Bingöl Anne ve Çocuk Eğitimi Derneği (BAÇED) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülgani Tezer,2011-2012 Eğitim-Öğretim sezonunda ilk defa okula başlayacak çocukların psikolojik durumları ve eğitim sürecine uyumlarıyla ilgili ailelere bazı uyarılarda bulundu. Yeni okula başlayan çocukların bu dönemi başarıyla atlatabilmeleri için ailelere büyük görevler düştüğünü belirten Tezer, Her yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması ile birlikte çocuklar ve aileler için zorlu bir dönemin başladığını kaydetti.
“ÇOCUKLARINIZI ANLAYARAK VE SABREDEREK DESTEK OLUN”
Bu dönemlerde bazen beklenmedik tepkiler görüldüğüne dikkat çeken Tezer, oları anlayarak, bilerek ve sabrederek destek olunması gerektiğini belirtti. Çocuğun, doğduğu aile ortamı içerisinde fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimini sürdürerek büyüdüğünü hatırlatan Tezer, “İlgiye, sevgiye, korunmaya, desteklenmeye ihtiyaç duyar. Ancak ilk beş yılını tamamladıktan sonra, bu gelişim alanları için aile ortamı artık yeterli olmamaya başlar. Bu dönemde okul kavramı yaşantılarına girmeye başlar. Çocuk sosyal olarak pek çok açılıma ihtiyaç duysa da duygusal olarak diğer yetişkinlere göre alışmadığı ortamlarda, tanımadığı kişilerle kaldığında huzursuzluk duyar. İhtiyaçlarını nasıl karşılayacağını bilmemektedir. Evde hep annesi ya da bakıcı ya vb. onun ihtiyaçlarını karşılıyorken şimdi ne olacaktır? ( Acıkınca ne yapmalı? Ya onu okuldan gelip almazlarsa? Okulda mı kalacak? Ya unutulursa? ) Bu tür kaygıları dışa vurma şekli genellikle ağlama ve okula gitmeyi istememe şeklinde olur.”dedi.
“ANNEYE BAĞLI OLAN ÇOCUK SANCILI BİR DÖNEM GEÇİREBİLİR”
Alışkanlıklarına bağlı ve anneden ayrılmayan yapıdaki çocuklarda okula başlamanın sancılı olabileceğini dile getiren Tezer, O zamana kadar gereksinimleri başkaları tarafından karşılanan çocuğun artık bazı gereksinimlerini giderebilmek için kendisi çabalamak zorunda kalacağını vurguladı. Bu durumun yeterince kaygı ve endişe doğurabileceğini ifade eden Tezer, Bu süreci kısaltmak ve kolaylaştırmak için aileler; Okul hakkında çocuğu bilgilendirmeli, orda çalışan kişiler ve görevleri hakkında bilgi vermeli, Okulun her gün gidilmesi gereken belli bir oyun, arkadaş ve eğitim yeri olduğu söylenmelidir. Ne kadar süre okulda kalacak ve ne zaman okuldan alınacak belirtilmelidir. Okulda olduğu saatlerde nasıl yemek yiyecek, tuvaleti geldiğinde nasıl ve kimden izin yada yardım isteyeceği açıklanmalıdır. Okul hakkında abartılı ve çok bilgi verilmemeli eğer çocuk anlatılanları okulda bulamazsa daha çok sorun çıkaracaktır. Anne –baba kararlı olmalı çocuğun ağlama ve zorlamalarına dayanamayarak pes etmemeliler. Büyükanne ve büyükbaba gibi aile büyükleri torunlarına karşı daha duyarlı ve inisiyatifli olurlar, onların da anne- babayı desteklemesi ve kararlı olması gerekir. Çocuğun okul hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlatması uyumu kolaylaştıracaktır. Veli, varsa okul ve personel hakkındaki olumsuz düşüncelerini çocuğun yanında dile getirmemelidir. Öğrenci velisi kaygılanıyorsa, yaşadığı kaygıyı çocuğa hissettirmemelidir. Çocuğun güven duyduğu biriyle okula gelmesi sağlanabilir. Bu kişinin bir süre okulda kalması sağlanarak çocuk aşamalı olarak okula ısındırılabilir. Anne-baba kendi öğrenciliklerinden bahsedebilir ve fotoğraflarını gösterebilir. Okulda geçen sürenin, ayrılığın geçici olduğu belirtilerek maddi değeri olmayan ufak ödüller verebilirler.”
Tezer, konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyen velilerin Hacı Hıdır Camii Pasajı No:47 de bulunan dernek merkezine uğramalarının yeterli olacağını ifade etti.