Danıştayın açıköğretim lisesi kararıDanıştay, Mesleki Açıköğretim Lisesi'ne geçiş olanağı tanıyan yönetmeliğin, bazı hükümlerinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu. Danıştay'ın kararla ilgili gerekçesi şöyle:![]() YÖK'ün, 24 Aralık 2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davanın ilk aşaması sonuçlandı. Danıştay 8. Dairesi, yönetmeliğin 5/a, 15/b-c, 18/c, 20/b-e 23. maddenin son cümlesi, 24, 27/2, 28/b ve son paragrafı, 38/2 ve geçici 4. maddelerinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu'nu birlikte değerlendirildiğinde, milli eğitim sisteminin, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlendiğinin anlaşıldığı vurgulanan kararda, bu örgütlenmenin, eğitimin amacı ve temel ilkelerinin doğal bir sonucu olduğuna işaret edildi. Bir eğitim kurumundan yararlanabilme hakkının, bir önceki öğretim basamağını tamamlama koşuluna bağlı kılındığına dikkat çekilen kararda, bu sürecin işleyiş şeklinin, fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması bakımından önem arz ettiği vurgulandı. Farklı okul türleri arasında nakillerin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın 9 Eylül 1998 gün ve 186 sayılı kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergesi'nde düzenlendikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme Yönetmeliği'nin 30. maddesinde yer alan, farklı okul türleri arasında nakillerin, 9. sınıf sonunda yapılacağı şeklindeki kuralda değişiklik yapılarak, konunun yönergede düzenlenmesini öngören bir kural haline dönüştürüldüğü ifade edilen kararda, şöyle denildi: ''Yukarıda anılan Yönerge'de belirlenen koşulları taşıyanlar dışında kalanların ortaöğretim kurumları arasındaki geçişleri önlenmeye çalışılmış ve yönerge ile açık öğretim lisesine meslek liselerinden geçişlerde uygulanacak prensipler öngörülmemişken, Yükseköğretim Kurulu tarafından orta öğretim başarı puanının hesaplama yönteminin değiştirilmesi suretiyle 1998-1999 öğretim yılında uygulamaya konulan ÖSS sisteminin etkisi ile meslek liselerinden genel liselere geçişlerde başlayan artış nedeni ile bakanlık makamının 30 Eylül 1998 gün ve 4229 sayılı oluru ile açık öğretim lisesi de bu kapsama dahil edilmiştir. Genel liselerle meslek liselerinin uygulanan program ve amaçları yönünden sahip oldukları farklılıklar gözetilerek, özellikle mesleki eğitimin milli eğitim sistemindeki yerinin ve işlerliğinin arttırılmasını hedefleyen eğitim politikası doğrultusunda, ülkenin gelişen ekonomik ve toplumsal gereksinimlerinin karşılanması ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacı karşısında, dava konusu yapılan yönerge ve bireysel işlemlerde; genel ilkeler içeren yönerge ve genelgenin ilgilisi olan öğrencilerin bulunduğu öğrenim evresine göre farklı sonuçlar doğurması gerektiği, öğrencilerin öğrenim düzeylerine göre bir ayırıma gidilmemiş olmasının öğrenim hakkının eşit dağılımını engelleyeceği, farklı özellikteki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesinin Anayasal eşitlik kuralı ile çelişeceği belirlenmiştir. Böylece, genel veya meslek/teknik liselerinden oluşan ve öğretim sürecinin ikinci kademesini oluşturan orta öğretim kurumlarına başlama ve devam etme hususunda yargı kararları ile de istikrar kazanmış bir sistem yerleşmiştir.'' DEĞERLENDİRME Yargı kararları ile belirlenen bu sisteme göre, hazırlık sınıfında başarılı olmuş veya olmamış veya lise birinci sınıfta kalmış öğrencilerin, orta öğretime yeni başlayacak bir öğrenciyle aynı konumda olduğu, başka engeller yoksa genel liselerin birinci sınıfına kayıt yaptırabilecekleri belirtilen kararda, ''Böylece lise birinci sınıfta veya daha sonraki sınıflarda öğrenimine devam edenlerle birinci sınıfı geçenlerin yönelimi ve eğitiminin yerleşmiş olduğu kabul edilmiştir. Bu kabulün meslek liseleri açısından da geçerli olduğu tartışmasızdır'' denildi. Yönetmelik ile mesleki açık öğretim lisesinin, örgün orta öğretim kurumlarının yer aldığı basamağa dahil edilmeye çalışıldığı ifade edilen kararda, ''Böylece yönetmeliğin iptali istenilen maddelerinde yer alan düzenlemelerle yaygın eğitimin, örgün eğitimden yararlanamamış olanları eğitim sürecinin tamamen dışında bırakmamaya yönelik amacı ve niteliğinin dışına çıkılmıştır'' denildi. ''DÜZENLEME YASALARA AYKIRI'' Eğitim sisteminin, eğitim ve öğretimde fırsat ve imkan eşitliğinin ruhuna ve amacına uygun, yönlendirme ve kademeli geçiş modeline dayalı olarak örgütlendiği vurgulanan kararda, şöyle devam edildi: ''Eğitim sistemine dahil olup, yönlendirme suretiyle kademelerden geçerek bu haklardan yararlanmış bireylerin, yeniden yararlandırılması öncelikli olarak yararlanma hakkına sahip olan bireyler açısından eşitsizlik yaratılmasına sebep olacak, eğitim sisteminin örgütlenme biçimindeki bütünlüğü de bozacaktır. Bu bakımdan orta öğretimden mezun olan ve yüksek öğretimden ayrılan veya mezun olanlara yönelik yapılan düzenleme, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin amacına, ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete de uygun değildir.'' Kararda, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda yer alan öngörülerin de dava konusu yönetmelikle hayata geçirilmesinin, yönetmelikte yer alan düzenlemelerde bu haliyle belirlenen hukuka aykırılıklar nedeniyle mümkün bulunmadığı ifade edildi. Kararda, şunlar kaydedildi: ''Planda ve Milli Eğitim Temel Yasası'nın 9. maddesinde yer verilen eğitimin hayat boyu devam edeceğine ilişkin ilkeye yönelik düzenlemenin, eğitim sisteminin öngördüğü diğer ilkelerle çelişmemesi, sistemin uyumunu ve bütünlüğünü bozmaması, eğitim-öğretim hakkından yararlanma koşullarını ihlal etmemesi gerekir. Bir başka anlatımla, bir ilkenin hayata geçirilmesi için yapılan düzenleme, milli eğitimin temel ilkelerinin birbiriyle çelişmesine, hatta etkisiz kalmasına sebep olmamalıdır.'' Kararda, dava konusu yönetmelik maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine, eğitim sisteminin yargı kararları ile benimsenen, işlerlik kazanan ve yerleşen eğitim-öğretim sürecine, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu açık olduğu kaydedildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Danıştay 8. Dairesi'nin bu kararına itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. HABER7 YORUM YAZIN ![]()
|
|