KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
03 Mayıs 2025 Cumartesi
°C

Doktorların skandal itirafları

"Hastanın kaybedilmesi, hastane açısından daha kârlı olduğu için, hastanın yaşayıp yaşamaması önemsenmiyor"

Doktorların skandal itirafları
12 ARALIK 2006 SALI 15:13
0
1133
0
AA aa
Hükümetin,  SSK ve Devlet Hastanelerinin yükünü azaltmak ve halkın özel hastane olanaklarından yararlanmasını sağlamak için yaptığı düzenleme, insan hayatını tehdit eder boyutlara ulaştı. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen bir grup doktorun korkunç itirafları 'Sağlık skandalı'nı gözler önüne serdi.

İŞTE O İTİRAFLAR

SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı hastalar, özel hastanelerde en  kalitesiz malzemelerle ameliyat ediliyor. Özellikle kalp ameliyatlarında kalitesiz kataterler, iplikler, stentler,  balonlar kullanılıyor. Özel hastanelerin hemen hemen hepsi katater, idrar  sondası gibi tek kullanımlık malzemeleri, aynı kan grubundaki birkaç  hastada tekrar tekrar kullanıyor. Böylece az ve ucuz malzemeyle çok sayıda hasta ameliyat edilerek 'sürümden' kazanılıyor. Bir paket programından özel hastane %10 civarında kâr elde ediyorsa, malzemeleri tekrar tekrar kullanarak ya da kalitesiz malzeme kullanarak kâr oranını % 35-40'lara çıkarabiliyor.
Ameliyathanelerin durumu içler acısı. İstanbul'daki yaklaşık 26 kalp-damar  cerrahisi merkezinin en az 20'sinin ruhsatı uluslararası Standartlara uymadıkları için iptal edilmeli. Devletin sağlığa ayırdığı % 5'lik bütçenin % 80'i ilaca gidiyor. Ancak  Türkiye'de ilaçla ilgili bir tasarrufa gitmek imkânsız. Çünkü bir anda karşınızda ciddi devleri bulursunuz. Ayrıca pek çok hekim yazdığı her reçeteden ilaç şirketi tarafından prim aldığı için, bu sistemi yıkmak zor. Daha uygun fiyatlı muadili olmasına rağmen ilaç şirketinden para alan doktor pahalı ilaçları hastaya aldırıyor. Özel hastanelerde doktorun hastayı kurtarmak için elinden geleni yapması,  hasta cebinden ek para ödemediği sürece imkânsız. Her şeye göz yumuluyor. Denetim yapılmıyor; 'göstermelik' yapılan  denetimlerde ise sadece cihazlara, odalara, tuvaletlere bakılıyor. "İnsanlar Ölsün ki Daha Çok Kazanalım." Diyen Doktorlar artık bütün vatandaşlar özel hastanelerden yararlanabiliyor! Özellikle de yıllardır SSK ve Devlet Hastanesi kuyruklarında sürünen vatandaşlar, artık en lüks özel hastanelerde ameliyat bile olabiliyorlar! Bu olanak, sosyal  güvencesi olan vatandaşı mutlu ediyor. Ama hiçbiri, hastanelerde kendileri için en kalitesiz malzemelerin kullanıldığını bilmiyor. Bunu bilen, özel hastanelerde bu uygulamalara tanık olan ve hatta kalitesiz malzemelerle ameliyat yapıp 'vicdan azabı' çeken bazı hekimler, korkuyor. Hem ameliyat ettikleri hastaların ölmesinden hem de bu gerçeği kamuoyuyla paylaşmaktan. Çünkü işlerini kaybedebilirler, bir daha asla hiçbir yerde iş bulamazlar. Dahası yargılanıp mahkûm edilebilirler. Yani bir yanda 'Hipokrat yemini'ne uygun çalışmak isteyen doktorlar öte yanda daha iyi yaşamak için "Hastalar ölsün ki daha çok kazanalım." diyen doktorlar. Daha çok kazanma duygusunun hekim dünyasında ağırlık kazanmış olduğunu belirtiyor namuslu olanları. Durumdan çok rahatsızlar. Bu nedenle isimlerini vermeden anlatıyorlar. Bunların kısmen bilindiğini söylüyorlar  ve kamuoyunun bütün yapılanları bilmesini istiyorlar. İsimlerini vermeyen hekimlerin itirafları arasında en korkuncu ise bir  kere kullanıldıktan sonra kesinlikle çöpe atılması gereken tıbbi malzemelerin, 'tasarruf' olsun diye aynı kan grubuna sahip hastalarda tekrar tekrar kullanılıyor olması.

ŞOK SÖZLER

Peki, SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur hastaları neden en kaliteli yerde bile en 'kalitesiz' sağlık hizmetini  alıyorlar? Cevap çok korkunç, adının açıklanmasını istemeyen bir hekim şu bilgiyi veriyor: "15 bin YTL'lik bir kalp ameliyatına, hükümet 5–6 bin YTL ödüyor. Maliyeti yaklaşık 15 bin YTL olan bir kalp ameliyatının 5–6 bin YTL'ye mal edebilmesi için 5 milyonluk iplik yerine 1 milyonluk iplik kullanılıyor. İki bin dolarlık ilaç kaplı stent yerine, damarda sağa sola kayarak kısa sürede kalp krizine yol açabilen 170 dolarlık stentle hasta ameliyat ediliyor. Ödeme gücü olan ise devletin verdiği paket fiyatın üzerine 5–10 bin YTL eklenip en kaliteli malzemelerle ameliyat ediliyor." Ama SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur'dan gelen hastaların çoğu bu bedeli  ödeyemiyor çok düşük fiyatlara yaptığı paket anlaşmalar ise  özellikle tek kullanımlık malzemelerin artık kullanılmaz hale gelene kadar tekrar tekrar kullanılmasına yol açıyor. Peki, bunu yapan özel hastanelerin oranı ne kadar yüksek? "Bunu hepsi yapıyor, ama biz yüzde  90'ı diyelim bari." diyor yine adının saklı kalmasını isteyen bir cerrah…

Bazı yetkililerden aldığımız bilgilere göre, hastanelerimizdeki tek sorun  kullanılan malzemelerin kalitesizliği değil. Ameliyathanelerin durumu da  içler acısı. Bir kalp-damar cerrahının ağzından çıkan şu sözler insanı şok ediyor: "İstanbul'da kalp-damar cerrahisinin yapıldığı yaklaşık 26 merkez  var. Ancak bu merkezler ABD'de ya da Avrupa'da olsalardı, en az 20'sinin  ruhsatı iptal edilirdi. Çünkü hiçbiri ameliyathane şartlarına uygun  çalışmıyor."

HASTANIN ÖLMESİ DAHA KÂRLI

Paket programdaki bir hastanın 'kaybedilmesi', hastane açısından daha kârlı olduğu için, hastanın yaşayıp yaşamaması da çok önemsenmiyor. Bir insanın ölmesi "eks olmak" olarak adlandırılıp sıradan bir şeymiş gibi karşılanıyor. Devlet ve SSK Hastaneleri'nde çalışan doktorlar, bütün bu ölümcül gerçekleri bildikleri halde, daha çok kazanmak için, hastaları kendilerinin de çalıştıkları özel hastanelere yönlendiriyorlar. Ölen her hasta bu doktorlara daha çok kazandırmış oluyor. Çünkü bir hasta erken ölürse hastane doktorları; tıbbi malzeme, ilaç, yoğun bakım gibi masraflara girmeden ve tedavi süreciyle yorulmadan paket fiyatını cebe indirmiş oluyor.




HABERTURK

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
02.05.2025
18:30
Zerginur`dan gururlandıran başarı!
Zerginur'dan gururlandıran başarı!
Bingöl Merkez Sarayiçi İlkokulu Öğrencisi Zerginur Bükey, Singapur ve Asya Okulları Matematik Olimpiyatında bronz madalya alarak Singapur'da yapılacak matematik olimpiyatlarına katılma hakkı elde etti.
02.05.2025
18:13
'Basın özgürlüğü yoksa, adaletin kalan yolu kapalıdır'
Saadet Partisi Bingöl İl Başkanı Tiryaki, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü açıklamasında; 'Fikir özgürlüğüne kelepçe vurmak isteyenler, bu milletin ufkunu karartmak isteyenlerdir. Farklı düşünceler bu ülkenin zenginliğidir. Her eleştiri bir tehdit değil, bir uyarıdır. Özgür bir toplum, ancak özgür fikirlerle var olabilir. Basın bu özgürlüğün taşıyıcısıdır' dedi.
02.05.2025
17:56
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Eğitim sendikalarına promosyon için birlik çağrısı!
Sendikaların amacının tüm bankaları ihaleye sevk edip rekabet ortamı oluşturmak olması gerektiğini belirten Cebba: 'Buradan tüm sendikalara açık çağrımızdır! Gelin, yeni bir hüsrana birlikte engel olalım. Hep birlikte eğitim camiası için buluşup ortak bir karar verelim. Bu yönde bütün gücümüzü eğitim çalışanları için kullanalım.'
02.05.2025
17:33
Bingöl`de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de uyuşturucuya geçit yok
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, farklı tür ve miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirildi.
02.05.2025
00:02
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs`ta verdi
Başkan Arıkan zam müjdesini 1 Mayıs'ta verdi
Toplu iş sözleşmesine yüzde 40 oranında zam yaptıklarının müjdesini veren Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan; 'Emeği ve alın teriyle çalışan tüm işçi kardeşlerimize hayırlı olsun.'
01.05.2025
23:56
Bingöl`de rüzgâr ortalığı birbirine kattı!
Bingöl'de rüzgâr ortalığı birbirine kattı!
Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü'nün yaptığı uyarı sonrası Bingöl'de akşam üstü etkili olan kuvvetli rüzgâr birçok noktada çatıları uçurdu. Yeşilyurt Mahallesi'nde 5 katlı bir apartmanın fırtınada uçan çatısı, sitenin bahçesindeki çocuğun üzerine düştü.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın