İSTANBUL - Türkiye'de bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi'ne katılan yabancı yatırımcılar ‘Türkiye'ye güveniyoruz' mesajı verdi. Konsey toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin son yıllarda ekonominin tüm dinamiklerini harekete geçiren bir politika izlediğini belirterek, “Ekonomiye yönelik bu yeni anlayışa paralel olarak; başta demokratikleşme ve insan hakları olmak üzere, AB sürecinde iç ve dış politikalarda aktif ve kararlı bir tutum içinde olunmuştur” dedi. Hükümet olarak uygulamakta oldukları politikalarla enflasyonun tek haneli rakamlara indirildiğini, ekonomik istikrar için gerekli ortamı oluşturduklarına işaret eden Babacan, sağlanan güven ve istikrar ortamı, olumlu beklentiler sayesinde yıllık 1 milyar dolar civarında seyreden doğrudan sermaye akımının 2005 yılında 10 milyar dolar, geçen yıl 20 milyar dolarla kapatıldığını, 2007'nin ilk 4 ayında Türkiye'nin 10 milyar dolarlık uluslararası doğrudan sermaye cezbettiğini belirtti.
Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak, ekonomik kazanımlarını kalıcı kılmak, refah düzeyini yükseltmek, tüm vatandaşların tek tek yaşam standartlarını daha yukarı çekmek için uluslararası yatırımları çekme iradesini muhafaza etmek hatta daha ilerilere taşımak zorunda olduğunu belirten Babacan, “Bu Türkiye için bir seçenek değil bir zorunluluktur” diye konuştu.
Bu konuda dünyada büyük rekabet olduğunu bildiklerini söyleyen Babacan, dünyadaki tüm ülkelerin uluslararası yatırımları çekme konusunda uzun soluklu bir yarış içinde olduklarını vurguladı.
Babacan, Türkiye'de aradığı vasıfta çalışacak eleman bulamayan binlerce firma söz konusu olduğunu belirterek, “İşsizlerimizin sahip olduğu özelliklerle kuruluşların, firmaların aradıkları nitelikler arasında çok ciddi uyumsuzluklar söz konusu. Bunun da temelinde bizim eğitimle ilgili sorunlarımız yatıyor. Sadece bu mesleki eğitim değil aynı zamanda üniversite sistemimizle ilgili sorunlar yatıyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin tüm bu konulara çok köklü şekilde korkusuz bir şekilde el atması gerekiyor. Bu kronik sorunların hızla çözülmesi gerekiyor” dedi.
LIPSKY: TÜRKİYE İÇİN TARİHİ FIRSAT VARIMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky ise yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonomik büyümenin hem şimdi hem de gelecek yıl için sağlıklı göründüğünü söyledi.
Son birkaç yılda Türk ekonomisinin çok iyi bir performans gösterdiğini belirten Lipsky, “Sonuçlar mükemmeldi. Bu performansa en büyük katkı özellikle mali disiplini temin eden ekonomik reformlarla sağlandı. Reformların devam ettirilmesi, büyümenin sürdürülmesi konusunda Türkiye için tarihi bir fırsat var” dedi.
KATSU: DALGAYI ÇOK İYİ AŞTINIZ Dünya Bankası Bölgesel Başkan Yardımcısı Shigeo Katsu, Türk ekonomisinin geçen yıl yaşanan dalgalanmayı çok iyi bir şekilde aşmasının ekonominin güçlülülğünün göstergesi olduğunu belirterek, “Şu anda fırsatları görmek için bir şans var. Yapısal refrmların sürdürülmesi önemli. Bölgesel anlamda iç uyumun gerçekleştirilmesi önemli” diye konuştu.
FRENKEL: TÜRKİYE GELECEK VAAT EDİYORSonuç bildirgesini açıklayan American International Group Başkan Yardımcısı Jacob Frenkel, 20 miyar dolarlık doğrudan yatırım girişinin Türkiye'nin gelecek vaat eden ülke konumunu güçlendirdiğini söyledi. Daha iyi iş ortamının sağlanması için son üç yılda büyük çaba ortaya konduğunu belirten Katsu, “Özelleştime en başarılı alanlardan biri oldu. Verimliliğin artırılmasında özelleştirme itici güç oldu” dedi.
Türkiye'nin doğru yolda ilerlediğini kaydeden Frenkel şunları söyledi: “İyileşen ekonomik durum daha fazlası için bir fırsat olarak görülmeli. Umuyoruz ki, Türkiye fırsatları kullanacaktır.”
Seçime sürecini değerlendiren Frenkel, “Kim başa gelirse gelsin, politikaların çizgisinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar uygulanırsa büyüme ve iyileştirme konusundaki performans devem edecektir. Konsey, iç siyasete ilişkin değrelendirme yapmama konusunda dikkatli. Türkiye çok iyi bir geleceğe sahip olacak” dedi.
SEÇİM BİLDİRGESİNDE NELER VAR?Sonuç bildirgesinde özetle şu öneriler yer aldı:

Türkiye'nin yatırım açısından cazibe merkezi olması sürdürülmeli

Enflasyonun düşürülmesi konusunda daha çok gelişme gerekli

Enflasyon hedeflemesi ve serbest kur sürdürülmeli

Altyapı yatırımlarına ağırlık verilmeli

İşgücü piyasasındaki esneklik artırılmalı

İşgücü verimliliği için eğitime önem verilmeli

Yenilikçilik konusunda doğru çerçeveyle Ar-Ge'ye ağırlık verilmeli

Fikri mülkiyet hakları konusunda ilerleme kaydedilmeli

Siyasi reformlar sürdürülmeli, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlükler önemli
TOPLANTIDAN NOTLARTürkiye Yatırım Danışma Konseyi 4'üncü toplantısına 2006 sonu itibariyle dünya genelindeki ciroları toplamı 750 milyar dolar düzeyindeki, dünya genelinde yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam olanağı yaratan 21 çok uluslu şirketin üst düzey temsilcileri katıldı.
Toplantının yapıldığı Swissotel ve çevresinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı görüldü.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu Toplantısı nedeniyle Yatırım Danışma Konseyi Toplantısından erken ayrıldı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın katılımıyla yürütülen toplantıya, IMF ve Dünya Bankası yetkilileri de geniş katılım gösterdi.
Toplantıya, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu üyesi 4 sivil toplum örgütünden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Tahir Uysal da katıldı.
ntvmsnbc