Yale'yi peşinden koşturan türkABD'nin en prestijli okullarından Yale Üniversitesi, yaptığı karaciğer nakilleriyle başarısını kanıtlayan Prof. Dr. Şükrü Emre'yi Organ Nakli Ünitesi'nin başına transfer etti.![]() ABD'de defalarca en iyi doktorlar arasına adını yazdırdı. US News'in ‘Best Doctors and Hospitals' başlıklı haberinde kapağa çıktı. New York Magazine tarafından iki yıl arayla en iyi doktorlar arasında gösterildi. 2002 yılında ABD'deki Uluslararası Transplant Hastaları Organizasyonu tarafından yılın doktoru seçildi. 2005 yılında yaptığı karaciğer nakli ameliyatında, bir organla aynı anda üç kişinin hayatını kurtararak günlerce konuşuldu. YALE'DE BİR İLK 18 YIL önce gittiği ABD'de ülkenin bir numaralı hekimleri arasına girmeyi başaran New York Mount Sinai Tıp Fakültesi Karaciğer Nakli Bölüm Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre, dünyanın en saygın üniversitelerinden Yale'in aylardır yinelediği teklifini kabul etti ve Organ Nakli Ünitesi'nin başına geçti. Böylece Yale Üniversitesi tarihinde ilk kez bir Türk hekim, organ nakli bölüm başkanlığı görevine getirildi. Prof. Dr. Emre, yeni görevine temmuz ayında başlayacak. SİVİL TOPLUM ŞART TÜRK Moleküler Tıp Derneği'nin geçen hafta düzenlediği 2. Moleküler Tıp Kongresi'ne katılmak üzere İstanbul'a gelen Prof. Dr. Şükrü Emre, organ naklinde sadece kadavradan nakillerin yeterli olamayacağını belirterek şunları söylüyor: ‘Bugün ABD'de örneğin böbrek nakillerinin çoğu artık canlı vericilerden yapılıyor. Türkiye'de organizasyon bozukluğu var. Bunu aşmak için de organların dağıtımı, toplanması, hasta sıralarının takip edilmesi gibi işlerin sivil toplum kuruluşu şeklinde kurulacak bir merkezce yürütülmesi gerekli. Kızılay gibi yani. ABD ve Avrupa'da bu şekilde yapılıyor. Bizde bu işler politik oyunlara araç ediliyor. Oysa devlet bu işin sadece denetimini yapmalı. Organ sıralarında hakkaniyetsizlik yaşanıyor. Geçen ay ABD'de St. Wincent Hastanesi'nde diğer hastalar atlanıp 52. sırada olan bir Arap şeyhine nakil yapıldığı için hastane kapatıldı. Sistem iyi işleyince insanların da güveni artar ve bağış sayısında patlama olur.' ‘Aptalca bir sistem' PROF. Emre, geçtiğimiz aylarda Malatya'da ailesi tarafından organları bağışlanan Münevver Genç'in organlarını savcıyı beklemeden naklettikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan meslektaşlarının durumuyla ilgili de konuştu. ‘Aptalca bir sistem' yorumunu yapan Prof. Dr. Emre sözlerini şöyle sürdürdü: ‘O hekimlerin savcıyı beklemek gibi bir lüksü yok. Organı kaybedersiniz. Bu iş çok basit. Organı alan doktorlar adli tıp için de detaylı bir rapor hazırlar ve bunu soruşturmayı yürüten birimlere iletir. Neticede otopsiyi yapan hekim de genel cerrah. Hatta Anadolu'nun çoğu yerinde adli tıp için otopsiyi sağlık ocağı hekimleri yapıyor. Organ nakli yapabilen bir hekim pekala bu raporu da hazırlayabilir. ABD'de sistem böyle işliyor. İtalya'da 1970'de böyle bir vaka yaşanmıştı; hem hükümet hem de halk ayaklanmıştı ve hekimler beraat etti. Zamana karşı hayat kurtaran hekimlere engel olmak şöyle dursun teşekkür etmek lazım.' haber7 YORUM YAZIN ![]()
|
|