Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şube Başkanı Hamdullah Tasalı, yaptığı açıklamayla yılbaşı kutlamaları ve şans oyunlarının devlet eliyle meşrulaştırılamayacağını söyledi.
Yeni bir yılın başlaması ile yeniden gündeme gelen yılbaşı eğlencelerinin, tüketimi özendirme ve teşvik eden kampanyaların başlaması, milli piyango, toto, loto ve şans oyunlarının, Müslüman bir toplumda icra ve teşvik etmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şube Başkanı Tasalı: “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (Maide Suresi, 90-91) İçki ve kumarın dinen yasaklaması, haram kılınması, şüphesiz sosyal ve toplumsal hayatımızı, aile hayatımızı, neslimizi, mallımızı, aklımızı tehdit ettiği içindir” dedi.
“Devletin asli görevleri, nesli, malı, aklı, dini korumasıdır”
İçki, kumar ve şans oyunlarının devlet tarafından yaygınlaştırması ve icra edilmesinin bir facia olduğunu ifade eden Tasalı: “Alkolün ve kumarın insan sağlığına zararının yanında belki de en önemli zararı topluma, ekonomiye, sağlığa, aileye, mala ve akla verdiği zararlardır. Toplumu komaya sokmuş bir hastalık ve virüstür. Acilen tedavi ve önlemler alınmazsa, daha bilmediğimiz büyük felaketlere ve hastalıklara sebebiyet verecektir. Uzmanlarca yapılan araştırmalara bakılırsa, içki ve kumarın vb. kötü alışkanlıkların istatiksel olarak aşağıda görüldüğü gibi sonuçları, korkunç boyutlardadır. Ülkemizde işlenen suçların ve gerçekleşen kazaların çok ciddi bir oranı alkolden kaynaklanmaktadır. Bunun en açık örneği; Ülkemizde: cinayetlerin yüzde 85, tecavüzlerin yüzde 50, şiddet olaylarının yüzde 50, trafik kazalarının yüzde 65, eşlerini dövenlerin yüzde 70, akıl hastalıklarının yüzde 60, sebebi alkoldür! Bu nedenle alkol kişisel olduğu kadar, belki de daha fazla, toplumsal bir sorundur. Aile içi geçimsizliklerin, kavgaların, şiddetin, intiharın ve boşanmaların da bir numaralı sorumlusu alkoldür. Bu nedenle, alkol ile mücadelede toplum olarak bilinçlenmek çok önemlidir. Alkol kişisel bir eğlence aracı değildir. Toplumu ve aileyi derinden yaralayan bir tehlikedir. Devletin bu gibi kötü alışkanlıkları yasaklaması gerekirken, ne yazık ki yüzde 100 zararları her yönden aşikar olan, içki, kumar ve şans oyunlarını devletin yaygınlaştırması icra etmesi bir faciadır. Nüfusunun yüzde 99'nun Müslüman olduğu bir toplumda, devletin asli görevlerinden ve sorumluluklarından biri, bahse konu zararlı alışkanlıklardan, nesli, malı, aklı, dini koruması gerekir. Bunu niçin çaba sarf etmeli ve tedbirler almalıdır” ifadelerini kullandı.
“Kumar ve zararları”
İslam'ın haram kazancı yasakladığını hatırlatan Tasalı: “Allah'ın insanoğluna vermiş olduğu akıl, sağlık, zaman ve mal birer nimettir. Kumar oynamak, bu nimetleri zararlı bir şekilde kullanmaktır. Bünyedeki enerjiyi iyi ve yararlı şeylerde değil, kötü ve zararlı bir yönde harcamaktır. Düzenli bir hayatı, düzensiz bir hayata çevirmek, toplumun temel taşı olan aile ocağını yıkmak ve dağıtmaktır. Aile fertlerinin nefretini kazanmak ve onlara kötü örnek olmaktır. Sosyal hayatı temelinden sarsmak, çalışma hayatını ve helal kazancı baltalamak, tembelliği ve miskinliği hayata hâkim kılmaktır. Rahmetten, bereketten, huzurdan, mutluluktan uzak kalıp; şeytani ve süflî arzularla yaşamaktır. İşte bu sayılan zararlardan korunmak için, İslam dini, kumarı haram kılmış ve onu büyük günahlardan biri saymıştır. İslam dini, helal kazanç elde etmeyi emretmiş; haram kazancı kesinlikle yasaklamıştır. Unutulmamalıdır ki, kumarda kaybeden kişi devamlı hırs ve kin duyguları içinde olacak, kaybettiklerini geriye almak ve kazanmak için tekrar tekrar oynayacak, sonuçta kazansa da manen kaybedecektir. Her iki tarafın da gözünü, hırs ve düşmanlık bürüyecektir Sonuçta; parasını, malını, hatta en değerli varlıklarını bile, kumarda kaybederek dünyasını da ahiretini de berbat edecektir. O halde, hem Allah'ın gazabını, hem de toplumun nefretini celbeden, Allah'ın haram kıldığı bu gibi fenalıklardan uzak duralım ve çevremizi de uzak tutmaya çalışalım. Batı kültürünün ve paganizmin bir bir uydurması olan yılbaşı ve noel gibi kutlamalardan, Müslüman toplumumuzun ve gençlerimizin uzak durmalarını temenni ediyoruz. Bu gibi kötü alışkanlıkların hayatımızı berbat ettiği gibi, ahiretimizde tehdit ediyordur, şüphesiz. Hayatımızı baki ve meyvedar kılmak, mutlu ve bahtiyar olmak, yaşamdan lezzet almak istiyorsak, hayatımızı imanla, ibadetle, tevekkülle, teslimiyetle, kanaatle ve şükür ile geçirmemiz, süslememiz gerekir” şeklinde konuştu.