ABD'de The Cleveland Clinic Foundation'da görev yapan Türk doktor İlke Sipahi, yaptığı bir araştırmada, kalbi besleyen damarların tıkanıklığı veya sertliği anlamına gelen koroner arter hastalığını kontrol altına almak için ideal kan basıncı seviyesinin 120/80'in altında tutulması gerektiğini ortaya koydu.
Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, koroner arter hastalığı için çok önemli risk faktörü olan hipertansiyonun, Türkiye'de yaklaşık 15 milyon, dünyada ise 1 milyar civarında insanı etkileyen büyük bir sağlık sorunu olduğu bildirildi.
The Cleveland Clinic Foundation Kardiyoloji Bölümü'nde görev yapan Dr. İlker Sipahi'nin, ''koroner arter hastalığını kontrol altında tutmak için ulaşılması gereken ideal kan basıncı seviyesini'' tespit amacıyla bir araştırma yaptığı belirtilen açıklamada, araştırma süresince 274 hastanın 2 yıl süreyle takip edildiği kaydedildi.
Açıklamada, bu sürede hastaların koroner damarlarındaki tıkanıklık miktarının damar içi ultrasonla ölçüldüğü ifade edilerek, araştırmanın sonuçlarının, koroner kalp hastalığını kontrol altında tutmak için ulaşılması gereken ideal kan basıncı seviyesinin 120/80'in altında tutulması gerektiğini gösterdiği vurgulandı.
Araştırmanın sonuçlarının ABD'de Journal of College of Cardiology dergisinde 15 Ağustos Salı günü yayımlandığı belirtilen açıklamada, Dr. Sipahi'nin şu ifadeleri de yer aldı: ''Takip süresi boyunca hastaların tansiyonlarını düzenli olarak ölçtük. 2 yıllık takip süreci sonunda ultrason incelemesini tekrar ettik ve her hastanın damar tıkanıklığındaki ilerleme hızını tespit ettik.
Çalışmanın sonunda gördük ki; ortalama kan basıncı 140/90'nın üzerinde olan hastalarda koroner arter hastalığı çok belirgin bir şekilde ilerlemekteydi. Bulgularımıza göre mevcut hipertansiyon tedavi kılavuzlarında önerilen 140/90'a ulaşma hedefi de idealden uzaktı.
Araştırmamız gösterdi ki; daha düşük kan basıncı seviyelerinde (tercihen 120/80'in altı) koroner damar hastalığı daha iyi kontrol altında tutulmakta ve hatta birçok hastada gerileyebilmektedir. Dolayısıyla koroner hastalığı olan kişilerin, örneğin kalp krizi geçirmiş, by-pass ameliyatı olmuş ve damarlarına balon-stent ile müdahale edilmiş hastaların kan basıncı seviyelerinin yaşam tarzı değişiklikleri (az tuzlu diyet-egzersiz) veya daha yoğun tansiyon ilacı tedavileriyle alışageldiğimizden daha etkili bir şekilde düşürülmesinde büyük fayda göreceklerini düşünüyorum.''