrah artışında bulunan mükellefler, vergi incelemesinden de kurtulabilirler.

Mükelleflerin mağdur olmamaları için af hükmünde olan bu kanun kapsamından özellikle yararlanmaları kendilerinin menfaatlerine olacaktır. Bu hususta vergi dairelerine başvurarak, gerekli her türlü desteği de alabilirler.


Bingol Kent Haber/Bingol Medya