KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
06 Haziran 2025 Cuma
°C

Bu anayasa taslağını kasaya kilitleyin

Abant Platformu'nda Türk-Kürt kavramının anayasada yer alması tartışıldı. Mustafa Akyol'un gündeme getirdiği "Türkiye milleti" tartışmaların odağını oluşturdu. "Bu taslağı kasaya kilitleyin" çıkışı soğuk duş etkisi yaptı.

Bu anayasa taslağını kasaya kilitleyin
17 KASIM 2007 CUMARTESİ 18:00
0
946
0
AA aa
Abant Platformu'nda Prof. Zühtü Arslan'ın yönettiği ikinci günün son oturumunda tartışmalar başladı. Zühtü Arslan, “Önceliği şimdiye kadar hiç söz almayanlara vereceğim” deyince kendisine söz verilmeyen Ali Bulaç, “İnsanları zorla mı konuşturacaksın” diye çıkıştı. Prof. Arslan, böyle bir şey demediğini, zorla konuşturmanın anayasaya da aykırı olduğunu söyledi.

Mustafa Akyol (Araştırmacı yazar): Devlete göre toplumu değil, topluma göre devleti tanzim etmek gerekir. Cumhuriyet'in sahibi olduğunu öne sürenler, devlete göre toplumu düzenleme peşindeler. Şerafettin Elçi Bey, Kürt konusu ile ilgili görüşlerini ortaya koydu. Ben Kürt kimliğinin yasaklanmasına karşı duran biriyim. Ama Türk ve Kürt toplumlarını zikretmek doğru değil. AK Parti'nin bölgede yüzde 52 oy alması, kendini Kürt partisi gibi gösteren partinin yüzde 25'lerde kalması bunun en büyük göstergesi.

BAŞÖRTÜSÜ NASIL SERBEST BIRAKILIR?

Bejan Matur (yazar) : Milliyetçiliğin bu kadar yükseldiği bir ortamda anayasaya hangi ruhun sineceğini söylemeye gerek yok.

Doç. Mustafa Şentop: Başörtüsü için serbestlik konusunda bir yasaya gerek yok. Çünkü serbestlik esastır. Kadınların kıyafetlerine ilişkin bir yasaklama söz konusudur. Kadınların başörtüsünü yasaklayan hüküm İnkılap Kanunları'nda da bulunmuyor. YÖK, Anayasa Mahkemesi'nin yorumlu bir kararı ile bir yasaklama yoluna gitti. “Yüksek okullarda başörtüsü serbesttir” hükmü anayasada yer almalı.

ELÇİ: BİR SÖZ DEDİM 30 AY HAPİSTE YATIRDILAR

Şerafettin Elçi (eski bakan):
Kürtlüğe saygı duymak lafla olmaz. Kürtlerin tarihi var, sosyay değerleri var. Halk olarak değerlendirilmesinin sakıncalı görülmesi nasıl izah edilebilir. Birbirleri ile tarih boyunca savaşmış milletler. Bir çatı altında yaşıyor. Türk ve Kürtler yüzyıllar boyunca birlikte yaşadılar. İki toplum efendi-teba yaklaşımı olmadan birlikte yaşanıyor. Benim gelinim Kürt ama birlikte yaşamamız hiç sakınca oluşturmadı. Benim bakanlık yapmamı bazıları Türkiye'de ırkçılığın olmadığına gerekçe gösteriliyor. Durum öyle değil. O zamanki Parlamento içerisinde bir zaruret oldu. O zaman, “Türkiye'de Kürt vardır” dedim diye 12 Eylül sonrasında 30 ay hapiste tutuldum.

Ali Bulaç (yazar) : Bireysel haklar çerçevesinde sorunlar çözülemez. İnsanı birey olarak tarif etmek yanlıştır. Liberaller bir insan tarifi yapıyor ve ona göre özgürlüklerini belirliyor. Modern toplum insanı bireye indirgediği insanı devlet karşısında savunmasız bıraktı.

ATATÜRK MİLLİYETÇİSİ OLMAK İSTEMİYORUM

Prof. Zühtü Arslan: Ali Bey çok tahrik edici konuştu. Ali Bey liberalizme tek taraflı bakıyor. Abant Platformu, gelecek toplantıyı liberalizm üzerine yapmalı diye düşünüyorum.

Ümit Fırat (Kürt yazar): Atatürk milliyetçiliği konusunda bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bu zorlama bir madde diye düşünüyorum. Somut olarak ifade ettiği bir anlamı da yok. Ben 63 yaşından sonra milliyetçi de olmak istemiyorum, Atatürk milliyetçisi de olmak istemiyorum.

Altan Tan: Mustafa Akyol'un Türkiye milleti ifadesini önemsiyorum. Din ve vicdan hürriyeti önündeki eğitime 28 Şubat'ta getirilen engeller nasıl kaldırılacak.

Mustafa Destici (BBP Genel Başkan Yardımcısı): Bzim Türkiye milleti gibi bir kavramı kabul etmemiz söz konusu olamaz. Bu milletin yapı taşları ile oynanmamalı. Bugün sorun olmayabilir ama gelecek yıllar tehlikeyi beraberinde getirir. Gece dağda gündüz Meclis'te olanlar bulundukça bu sorunlar bu şekilde çözülemez.

BU ANAYASANIN ÇIKABİLECEĞİNİ SANMIYORUM

Hüseyin Gülerce (Yazar) : ki gün sonrasında ortaya konanları birkaç başlık halinde ortaya koydum. Birincisi, rahatsızlığımız var ama Türkiye iyiye gidiyor. Yeni bir Türkiye'ye gidiyoruz, onun için 1982 Anayasası'nın ötesinde insanlık onuruna yaraşır bir anayasamız olmalı. Bir başkası bazıları Türkiye'nin ve dünyanın nereye gittiğini farketmiyor. Hakitaki görmemiz gerek. Herşey siyah beyaz değil. Artık cart-curt dönemi bitti. Bundan sonra en sevilen yöneticiler milletin gönlüne girenler olacaklardır. Üçüncüsü, anayasa çalışmalarını fırsat bilip değerlerimizi ortaya koymamız gerek. Dördüncüsü ise yargıdan gelen bir zihniyet demokratikleşmeye direniyor. Biz gençliğimizde bazı hareketlerin içinde bulunurken, eğer biz sahip çıkmazsak Türkiye'nin komünist olacağını sanırdık. Hukukçular da, eğer kendileri sahip çıkmazsa Türkiye elden gidecekmiş gibi görüyorlar.

Prof. Mümtaz'er Türköne: Ben anayasa konusunda iyimser değilim. Bu anayasanın çıkabileceğini de düşünmüyorum. Siz bir taslakla ortaya çıkıyorsunuz. Bir kesim bunu ele alıp yazıyor yani teknik bir kesimin ürünü olarak orta yerde duruyor. İnsanlar kamusal alanı devlete ait bir alan sanıyor. Kamu kelimesi, devlete ait unsurun kamuya açık olanı görüyorsunuz. Biz kamu kelimesini maalesef devlet anlamında kullanırken bir anayasa hazırlamamız anlamsız duruyor.

Yapılması gereken şu idi: Her aşaması sorun tespitlerine ayrılmış bir muhakeme zinciri takip edilmeli idi. Taslak yerine ihtiyaçlar ve çözüm yolundan hareket edilmeli idi. Gelin bu anayasa taslağından vaz geçin, bir kasaya kilitleyin. Bu süreçler tamamlandıktan sonra yeniden ele alın. Gidişat hayra alamet değil.

Altan Tan : Bu anayasa, gaz alıcı değil gaz kesici olmalı.

Naci Bostancı : Güç ilişkilerindeki dinamik kalemi, gözleri anayasaya çevrilmesine neden oluyor. Kimilikleri "şey"ler gibi tartışıyoruz. Bunun ardında çok farklı argümanlar var.

Atilla Sandıklı (emekli kurmay albay) : Bu hazırlanan taslak, çok sayıda sivil toplum kurumuna gönderilmeli. Onlardan cevap beklenmeli.



Haber 7
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
06.06.2025
00:45
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl'de gazetecilerin öncülüğünde 'Bingöl Basın Konseyi' kuruldu. Basının birleştirici gücünü ortaya koymayı hedefleyen konsey, yerel ve ulusal basın temsilcileriyle iş birliği içinde çalışarak kentin sosyal, kültürel ve ekonomik dinamiklerine katkı sunmayı planlıyor.
06.06.2025
00:43
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Bingöl siyasetinde iz bırakanlar arasında yer alan Zıkte Aşireti Merhum Lideri Bingöl Eski Milletvekili Kazım Ataoğlu için 7 Haziran 2025 Cumartesi günü Çaytepe Köyü'nde Mevlid-i Şerif okutulacak.
06.06.2025
00:42
AA muhabiri Korkulutaş`ın fotoğrafı The Times`ta
AA muhabiri Korkulutaş'ın fotoğrafı The Times'ta
Anadolu Ajansı (AA) Bingöl muhabiri Rıdvan Korkulutaş'ın 'Öksüz kalan kurt yavrusu iyileştikten sonra kardeşleriyle buluşacak' haberinin fotoğrafı, dünyanın en saygın gazetelerinden The Times'ta yer buldu.
06.06.2025
00:41
Bingöl`de uyuşturucuyla mücadele çalışmaları
Bingöl'de uyuşturucuyla mücadele çalışmaları
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada farklı tür ve miktarlara uyuşturucu madde ele geçirilirken 3 şüpheli şahsa ise adli işlem yapıldı.
04.06.2025
17:29
Vali Usta`dan Bingöl`e gelecek yatırımcılara müjde!
Vali Usta'dan Bingöl'e gelecek yatırımcılara müjde!
41 tesiste Bin 200 kişinin istihdam edildiği Bingöl OSB'de artıma tesisi ve altyapı-üstyapı eksikliklerinin tamamlanarak hızla büyüdüğünü belirten Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, sanayi parseli sayısını 92'ye çıkardığını, arıtma tesisi ihalesinin yapılıp sözleşme imzalandığını vurguladı.
04.06.2025
16:56
Baraç`tan liyakat eleştirisi!
Baraç'tan liyakat eleştirisi!
Türkiye'nin en derin sorunlarından birinin kamu yönetimindeki liyakatsizlik olduğunu belirten DEVA Partisi Bingöl İl Başkanı Nihat Baraç: 'Kurumlarda vasıflı değil, sadakat gösteren kişiler tercih ediliyor. İş bulamayan gençler ya başka ülkelere umut bağlıyor ya da uyuşturucu gibi çıkmazlara sürükleniyor' dedi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın