Da vinci, şifrene sahip çık!Zihinlerimizin şifreler yüzünden allak bullak olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Her şeyin kapısını bir şifrenin açtığı günümüzde sembollerin arkasına saklanan bazı gerçekleri çözmek de oldukça yorucu oluyor.![]() Semboller ve şifreler belki de en iyi sırları saklar. Durum böyleyken birileri çıkıp neden böyle merak uyandıracak, şifrelerin arkasına gizlenen işler yapar anlaşılır gibi değil. Son dönemin çok ses getiren romanı ‘Da Vinci Şifresi' de bu türden bir eserdi. Dan Brown'un romanı, dünya çapında neredeyse 50 milyona yaklaşan satışıyla son dönemin en popüler kitabı olup çıktı. Fanatiklerinin soluk almadan okudukları kitap, Hıristiyanlığın içinde gelişen bir sırrın Rönesans sanatçısı Leonardo Da Vinci'nin resimlerinde gizemlerle, şifrelerle saklı olduğu tezini savunuyordu. Kitap yayınlandıktan sonra her zaman olduğu gibi bazı Hıristiyan çevrelerin tepkisini çekmişti. Tıpkı Mel Gibson'un yönettiği ‘İsa'nın Çilesi'nde olduğu gibi çatlak sesler yükselmiş, sonra da film gösterime girince kimsenin ağzını bıçak açmamıştı. Aynı tepkilere maruz kalan Da Vinci'nin Şifresi şimdi de karşımıza film olarak çıktı. Dünya genelinde bugün gösterime giren film, 59. Cannes Film Festivali'nin de açılış filmiydi. ‘Akıl Oyunları' ve ‘Cinderalla Man'in yönetmeni Ron Howard imzalı ‘Da Vinci Şifresi' ünlü oyuncuları bir araya getirdi. Romanın baş karakteri Robert Lang'ın (Tom Hanks) etrafında gelişen olaylar, izleyiciyi bugünden geçmişe doğru uzanacağı bir dizi serüvenin içine çekiyor. Her şey Robert Lang'ın semboller ve şifreler üzerine Paris'te verdiği bir konferanstan sonra başlıyor. Louvre Müzesi'nde ölü bulunan müze müdürünün bıraktığı şifreleri çözmeye çalışan Lang, bir anda katil zanlısı olur ve Fransız polisini peşine takar. Ünlü profesör, bu macerasında yalnız değildir; kriptolog olan Sophie Neveu (Audrey Tautou) aynı zamanda öldürülen müdürün torunudur. İkili, polisten kaçışları sırasında akıllarının ermediği pek çok şifre ile karşılaşır ve bir sırrı çözme yolunda önemli mesafe alırlar. Peşlerinde ise inançlı bir Katolik polis olan Bezu Fache (Jean Reno), Sion Tarikatı Opus Dei Teşkilatı ile katil Silas vardır. Birileri kaçmakta, diğerleri kovalamaktadır. Hz. İsa'nın hayatı ve Hıristiyanlığa dair birçok bilgi filmde deşifre edilirken bütün olan bitenin ne kadar gerçek, ne kadar kurgu olduğuna dair karmaşa yaşamak mümkün. Özellikle Hz. İsa'dan sonra tahrif edilen dinin ne duruma düştüğü, kimlerin elinde hangi amaçlar için kullanıldığına dair, Hıristiyanları itikadi anlamda şüphe içinde bırakacak sorular yöneltiyor Da Vinci Şifresi filmi. Bir Müslüman olarak izlediğinizde cereyan eden tüm olaylarla uzaktan yakından ilginiz olmadığı için şükrediyorsunuz; ama semavi bir dinin bazı çıkarlar uğruna ne hallere düşürüldüğünü görmek ve gerçeklerin üzerinin nasıl kapatıldığının izlerini sürmek adına seyredilebilecek bir filmle karşı karşıya olduğumuz da muhakkak. Filme gelince; romanı okumayanların çok şey kaçırmayacağı ve konuya yabancı kalmayacakları bir akıcılıkta çekildiği kesin. Zaten çözülen sırların birçoğu ilk kez söylenen şeyler değil. Yönetmen Ron Howard kitabın yakaladığı akıcılığı bozmamak için elinden geleni yapıyor. 150 dakika boyunca araya giren aksiyon sahneleri ile de böyle bir filmin karşılaşabileceği durağanlığı gidermeye çalışıyor. Genelde karanlık mekanlarda geçen filmde ışık-gölge oyunları hemen dikkat çekiyor. Tom Hanks, bilim adamlığının getirdiği tüm şüpheciliği iyi bir oyunculukla sergilerken “Amelie” filminden tanıdığımız Audrey Tautou ile de uyumlu bir birliktelik içindeler. Romanı okumayanlar, semboller ve şifrelerin neler anlattığını merak edenler ile dinler tarihi üzerine kafa yoranlar için seyredilebilecek türden bir film Da Vinci Şifresi. DA VINCI ŞİFRESİ Yönetmen: Ron Howard Oyuncular: Tom Hanks, Audrey Tautou, Jean Reno, Ian McKellen ZAMAN YORUM YAZIN ![]()
|
|