Çiçek, bingöl'de yaşadıklarını anlattıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Hasan Çiçek, 1. Bingöl Sempozyumunda ve Bingöl'de yaşadıklarını kaleme aldı. Çiçek, sempozyum ve Bingöl ile ilgili gazetemize gönderdiği yazıda duygularını şöyle anlattı![]() Bu duyguları, 10- 11 Haziran tarihlerinde I. Bingöl Sempozyumu dolayısıyla yaşadım. Bu sempozyuma Bingöllü değerli bilim adamı dostum Dr. İbrahim Çapak'ın Bingöl ve çevresindeki medreselerde yüzyıllarca okutulan mantık ve hikmet dersleriyle, bu derslerde okutulan eserler üzerine yazdığı tebliği müzakere etmek için katıldım. Bingöl'den bilim adamları özellikle Doç. Dr. Mahfuz Söylemez ve Dr. İbrahim Çapak kolları sıvamışlar ve ortaya çok harika bir organizasyonun çıkmasına vesile olmuşlar. Böylelikle organizasyonun akademik kısmı hal olmuş. Yürekten kutlanmayı hak ediyorlar. Ama ekonomik destek olmadan bu etkinlik gerçekleştirilemezdi. Bunu da mülki ve idari erkan haletmiş ve ortaya harika bir organizasyon çıkarmışlar. Bingöl Valiliği, Bingöl Belediyesi başta olmak üzere, Genç, Karlıova, Solhan, Yayladere, Ilıcalar belediyeleri; Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Birsen ve Sağlık- Sen şubeleri; Bingöl Esnaf ve Sanatkarlar Odası; Bingöl Gazetesi; Elit Sineması ve Sine İnşaat gibi çok farklı alanlarda bir çok resmi ve sivil kuruluş sempozyuma destek olmuş. Bu kadar farklı kurum ve kuruluşu bir araya getirmek bile başlı başına bir emek sarfiyatı gerektirir. İki gün boyunca Bingöl'ün tarihi, coğrafyası, yer altı zenginlikleri, turizm potansiyeli, hayvancılığı, çevre sorunları, eğitim sorunları, üniversite imkanı vs. konular tartışıldı. Çok iyi bir katılım vardı. Valisinden, milletvekiline; Belediye Başkanlarından, bürokratlarına herkes ordaydı. Anlaşılan Bingöllüler olayı önemsiyorlar. Özellikle bir üniversitenin şehirlerinde açılmasını çok önemsedikleri için şehirlerine gelen çoğunluğunu üniversite hocalarının oluşturduğu misafirleri çok sıcak karşıladılar. Gerçekten de akademisyenlerle halk arasında harika bir atmosfer oluştu. (Üniversitelerin daha fazla halkla ilişki içinde olmasını sayın Cumhurbaşkanımız da geçenlerde rektörlerden istemişti. Üniversite ve halkı bir araya getirmenin yollarından biri de budur işte.) Bu sıcaklık onların misafirperverlikleriyle açıklanabilir ancak. Hem üniversitelileşme oranının yükselmesi hem de küçük de olsa bir iş alanı açacak olması dolayısı ile üniversite açma fikri onlara cazip geliyor. Bu sempozyumda canla başla çalışan bir çok isimsiz kahraman da vardır elbette. Bunlardan sempozyum boyunca yoğun çaba içinde olan bir kaçını anmalıyım. Ramazan Çakırcı, Müslüm Ayyıldız ve Abdurrahman Ensari hem yoğun çabalarıyla hem de sıcak ilgileriyle sempozyumun olmazsa olmazlarıydı. Ayrıca aralarda bolca sohbet etme imkanı bulduğun Bingöl'lü, ufku ve yüreği açık, evrensel değerlerden haberdar, insanlara faydalı olmayı şiar edinmiş, iyi insan yetiştirmek için çaba içinde olduklarını gördüğüm genç öğretmen kuşağına, keyifli sohbetler için müteşekkirim. Bu ülkenin aydınlık geleceği için onlar insana umut veriyor. Sempozyumun hem Bingöl için hem de Bingöl konusunda araştırma yapan bilim adamları için çok verimli ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Bu tür etkinliklerin bir parçası olan şehrin özel ve güzel yerlerini gezme faslında gerçekten de unutulmaz yerler gördük. Dünyanın başka bir yerinde olsa üzerine titrenilecek bir değer var Bingöl'de: Yüzen Ada veya Adalar. Belki Bingöl'le ilgili zihnimde kalan tek olumsuzluk, bu doğa harikasına hiç değer verilmediğini ve sahip çıkılmadığını görmek oldu. Tabii ki bu sahip çıkmayış sadece Bingöl'ün sorunu değil. Yüzen Ada'ya sahip çıkmak sadece Bingöl'lülerin değil, bütün Türkiye'nin görevi. En kısa sürede yolunun yapılmasını, yerle ilgili bilimsel araştırmaların yapılmasını ve bu değerin koruma altına alınmasını dilerim. Oysa herkesin böyle bir değere sahip çıkmak için birbiriyle yarışması gerekir. Gerçekten bir doğa harikası. Gölün içinde ada, kıyıya yaklaşıyor, üzerine çıkıyorsunuz ve o, yüzüyor. Masalımsı, hayalimsi bir şey; Kaf Dağı, Anka Kuşu gibi. Oysa Bingol'de bu gerçek, çünkü yaşıyorsunuz. Mutlaka imkanı olanlar görmeli, bu değer yok olmadan. Her ilin tarihinin, coğrafyasının, kültürel zenginlik ve değerlerinin bilimsel bir yolla ele alındığı böyle sempozyumlara veya bilimsel- kültürel etkinliklere ihtiyacı var. Hele bu bölgedeki illerin artık bu tür etkinliklerle anılması için çaba sarf etmek, sırtımızı dayadığımız coğrafyaya- tarihe ve içinden çıktığımız topluma karşı hepimizin vefa borcudur. Bingöl'dekiler bu borcu ödemeye başladılar. Bu vesile ile onlara hem teşekkür ediyor; hem de tebrik ediyorum, o güzel bütün dostları” bingolunsesi YORUM YAZIN ![]()
|
|