Açlık grevi 16. günündeBingöl üniversitesi öğrencilerince başlatılan açlık grevi 16. gününe girdi. Basın açıklaması düzenleyerek, grevi daha da büyüteceklerini bildiren öğrencilere destek olmak üzere Bingöle gelen Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldırım, üniversiteyi öğrenciden korumanın üniversite mantığına aykırı olduğunu söyledi.![]() Enes Şimşek'in Haberi; 16 gündür üniversite yönetiminin haksız uygulamalarda bulunduğu iddiasıyla Eğitim-Sen Bingöl Şubesi'nde açlık grevini sürdüren öğrenciler, basın açıklaması düzenledi. Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Kerem Can, açlık grevinin Türkiye'deki diğer üniversitelere yayıldığını belirterek: “Ancak bu noktada Bingöl üniversitesi yönetimi, rektörü ve bağlı olduğu YÖK'ten şuana kadar herhangi olumlu bir adım atılmamıştır. Bu da üniversitelerin ve YÖK'ün ne kadar antidemokratik olduğunu bir daha gözler önüne sermektedir. Akademik çalışmalara zemin hazırlayan üniversitelerde oluşan sorunlara bu kadar ilgisiz ve duyarsız kalmak ahlaki değildir” dedi. Bingöl Baro'sunun rektörle olan görüşmesinde, Rektör'ün haklı olan sadece kendisiymiş gibi bir tutum içerisine girdiğini ifade eden Can, şunları söyledi: “Burada verilen tüm cezaların hukuksuzca verildiği, mağdur edilenin öğrenciler olduğunu kamuoyuna tekrar belirtmek istiyoruz. Okulda olmamasına rağmen ceza yağdırılan öğrencilerin cezalarını kaldıracağım sizde eyleminizi bitirin derken Rektörün hem çok sıkıştığını hem de biz öğrenciler ile aslında dalga geçerek eylemselliğimizi bitirtmeye yönelik çabalarına karşı şunu söylemek istiyoruz; Rektör iyi bilsin ki biz haklı taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğiz.” “EYLEMİ BÜYÜTECEĞİZ” Bugünden itibaren açlık grevini büyüteceklerini belirten Can, şöyle devam etti: “Biz Bingöl üniversitesi öğrencileri olarak yarından itibaren açlık grevini büyütüyor bunun yanında sadece açlık grevi ile kalmayıp eylemselliklerimizi eğitim alanımız olan üniversiteye taşıyoruz. Cuma günü, başta Bingöl üniversitesi olmak üzere DÖDEF'e bağlı olan tüm üniversitelerde bir günlük dersleri boykot etmeye çağırıyoruz. Cuma günü yapacağımız geniş çaplı yürüyüşe DÖDEF'in bütün bileşenlerini ve üniversite öğrencilerini yürüyüşe çağırıyoruz. Yapacağımız bu demokratik eylemlerde, amacımız üniversitelerde haksız yere açılan soruşturmaların, antidemokratik ve keyfi uygulamaların son bulmasıdır. Bunun için sonuna kadar ne pahasına olursa olsun mücadele edeceğiz.” “ÜNİVERSİTELER CEMAAT VE ÜLKÜCÜ AKIMA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ” Öğrencilere destek olmak için toplantıya katılan Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldırım, Üniversiteyi öğrenciden korumanın üniversite mantığına aykırı olduğunu belirtti. Öğrencilerin, akademinin ve üniversitenin asli unsurları olduğunu belirten Yıldırım: “Bingöl Üniversitesi'nde olduğu üzere Kürdistan'daki birçok üniversite rektörlüğünün özel görevler doğrultusunda bu görevlere getirildiğini bizde akademisyenler olarak aynen öğrenci arkadaşlarımız gibi iyi bilmekteyiz. Gıyasettin Baydaş şahsında Kürdistan'daki üniversitelerin cemaat ve ülkücü akıma peşkeş çekildiğini, Ankara'daki siyasi iktidar ile bu siyasi grupların ortak çıkarları doğrultusunda üniversitenin kişisel ve grupsal menfaatler için kullanılamayacağını, kullanılmasına da müsaade edilmeyeceğini, bu anlamda da bu eylem ve etkinliğin önemine dikkat çekmek isterim” dedi. “SEÇİM, SADECE BİR ALDATMACADIR” “Kimse kalkıp bize üniversitedeki rektörlüklerin seçimle geldiği safsatasına inanmamızı kimse beklemesin” diyen Yıldırım, şunları söyledi: “Üniversitelerde ve 2547 sayılı YÖK yasasında seçim, sadece bir aldatmacadır. Gıyasettin Baydaş'ı iyi biliyor, iyi de tanıyoruz onun da üniversitenin asli unsurları olan öğrenci gençliğini iyi tanımasını isterim ben. Kendisi aklınca bir biyolog olarak Kürt dili üzerinde tezgâhlanan kirli oyunları hayata geçirmek için Bingöl Üniversitesi'ne rektör olmuştur. Bunu da aile arpalığı ve çiftliği gibi kullanmak suretiyle icra etmeye çalışmaktadır. Gıyasettin Baydaş sen o rektörlük koltuğuna Kürtçe'nin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinin ayrı diller olduğunu ve olduğuna bilimsel bir kılıf uydurmak için oraya oturtulmuşsun. Ama mızrak çuvala sığmaz, Kürt dilinin ve lehçelerinin özelliklerini belirleyecek olan sen ve senin gibi ortaçağda kalmış zihniyetler belirleyemezler.” YORUM YAZIN ![]()
|
|