“5 Haziran Dünya Çevre Günü” nedeniyle açıklama yapan TEMA Temsilcisi Karaarslan, “Biz ülkemizin doğasına, tüm canlıların yaşam hakkına sahip çıkan her yaştan, her düşünceden sivil toplum gönüllüleriyiz” dedi.
Karaarslan, “Daha önce Anadoludan başlayan ve Taksimde sembolleşen çevresel hareketimizin doğru ve insani bir erdem olduğu inancı ile bu kadar çevreyi tahrip eden anlayışlara inat, Bizler bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü ‘kutlanacak' bir şey olmadığı için kutlamıyoruz. Ama bu pes ettiğimiz, yorulduğumuz anlamına gelmiyor. Aksine hiç olmadığı kadar başımız dik ve umutluyuz. Sivil toplum kuruluşları olarak; ilk kez halkımızı yaşama sahip çıkmak için sokaklara, meydanlara çıkarmak için çaba sarf etmedik. Duyarlı herkes, ağaçları korumak için kendiliğinden Taksim Gezi Parkı'nda toplandı, ağaçların başında çadırları yakılmasına, biber gazı ve tazyikli suya maruz kalmasına rağmen gece gündüz nöbet tuttu. Gelemeyenler sosyal medya aracılığı ile mesajlarımızı, yaşananları dünyaya yaydı. Ve yine ilk kez ekoloji temelli bir sivil toplum hareketi toplumun her kesiminden insanı bir araya getirdi. Sonradan olan ve şiddete bulaşan olayların ardında siyasal hesaplar var ise de biz bu siyasal hesaplardan uzak çevreci ve insancıl bir eylemde var olduk ve olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Doğanın denge olduğunu belirten Karaarslan, “Taksim Gezi Parkı Direnişimiz, sadece ağaçların korunması için değil suyumuzu esaret altına alan HES'ler, güneşimiz ve rüzgârımız varken dünyanın vazgeçtiği nükleer santrallerin inşasındaki ısrar, ülkemizin en verimli tarım topraklarının heba edilişi,maden ve taşocaklarından sonra ormanlarda petrol aranmasına izin verilmesi, Tabiat Kanunu ile tüm korunan alanları savunmasız bırakacak ‘yasal' düzenlemeler, özetle ve maalesef saymakla bitmeyecek çoklukta insanın yarattığı ‘doğal olmayan' felaketlere karşı, bu yıl 5 haziran çevre gününü kutlamıyoruz. Doğa Dengedir! TEMA Vakfı olarak yıllardır “Yaşamak için Yaşat” sloganımızla sağlıklı bir çevrede yaşam hakkı ve insan kadar diğer canlıların da yaşam hakkı için ekoloji mücadelemizi sürdürüyoruz. Taksim Gezi Parkı'nda da ağaçların kesildiği haberine binaen, parklar ve yeşil alanların yeni projelerin geliştirileceği boş arsalar değil, kentler ve insanlar için vazgeçilemez değerleri olduğunu hatırlatmak için her alanda olduğu gibi demokratik mücadele ve itidalli duruş ile mücadeleye katıldık” dedi.