Özellikle muhafazakâr kesimin İstanbul'un Anadolu yakasında tercih ettiği bir mekân Şato Cafe… Takvim Gazetesi, 80'li Yıllarda ayakkabı boyacısı olarak çalışmaya gittiği İstanbul'da, bulaşıkçı olarak başladığı ve hızla yükselip halen yaklaşık 200 kişinin çalıştığı Cafecilik sektörünün önde gelen simaları arasına giren işadamı hemşerimiz Yusuf Erdoğmuş ile samimi bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yaptığı her açıklamada Genç ve Bingöl'ü çok önemsediğini dile getiren Erdoğmuş, Takvim Gazetesiyle yapmış olduğu söyleşide de memleketine olan sevgisini dile getirdi.
Gençli hemşerimiz Yusuf Erdoğmuş, Cafe-Restoran konsepti denildiğinde çevresinin saygınlığını kazanmış bir işletmeci. Maltepe sahilinde yer alan Şato Cafe, İstanbul'da özgün konsept barındıran sayılı mekanlardan biri ve hemşerimiz Yusuf Bey'in gözbebeği.
Maltepe'nin sahil keyfini, dinginliğini ve eğlencesini bir arada ve özel tasarımla müşterilerine sunan Şato Cafe, insanları samimi ortamına davet ediyor. Özellikle Anadolu yakasında muhafazakâr kesiminde rahatlıkla tercik ettiği bir mekân. Bu ahengin ardında ki başarıyı Yusuf Erdoğmuş şöyle anlatıyor; ‘‘ Bugün böylesine güzel övgüler alıyorsak, İstanbul gibi bir metropolde isminiz ve işiniz kabul görmüş ise, bu bize Allah'ın bir lütfudur. Ben İstanbul'da ayakkabı boyacılığından, bulaşıkçılığa, komiliğe, garsonluğa ve sonrasında da bu aşamaya kadar merdivenin basamaklarını tek tek çıkarak geldim. Yoksulluk ve imkânsızlığın canlı tanığı oldum. Lisede ayakkabımın altı yırtık, yarı aç yarı tok yatılı bölge okulunda okudum. Bugün bunların bilinci ile işletmecilik yapıyorum” dedi.
Erdoğmuş: “Ben Bingöl'ün Genç İlçesine bağlı Sarısaman Köyünde doğdum. Evli, dört çocuk babasıyım. İki oğlum ikide kızım var. Bingöl ve çevresi pırıl pırıl gençlerimizle dolu. Genç kardeşlerimiz istihdam konusunda problem yaşıyorlardı. Keza bölgemizde ki istihdam sıkıntısını kendimde yaşadım. Bu sebeple 30 yıla yakın bir süredir bu alanda çalışırken en büyük hayalim önce istihdam konusunda bölgeme ve ülkeme fayda sağlamaktı. Tüm kalbimle Allah'a dua ettim. Yarabbi! Bu kudreti nasip eyle bende kardeşlerime bir umut ışığı olayım, dedim. Gençlerimize garsonlukla başladığım dönemlerden bugüne dek hep rehber olmaya çalıştım. Gücüm el verdiğince onların yanında oldum ve keyif aldım. Bildiklerinizi yeni nesillere aktarmak onlara ışık olabilmek harika bir duygu. Bugün geldiğimiz noktada da Rabbimden istediğim dualarımın hepsi kabul oldu, şükürler olsun. İşletmecilik, hakikaten temelinde heyecan ve hedefi olmayı gerektiren bir meslek. Dürüst ve ilkeli olmak mecburiyetindesiniz. Bunlara sahipseniz başarı zaten kaçınılmaz oluyor. Hiçbir ayrım yapmaksızın her misafiri aynı özenle karşılamanız ve ağırlamanız gerekir. Püf noktası ise işi yaparken hak ve hukuk gözeterek, helal ve temiz duygularla yola çıkmaktır. Dua ve dilekleri de bu samimiyetle yaptığınızda Yüce Yaradan sizi gözetiyor. Gelen tüm misafirlerimiz Şato Cafe ailesinin bir ferdi gibidir. Misafirlerimize doğal ve içten olduk, maddi boyutu her daim ikinci planda tuttuk. Çünkü önemli olan konuklarınıza o yakınlığı hissettirebilmeniz. Küçük, büyük demeden aynı yakınlığı gösteriyoruz. Şato Cafe ismi insanların güvenini kazanmış bir adres. Bize ve işletmemize güvenip gelen insanları hak ve hukuklarını vebalinin üzerimizde bilinciyle çalıştık. Kaliteyi hijyenle eş tutarak titiz davrandık. İnsanların sağlığına en ufak bir zarar getirecek ucuz ve kalitesiz ürün politikasından katiyen uzak durduk. Hizmet sektöründe Şato Cafe ve Çotla Cafe ile devam etmekteyiz. Allah'ın izniyle adından söz ettireceğine inandığımız üçüncü işletmemizi de en yakın zamanda hayata geçireceğiz. Buradan bunun müjdesini de vermiş olalım. Bu vesileyle bizi tercih eden bütün misafirlerimize teşekkürlerimizi iletiyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sizler hizmetin en iyisine layıksınız ve Allah nasip ettikçe bunu sizlere sunuyor olacağız” şeklinde konuştu.