Diş hekimleri ve hemşeriler için meclis araştırması istediBDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili Baluken, Diş Hekimleri ve Hemşirelerin sorunlarının araştırılması ve çözüm yollarının bulunması amacıyla Meclis Araştırması istedi.![]() Barış ve Demokrasi partisi (BDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, diş hekimleri ve hemşirelerinin sorunlarına ve çözüm yollarına ilişkin Meclis Araştırması talebinde bulundu. Araştırma önergesi talebinde hemşirelerin sorunlarına değinen Baluken : “Profesyonel bir meslek olmasına rağmen yardımcı sağlık personeli olarak nitelendirilmektedirler. 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu hemşirenin değişen ve yapmakta olduğu rol ve işlevlerini kapsamıyor. Ülkemizde hemşireler işyerlerinde ara meslek elemanı olarak görülmekte, sekreterlik, evrak işleri, fotokopi, makine bakımı ve benzeri “insan bakımı” dışında işlerle görevlendirilmektedirler. Bu durum mesleğin özerkliğini olumsuz yönde etkilemekte, hemşireliğin sadece doktor istemlerini uygulayan bir meslek olarak algılanmasına neden olmaktadır. Ülkemizde 200 bin hemşireye ihtiyaç olduğu bilinmesine rağmen bugün ilgili sendikaların açıklamalarına göre 30 binin üzerinde hemşire halen işsizdir. Hemşireler için çok ciddi bir problem olan performans sistemi sonucunda doktorlar baktıkları hastadan kendileri için performans ücreti alsalar da hemşireler böyle bir performans ücreti alamamaktadırlar. Çalışma sürelerinin yoğunluğuna rağmen maaşları bitirdikleri okul, çalıştıkları bölüm, istihdam şekilleri gibi kriterlere göre yoksulluk sınırının çok altında 1100 ve 1400 TL arasında değişmektedir. Hemşirelerin bir bölümü de vakıf işçisi statüsünde ya da temizlik firmalarının taşeronluğunda çok daha düşük ücretlerle iş güvencesiz çalıştırılmaktadırlar. Hemşirelerin yaşadıkları diğer önemli sorunlar olarak: eleman eksikliği nedeniyle nöbetlerin sıklığı; fazla çalışma ve angarya; mesleğe cinsiyetçi yaklaşım; performans uygulaması ile rekabete yönlendirilmeleri; meslek hastalıkları ve risklerine karşı koruyucu önlemlerin yetersizliği; meslekte branşlaşma ve uzmanlaşmanın olmaması, her poliklinik/klinikte çalışmak zorunda olmaları; işyerlerinin çoğunda kreş, çocuk bakımevi vb bulunmaması; süt izinlerinden düzenli yararlanamaması; görev ve sorumluluk yüklerine karşın yetkilerinin olmaması; yoğun çalışma saatlerinin yanında her ay en az 6 kez 24 saatlik nöbet tutulması; sürekli fazla mesai yapmak durumunda bırakılması; hasta yakını şiddetine maruz kalınması; döner sermaye dağılımında hakkaniyeti sağlayacak ulusal bir sistemin olmaması ve benzeri sıralamak mümkündür” dedi. Hemşirelerin yüzde 79'unun meslekten doyum sağlamadığına dikkat çeken Baluklen: “Hemşirelik, yukarda belirtilen sorunlar ve daha pek çok olumsuz faktörün etkisiyle çok stresli bir meslek niteliğindedir. Araştırmalar, her beş hemşireden birinin gelecek beş yıl içinde meslekten ayrılmayı planladığı sonucunu göstermektedir. Ayrıca yapılan bir diğer araştırma sonucuna göre; hemşirelerin mesleki doyum sağlama durumlarına bakıldığında yüzde 79,4'ünün meslekten hem maddi hem de manevi yönden doyum sağlayamadıkları belirtilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında, gece gündüz demeden, normal saatlerin dışında, normalden uzun süre ve normalden çok daha fazla çalışmak zorunda olan hemşirelerin sorunlarının neler olduğunun ve bu sorunlara çözüm yollarının geliştirilmesi için meclis araştırması açılması önemlidir” ifadelerini kullandı. Diş hekimlerini sıkıntılarına da değinen Baluken, önergesinde şu ifadeleri kullandı: “Diş Hekimlerinin Sorunlarına İlişkin ise şunları ifade etti. “Bugün diş hekimlerinin hasta yoğunluğunun fazla olması yanında birçok önemli sorunları da bulunmaktadır. Özel hastane, poliklinik ve merkezlerde diş hekimleri düşük ücret ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmaktadır. Ayrıca sağlıkta dönüşüm adı altında hayata geçirilen performans uygulaması ile; a. Diş hekimlerinin dayanışması zedelenmiş ve çalışma ortamında rekabet esas olmuş, hekimler arasında ücret eşitsizliği artmış ve iş barışı bozulmuştur. b. Kurum içi yatay ve dikey ilişkiler olumsuz etkilenmiştir. c. Hekim-hasta ilişkisi olumsuz etkilenmiş, hasta başına düşen muayene ve tedavi süresi azalmış, verilen sağlık hizmetinin niteliği azalmış, hasta yoğunluğu artmıştır. d. Diş hekimlerinin kongre, sempozyum ve benzeri bilimsel etkinliklere katılımı düşmüş bu da mesleki niteliğin gelişmesi önünde engel oluşturmuştur. Diş Hekimleri; geçim sıkıntısı çekmeyecek, insanca yaşamayı sağlayacak, emekliliklerine de yansıyacak bir ücret; ailelerine ve kendilerine zaman ayırabilecek bir çalışma düzeni; mesleki sorumluluğunu taşıyarak herhangi bir baskıya maruz kalmadan iyi hekimlik yapabilmek; hastalara nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için bilgilerini güncelleme olanağı bulmak; beden ve ruh sağlığını korumak; şiddete uğramamak; çalıştıkları kurumlarda barış içinde çalışmak ve işten atılma kaygısı yaşamamak istiyorlar. Ülkemizde ağız-diş sağlığı sorunları en sık görülen ve önlenebilir hastalıklardır. Fakat hükümetin bu konuya gerek önemi vermediği diş hekimlerinin yaşadıkları sorunlardan anlaşılmaktadır. Devletin tüm vatandaşlara eşit ve nitelikli ağız-diş sağlığı hizmeti sunabilmesi öncelikle bu hizmetin sunumunda görevli olan diş hekimlerinin sorunlarının çözülmesi ve diş hekimlerinin ülke çapındaki dağılımındaki eşitsizliğin giderilmesi ile mümkündür. Bu anlamda halkın nitelikli ve eşit ağız-diş sağlığı hizmetlerine ulaşabilmesi için, ülkemizde diş hekimi ihtiyacının bölgelere göre ne olduğunun belirlenmesi, diş hekimlerinin yaşadıkları sorunların neler olduğunun ve bu sorunların çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla meclis araştırması açılması önem arz etmektedir.” YORUM YAZIN ![]()
|
|