KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
03 Mayıs 2024 Cuma
°C

Bingöl deprem riski olan bölgelerden biri

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Türkiye'de 3 farklı bölgenin her an deprem riski ile karşı karşıya bulunduğunu söyleyerek, Bingöl’ün de deprem riski olan bölgelerde yer aldığı ifade etti.

Bingöl deprem riski olan bölgelerden biri
16 MART 2012 CUMA 11:58
0
2372
0
AA aa

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Türkiye'de 3 farklı bölgenin her an deprem riski ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Üşümezsoy'a göre deprem riski bulunan bölgelerden biri Bingöl ile Elazığ Palu arasındaki geçen yüzyıllarda kırılmayan Doğu Anadolu fayının bir bölgesi. İkinci risk bölgesi 1600'lü yıllarda kırılan Aydın'dan Denizli'ye Denizli'den batıya doğru Kuşadası'na doğru giden Menderes Vadisi'nin kuzeyi kenarı fay hattı. 1939 depremi Erzincan'ın batısındaki fay hattını kırdı. 1992 depremde ise 1939 yılında kalan fayın 30 kilometrelik küçük bir kısmını kırdı. Ama kırılmayan Tanyeli denilen yerden Karlıova'ya giden 100 kilometrelik bir fay hattı var. Söz konusu bölüm de üçüncü riskli bölge.

Erzincan depreminin 20. yıl dönümü nedeniyle Erzincan'a giden Üşümezsoy, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulundu. Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan evi ziyaret eden Üşümezsoy, evin sağlamlığını mekik çekerek test etti. Erzincan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencileri tarafından vatandaşlara verilen bilgiler hakkında fikir sahibi olan Üşümezsoy, Türkiye için 3 bölgenin deprem riski taşıdığına dikkat çekti. Ziyarette sporcu kişiliği ile tanınan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy evin sağlamlığını mekik çekerek test etti.

İstanbul ve Marmara bölgesinin deprem açısından güvenli olduğunu ve Van depreminin Doğu Anadolu Bölgesi'nin deprem haritasını değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "İstanbul'u Erzincan'da konuşmak ilginç. 1999 Marmara depreminden sonra tüm arkadaşlar bugün büyük bilimsel görüntüler ile konuşmaya çalışan arkadaşların söyledikleri yazdıkları tümü yırtıldı. Çünkü 180 kilometre fay kırılacak 8.1'lik deprem olacak dedikleri yerde ne fayı biliyorlardı ne de deprem büyüklüğünü. 1939 yılında 7.8'lik deprem oldu ama 400 kilometrelik fay kırılmıştı. Marmara'da bu ölçü ile hareket edersek benim vurguladığım Marmara'da 180 kilometrelik bir fay yoktu. Nitekim daha sonra gemilerle yapılan araştırmalar 110 kilometrelik bir fay Yeşilköy'den Gaziköy'e kadar giden bir fay var. 7.5'lik bir deprem deniyordu. Oysaki buna da itirazımız oldu ve Marmara'da depremler 50 kilometreden daha kısa bir fay Kumburgaz çukurunda kalmış durumdadır. Ama bu büyüklükleri açısından olayı Erzincan'da vurgulamak açısından ilginç. 350 - 400 kilometrede 7.8 şiddetinde yapan bir deprem 50 kilometrede ne yapar diye düşünürsek buradaki 7 ile 8 kat daha düşük bir depremdir. Bugün yapılan çalışmalar İstanbul'da benim ilk söylediğim noktayı artık kendi görüşüm gibi söylediğim olgular aslında yapılan bilimsel araştırmaların sonucudur. 1894 yılında Çınar çukuru kırılmış ve boğaz ve İstanbul'da Çekmece'ye kadar bir risk almamıştır. 1912'de Tekirdağ Silivri kırılmıştır. Yerde 50 kilometre kırılmayan bir yer kütlesi var. Son yapılan çalışmalarda İmralı'nın güneyinde ben 17 Ağustos'ta ya İmralı'nın güneyinde veya Düzce'de kırılacağını Adalar'da kırılmayacağını söylediğim noktada Düzce'de kırıldı ve Adalar'da hiçbiri yoktur. Fay orada 1894'te etkisini yitirmiştir. İmralı'nın güneyindeki fay hattı da gerçekten İstanbul için değil ama güney için yani Bursa, Bandırma ve çevresi için risk taşıyan bir olgudur. İstanbul için beklenen bir deprem tehlikesini somutlarsak Kumburgaz çukurundan Silivri ile Büyükçekmece arasında 7 şiddetinin altında 6.5 şiddeti civarında bir risk var. Bu risk de uygun zeminde yapılan modern binalar ile önlenmiş olur yıkım olmaz. Örnek olarak Erzincan 1992 depreminde öncü olarak meydana gelen depremin şiddeti 6.1 idi ve pek bir şey olmamıştı. Ancak daha sonra 6.8 şiddetinde bir deprem oldu ve ondan sonrada artçı bir deprem olarak Çağlayan'da bir deprem oldu. Bunların toplam uzunluğu 30 kilometre kadardı. İstanbul'daki fayın da uzunluğu yani risk taşıyan fayın uzunluğu 35 kilometredir. Bu anlamda da 6.5 ve 7 şiddetindeki bir riski Erzincan modeliyle gösterebiliriz." dedi.

"VAN'IN RİSK ALTINDA OLDUĞUNU VURGULADIM"

Van'da meydana gelen depremlerin artçı depremler olmadığını, bunun aslında orada oluşan yeni fay hattından meydana geldiğini savunan Üşümezsoy, şöyle konuştu: "Van depremi olduğunda; Van bloğu Van Gölü'nün derin kesimiyle birlikte Van'ın kuzeydeki sığ kesimi ve Erciş'in altına doğru bir kayma yapmıştır. Daha doğrusu Erciş ve Van'ın kuzeyindeki blok güneye doğru bindirmişti. Oradaki 7.2'lik depremden sonra bir dizi artçı depremler oldu. Bunlar Van'ı çok az etkiledi çünkü asıl depremler Erciş'in altında patlıyordu. Ama bu bittikten sonra herkes Van'daki enerji boşaldı dediği zaman tam tersi ben Van depremi Doğu Anadolu'nun deprem haritasını değiştirdi. Bu anlamda da Van'daki risk Bitlis'ten Muş'a Muş'tan da Van'a doğru giden bir hatta oluşuyor diyerek yeni bir yaklaşım ama asıl altını çizdiğim Van'ın bir sıkışma altında kaldığı ve dolayısıyla Van'daki faylarda risk altında olduğunu vurgulamıştım. Nitekim 5.7 ve 5.9 şiddetinde deprem olduğu zaman Van'da herkes ona artçı deprem derken ben aslında bunun yeni bir fay başladığını vurgulamışdım. Bunun üzerine Van'da yıkım büyük oldu çünkü hemen şehrin altında olan bir kırılmaydı. Erciş'in altındaki kırılmalar Van'ı etkilemezken Van'ın altındaki küçük bir kırılma Van'ı yerle bir hale getirdi. Benim asıl korkum ise 1648 yılında büyük bir deprem olmuştu. Bu depremde Van'ın güneyinden geçen Gevaş ve Hoşap hattı boyunca oluşan bir depremdi. Hayatso ismi olan bu fay hattında bu depremde Van ciddi bir yıkım yaşamıştı. İşte o depremin gelmesinden korktuğum için Van'ı bekleyen tehlike 1648 diye yazı yazdım ve Van çevresindeki deprem riski diye belirtmiştim. Doğu Anadolu'daki fay Karlıova dan Erzincan' ı ilgilendiriyor anlamında baktığımız zaman Karlıova'dan kuzeye bir sıçrama yapıyor. Erzurum'un güneyinden yani Karayazı, Tutak, Çaldıran ve Hoy diye İran'a giden bir hat var. Diğeri Bingöl'den geliyor Muş ovasının kuzeyinden Van'a doğru giden bir hattır. Hepsi gelip Hoy civarında birleşiyor. Yani Doğu Anadolu'daki Karlıova düğümü değil Van'ın doğusundaki düğüm riskli olduğu için o bölge ciddi ve riskli bir bölge."

"BURSA VE MUDANYA İSTANBUL'DAN FAZLA RİSK ALTINDA"

Son olarak Türkiye'de 3 farklı bölgenin büyük deprem riski taşıdığını belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "Net bir şekilde görülebilen veriler ile konuşursak 3 tane bölge söylemek mümkün. Bir tanesi Bingöl ile Elazığ Palu arasındaki geçen yüzyıllarda kırılmayan Doğu Anadolu fayının bir bölgesidir. Diğeri ise 1600'lü yıllarda kırılan Aydın'dan Denizli'ye Denizli'den batıya doğru Kuşadası'na doğru giden Menderes Vadisi'nin kuzeyi kenarı fay hattı ve üçüncüsü olarak Erzincan'da meydana gelen 1939 depremi Erzincan'ın batısında ki fay hattını kırdı. 1992 depremde ise 1939 yılında kalan fayın 30 kilometrelik küçük bir kısmını kırdı. Ama kırılmayan Tanyeli denilen yerden Karlıova'ya giden 100 kilometrelik bir fay hattı var. O bölümde kırılma olabilir. Bu 1784 yılında kırılmıştı. Bu kırılma oluştuğu dönemde Erzincan 1939 depreminde olduğu gibi yıkılmıştı. Erzurum hatta Muş etkilenmişti. 1650'li yıllarda kırılan Aydın fay hattının kırılma periyodunun çok net bilmiyoruz. 1784 yılındaki Tanyeli Yedisu Karlıova'daki fay hattının daha önce ne zaman kırıldığını bilmiyoruz ama Erzincan'ın batısındaki 1939 yılındaki kırılma ve onun batıdaki devamı yaklaşık 300 yıl gibi bir ara ile devam etmişti. Ama Erzincan içindeki kırılmalar 1050 ve1200 yıllarından sonra 700 yıl gibi bir süre sonra devam etmişti. Doğuya doğru gidildikçe kırılma periyodu daha da uzuyor. Bu anlamda o fayın Erzincan'ın doğusunda ama Erzincan'ı etkileyecek bir fay hattı olarak karşımızda duruyor. Bingöl'deki fay 1784'lerde Palu ve Sivrice fayları kırılmıştı. Onun batısında kalan kesimde risk var ama oradaki fayın yılda bir santimetrelik bir hattı var. Bu yüzden çok büyük bir birikim yapmış değil olarak görünüyor. Erciş'teki kırılma güneye doğru Erciş'in Van üzerinde yaptığı bindirme gibi Van'da güneye doğru olan Gevaş ve Hoşap'a doğru bindirme yapıyor o bizi korkutan bir olgudur. İstanbul'da Kumburgaz'daki fay hattı 40 kilometrenin altındadır ama onun güneyinde asıl Kuzey Anadolu fay hattının Erzincan'dan çıkıpta İstanbul'da Çınarcık'a kadar geldikten sonra onun ana yolunu İmranlı'nın güneyinden Mudanya üzerinden Bandırma'ya doğru giden bir hatta deprem bekleniyor ve o hatta da 7 şiddetinde bir deprem olabilir ve bu deprem İstanbul'u sarsar ama Bursa ve Bandırma'ya daha fazla bir risk oluşturur." değerlendirmesinde bulundu.

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
02.05.2024
16:31
Bingöl`de bir ayda Bin 239 araç sürücüsüne ceza
Bingöl'de bir ayda Bin 239 araç sürücüsüne ceza
Bingöl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlilerince Nisan ayı içerisinde yapılan çalışmalar kapsamında toplam Bin 239 araç sürücüsüne 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun maddelerine uymamaktan ceza işlem uygulandığı belirtildi.
02.05.2024
15:27
Bingöl Umut Kervanı 612 aileye umut oldu
Bingöl Umut Kervanı 612 aileye umut oldu
İhtiyaç sahipleri ile hayırseverler arasında köprü vazifesi gören Bingöl Umut Kervanı Derneği, Nisan ayında 612 aileye 1 milyon 723 bin 431 TL değerinde ayni ve nakdi yardımında bulundu. Dernek, ayrıca Filistin için 1 milyon 202 bin TL nakdi yardım yaptı.
02.05.2024
15:03
Bakan Yardımcısı Eminoğlu`ndan Bingöl`e seçim tebriği
Bakan Yardımcısı Eminoğlu'ndan Bingöl'e seçim tebriği
AK Parti Bingöl İl Başkanlığı ziyaretindeki konuşmasında 'Bingöl, bölgede zafer ile çıkan nadir illerimizden oldu. Tebrik ederiz. Teşekkür ederiz' diyen Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Eminoğlu; 'Bingöl hak ettiğinin daha fazlasını nasıl alabilir hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bingöl'ün en büyük şansı Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'dır.'
02.05.2024
13:40
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Bingöl Deprem Çalıştayı'na katılacak
Bingöl'ün birinci derece deprem bölgesi gerçeğine dikkatin çekileceği ve alınması gereken önlemlerin masaya yatırılacağı çalıştayda, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi akademisyenlerinin sunumlarının yanı sıra AFAD'dan daire başkanları da paylaşımda bulunacak.
02.05.2024
12:09
Yeni düzenleme: Otomobil bayilerine zam yasağı
Yeni düzenleme: Otomobil bayilerine zam yasağı
Ticaret Bakanlığı'nın yeni taslağına göre bayiler aracı aldıktan sonra zam yapamayacak ve ön ödeme yüzde 10'u geçemeyecek.
02.05.2024
11:44
Piyasada ölü balık tedirginliği! Alırken bir daha düşünün!
Piyasada ölü balık tedirginliği! Alırken bir daha düşünün!
Kafeslerdeki ölü balıkların toplanıp paketlenerek özellikle Bingöl, Elazığ, Diyarbakır, Batman'a, Doğu illerine arabalara yüklenerek buralara gönderilip burada kilosunu 50-60 liraya piyasaya sürüldüğünü belirten somon ve alabalık üreten işletmeci Samettin Tokgöz, kilo maliyeti 150 lira olan somon balığının bazı yerlerde 130 liraya satıldığını kaydederek, 'Bu balıklar ya dip balık ya da ölü balıktır. 160 ila 200 liranın altında da alabalık görüyorsan yine bilsin ki dip balığı, ölü balıktır. Bu insan sağlığına da, sektöre de zararlıdır' dedi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın