KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
12 Haziran 2025 Perşembe
°C

Dtp barajı geçti nakşibendilere takıldı

DTP'nin oyları AK Parti'ye Barzani ve Nakşibendi tarikatının etkisiyle mi kaydı?

Dtp barajı geçti nakşibendilere takıldı
05 AĞUSTOS 2007 PAZAR 09:38
0
1016
0
AA aa
Seçim sonuçları üzerine en fazla tartışmanın yaşandığı bölgelerin başında Doğu ve Güneydoğu Anadolu geliyor. Bölgedeki oy potansiyeli dikkate alındığında Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) bağımsız adaylarla girdiği bu seçimde rekor oylarla Meclis'e vekil göndermesi sürpriz sonuç değildi. Ne var ki, seçimden sonra henüz yüksek sesle dile getirilmese de DTP içinde hayal kırıklığı yaşandığı görülüyor. Zira oy kaybının konjonktürel olup olmadığı, bölgedeki vatandaşların siyasal tercihleri ve geleceğe dair beklentilerinin değişip değişmediği şimdilik büyük bir soru işareti. Ancak gerek DTP içinden değerlendirmeler gerekse bölgeyi tanıyan gazetecilerin ve araştırmacıların gözlemleri, bu seçimlerde DTP dışında kalan Kürt çevrelerinin, DTP üzerinden ciddi bir muhalefet yürüterek ortak hareket ettikleri yönünde. Bu muhalefetin temel dinamiklerinden birisi olarak Barzani ve Nakşibendi tarikatının adının sık sık anılması ise ayrıca dikkat çekici. Zira bu seçimde ipuçlarını veren yeni siyasi denklemin önümüzdeki yerel seçimlerde sürpriz bir tabloyu karşımıza çıkartıp çıkartmayacağı şimdiden tartışılıyor.

Nakşibendi kozu bölgede önemli

DTP, AK Parti'nin bölgede bir zafer kazandığını kabul ediyor. DTP Siyasi Danışmanı Sabri Ok'un seçim değerlendirmesinde oy kaybının nedenleri, çoğu Türkiye geneli için de geçerli olan olgulara bağlanıyor: Genelkurmay'ın 27 Nisan tarihli bildirisi, konjonktürel bir takım gelişmeler, CHP, MHP ve DP'nin bölge algısını sadece “terör” eksenine oturtmaları, “Çankaya dolayısıyla mağdur edilmiş parti” imajı, Kuzey Irak'a operasyon yapılmaması, ekonomik gelişmeler, Avrupa Birliği uyum yasaları vb. Tabii AK Parti'nin Kürt kimliğine ilişkin tüm diğer partilerden farklı olarak zaman zaman ön plana çıkardığı yaklaşımına, DTP analizinde hiç yer verilmiyor.

Ancak DTP Siyasi Danışmanı'nın seçim değerlendirmesinde sadece bu seçimler için değil, önümüzdeki yıllarda da DTP'yi zorlayacak bir başka neden üzerinde özellikle duruluyor. Bölgedeki cemaatlerin, derneklerin ve vakıfların son birkaç yılda ciddi bir etkinlik kazandığı ve bunun DTP yönetimi tarafından küçümsenip gözardı edildiği vurgulanıyor ve bu konuda şu tespitte bulunuluyor: “...Güneyli güçlerle birlikte geliştirilen Nakşi örgütlenmesi gözardı edilmiş ya da basite alınmıştır. Ev ev, mahalle mahalle bu tarikat örgütlenmesine gidilmiş, özellikle yoksul insanların ihtiyaçları bu Nakşicilik siyaseti üzerinden karşılanarak kendilerine bağlamışlardır. Bölgede en ciddi, en örgütlü ve en hızlı yayılan Nakşicilik, üzerinde önemle durulması gereken bir konu olmaktadır...”

Son yıllarda yerel yönetimler sayesinde bölgede tarikat ilişkilerinin etkisinin kırıldığını, daha modern bir yapının yavaş yavaş hakim olduğunu söylyen DTP'nin, seçim değerlendirmesinde oy kaybının müsebbibi olarak bu kez cemaatleri işaret etmesi ilginç bir durum aslında. Ancak burada DTP'nin kaygısının sadece cemaatler olmadığı da görülüyor. Çünkü DTP'nin, Nakşibendi tarikatı ile birlikte andığı “güneyli güçler” doğrudan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'yi işaret ediyor. Zira, Barzani'nin Türkiye Kürtleri içinde belli bir etkisinin bulunduğu bölgeyi tanıyan siyasi gözlemcilerin de tarihçilerin de sık sık dile getirdikleri bir gerçek. Ancak Barzani'nin Türkiye Kürtleri içinde yaygın olduğu bilinen Nakşicilik üzerindeki etkisini artırdığı ve bölgedeki seçim tablosunu belirlediğine dair görüşler Güneydoğu'da yoğun biçimde tartışılıyor. Nitekim gerek DTP, gerekse DTP dışındaki Kürt çevrelerinin ortak kanısı, Nakşibendilerin DTP'ye oldukça sert eleştiriler yönelttiği, DTP tabanında da bu eleştirilerin etkili olduğu.

Barzani'nin bağı çok güçlü

DTP'nin Ağrı'da desteklediği bağımsız milletvekili adaylarından ve Kürt tarihi konusunda çalışmaları bulunan Naci Kutlay bu etkiyi doğruluyor. Kürtler arasında Nakşiciliğin tarihsel bir olgu olduğunu hatırlatan Kutlay, son yıllarda cemaatin bölgedeki siyasal etkinliği ile Mesud Barzani arasındaki ilişkinin paralel ilerlediğini söylüyor ve ekliyor: “Bu çok normal çünkü tarihsel bir bağ bu. Bir dönem etkisini yitirse de yeniden canlandı.” Kürt kökenli Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani gibi Barzani'nin de aslında Kadiri tarikatından geldiğini ancak Barzani ailesinin daha sonra Nakşiliği seçtiğini anlatan Kutlay, “Barzani elbette Nakşibendiler üzerinde etkili bir isim ve bu etkinliği Irak'taki son durumdan sonra daha da arttı” diyerek, bölgede yavaş yavaş oluşan yeni siyasal desene dair ipucu veriyor. Kuzey Irak'taki Kürtler ile Türkiye Kürtleri arasında sadece etnik değil, daha tarihsel ve derin olan bu bağın çok önemli olduğunu söyleyen Kutlay'a göre, son seçimde DTP'nin oy kaybında Nakşibendiler başta olmak üzere bir çok İslami cemaatin de payı var.

Hizbullah soru işareti

Bu konuda bölgedeki cemaatlerin gelişimini yakından izleyen ve seçimlerdeki etkinliklerine dair araştırmalar yapan gazeteci Ahmet Sümbül ilginç iddialarda bulunuyor. Son bir yılda İslami orijinli dernek ve vakıflara ilişkin çarpıcı bir gelişme yaşandığını belirten Sümbül, sadece Diyarbakır'da birkaç yıl içinde kurulan dernek, vakıf ve benzer kurumlara bağlı aşevlerinin sayısının 100'ü aştığını aktarıyor. “Bu yapılar Nakşibendi ve özellikle de Hizbullah düşüncesine yakınlar” diyen Sümbül, İslami Dernek, Sultan Şeyhmuzu Sevenler Derneği, Veysel Karani Derneği, Müslüman Gençlik Derneği, Mustazaf gibi adlar taşıyan yapıların hemen her semtte şubelerinin olduğunu, seçim zamanı ev ev çalışmalar yürüttüklerini vurguluyor. Sümbül'ün özellikle Hizbullah çizgisine yakın duran dernek ve vakıflar konusundaki iddiası ise ciddi: “Yerel seçimlerde küçük beldelerde aday çıkartacaklar. Kazanabilirler de. Bence DTP'nin önümüzdeki döneme dair iç kaygılarından birisi bu.”

Bölgeyi iyi bilen bir başka gazeteci Ergülen Toprak'ın gözlemleri de benzer. DTP'deki oy kaybının önemli nedenlerinden birisinin Türkiye Kürtleri ile Kuzey Irak arasındaki cemaat bağlantıları olduğunu savunuyor Toprak. Dernek ve vakıfların seçimlerdeki propagandasının etkili olduğunu ifade eden Toprak, özellikle DTP adaylarının “Kürt kimliğini deforme etmekle” suçlanmasının önemli olduğu görüşünde.

Seçim sonrası Diyarbakır merkezli tartışmalar önümüzdeki dönemde siyasette bir süredir açıktan sesi duyulmayan cemaat merkezli siyasi aktörlerin, dernek ve vakıfların bölgede daha da ön plana çıkabileceğine işaret ediyor. DTP'nin Meclis'teki vekillerinin bu noktada bir yandan bölgelerindeki etkinliklerini yeniden kazanmak, diğer yandan Türkiye genelindeki “kırılgan yapıyı” dikkate almak gibi hassas bir dengede hareket etmek zorunda kalacaklarını söylemek ise yanlış olmayacaktır.

DTP dışı Kürtler toplantılar yapıp ortak karar aldı

HAŞİM HAŞİMİ

Eski ANAP milletvekili

DTP'nin oy kaybında elbette cemaatlerin etkisi var. Ama tek sebep bu değil. Çünkü DTP'ye karşı bir tepki oluştu. Uzun süredir halka hizmet götürme konusunda başarılı bir grafik çizmediler. Kürt meselesi ile ilgili kafa karışıklığı söz konusu. Kimin ne dediği belli değil. DTP'nin vitrininde olan bazı insanların daha çok sol anlayışı ön plana çıkaran söylemleri, Leyla Zana'nın açıklamaları, Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün seçim öncesi vermiş oldukları demeçler bölgede çok ciddi yankı uyandırdı. Metropollerde de etkilendi Kürtler. “Demokratik cumhuriyet” ekseni diye tarif edilen konseptin altının çizilmesi, DTP dışı örgütlü sadece dini değil Kürt etnik kimliği kulvarında hareket eden yapıları da harekete geçirdi. DTP'nin yönelimine çok sert tepkileri oldu. İyi çalışma yaptılar. Diyarbakır'da Kürt kulvarında hareket eden çok sayıda cemaat, dernek ve siyasi yapı toplantılar yaptı ve hangi partilere oy vermeyeceklerini konuştular. Geriye DTP ve AK Parti kaldı. DTP'yi de bahsettiğim açıklamalar ve demeçlerden dolayı sildiler. 3-4 gün tartışıp son dönemdeki gelişmeler ışığında AK Parti'de karar kıldılar. Kuzey Irak'a operasyon meselesinde örneğin, bu kararda çok etkili oldu.

Barzani, Nakşibendilik üzerinde elbette etkili

Mesud Barzani'nin, Nakşicilik üzerinde etkisi tabii ki var. Tarihsel geçmişi bulunuyor çünkü bu etkinin.

Bir dönem erozyona uğramıştı aslında. Şimdi DTP'nin Kürt kimliğini tam temsil edememesi, dini bağların bu alanda yeniden güçlenmesine neden oluyor. Nakşibendilik de kaçınılmaz olarak Kürt kimliği üzerinden tekrar yapılanıyor ve çok etkili olmaya başlayacak. Şunu açıkça görmek gerek: Türkiye Kürtlerinin dinsel bağları çok güçlü. Ve bu bağ Nakşilik üzerinden Barzani'ye de uzanıyor. Bölgenin bu gerçeği reddedilemez. Çünkü muhafazakarlık çok kapsayıcı bir damar burada. Ayrıca Barzanicilik bugün yeni doğmuş bir siyaset değil. Yıllardan beri Türkiye'de etkilidir. 1 asra yakındır etkisini sürdürüyor. PKK'nın çıkmasıyla etkisini kaybetmişti. Ama Irak'daki yeni yapı şimdi tekrardan Barzaniciliği hareketlendirdi. Barzani'nin Irak'ın Kuzey bölgesinde inşa ettiği devlet, bugün Türkiye Kürtleri açısından cazibe merkezi. Eğer Türkiye'nin Kürt siyaseti değişmezse, Barzani daha da etkili olacak.

Tuğluk'un Radikal'de yayınlanan yazısı büyük tepki çekti

EYÜP DEMİR

Gazeteci-Yazar

DTP'nin oy kaybında bir çok neden var. Nakşiliğin öne plana çıkartılması doğru değil. Çünkü Kuzey Irak'ta bile dinsel faktör çok öne çıkmıyor. Barzani daha çok parlamenter siyasete önem veriyor. Ama şu da var ki, Barzani'nin ulusal söylemi ne olursa olsun Türkiye Kürtleri içinde etkili oluyor.

Burada tartışılması gereken şey, Kürt dinamiklerinin yeterince üzerine düşen görevi yerine getirmedikleri olmalı.

Burada bir şeye dikkat etmek gerekiyor. Kürt hareketi kendi ana ekseni üzerinden biçimlendiği ölçüde güçlü oluyor. Etnik vurgu bu bakımdan önemli. Ulusal söylemlerin öne çıkması taban yaratıyor. DTP'nin son dönemdeki yönelimi reaksiyona neden oldu. Aysel Tuğluk'un, 18 Temmuz'da Radikal gazetesinde yayınlanan yazısı bu açıdan çok tepki topladı. Misakı Milli, Kemalizm vurgusu gibi olgulardan dolayı. Aldığı oy da çok düşük zaten.

AK Parti'nin bölgedeki oylarını artırmasını da bu nedenle tarikatlarla açıklamak yanlış olur. Ekonomik kaynaklar vs. bölge üzerinde AK Parti'ye olumlu puanlar kazandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorunundan bahsetmesi sıcak etki yarattı. AK Parti bu tarzını sürdürürse grafiği daha da yükselir. Artık bu sorunun tüm Türkiye'nin olduğunu görmek gerekir. Dindar olsun olmasın Kürtlerin ortak yaklaşımı kimlik sorunudur. Yani bunu benimseyen, tanıyan bölgeden oy alır.

Ben Kuzey Irak'ta AK Parti'nin gönülden desteklendiğine bizzat tanık oldum. Kuzey Irak'ta Türkiye'ye çok önem veriliyor ve sıcak ilişkinin AK Parti sayesinde artacağı bekleniyor. Benim gözlemim bu. Bir sürü Türk şirketi var orada ve büyük işler yapıyorlar.

İslami eğilimlerin tamamı ilk defa ortak davrandılar

İRFAN UÇAR-Gazeteci


DTP çizgisi bölgede büyük güçe sahipti. Ama bir düşüş var. Bölgenin genelinde AK Parti oylarını çok artırdı. Bunun tek bir nedeni yok. Ama bu nedenlerin içinde hem ılımlı İslam hem de radikal islam olarak tabir edilen eğilimlerin bu sefer aynı anda AK Parti'ye destek sunmalarının payı büyük. Cemaatler bölgede etkisini elbette artırıyor. Bu seçimde açık destek sundular. İslami kesim ise birebir ilişki konusunda geçmişten bu yana olan strateji bu seçimde Diyarbakır'da etkili oldu. Örneğin benim bir gözlemim Hizbullah'ın seçimde sıkı bir çalışma yürütmesi. AK Parti'nin Diyarbakır mitinginde İslami siyasetin her rengi vardı. Nakşiliğin ise tarihsel geçmişi bulunmasından dolayı zaten Kürtler içinde ağırlığı büyük. AK Parti'nin bölgedeki en önemli kurmaylarının da Nakşi olduğu söyleniyor. Barzani'nin de Nakşi olduğunu biliyoruz ve bu yönden bir etkisinden söz edilebilir. Ama bana göre bu etki sınırlı. Yani sanıldığı kadar yoğun değil. Bundan öte Barzani'ye karşı Türkiye'nin sert tavrı buradaki Kürtler içinde daha ciddi reaksiyona neden oluyor.

Barzani-Nakşilik ilişkisi siyasi etkiye dönüşür mü

Mesud Barzani'nin, Nakşibendiliği kullanarak etkisini artırıp artırmadığı net bir konu olmasa da bölgeyi tanıyan çoğu kimse, bu cemaat bağının siyasal bağı da güçlendirdiği konusunda hemfikir. Nitekim Barzani'nin Türkiye Kürtleri içinde hem ailevi hem siyasi hem de cemaat etkisi eskilere dayanıyor. Barzani ailesi, PKK'dan çok daha önce Türkiye'de kurulmuş bir Kürt hareketinin öncüsüydü. 1960'lı yıllarda illegal kurulan Türkiye Kürdistan Demokratik Parti'si, 1961 yılında Bağdat'a karşı ayaklanan Mustafa Barzani'nin etkisinde gelişti. 1980'lerin başlarından itibaren PKK'nın güçlenmesiyle Doğu ve Güneydoğu'da popülaritesini yitirdi. Ancak durumun, ABD'nin Irak operasyonunun başladığı 2003'te değiştiği belirtiliyor. Abdullah Öcala'nın, Barzani yanlılığından duyduğu rahatsızlık ise sık sık gündeme gelen bir konu. Bu nedenle son seçimlerden önce avukatları ile yaptığı açıklamalarda “tarikatların işaret ettiği siyasetlere oy vermeyin” çağrısı yapmıştı. Bu açıklama Barzani'nin Güneydoğu'daki etkinliğini kırma çabası olarak değerlendirilmişti.

Nakşibendiliğin bölgede yayılmasında aslen Süleymaniyeli bir Kürt olan Mevlana Halidi Bağdadi'nin etkisi oldu. O dönemde Nakşibendiliğe kayanlar arasında Siirt'in Şirvan ilçesinde yaşayan Barzani'nin dedeleri de vardı. Bu aile, 19'uncu yüzyılın başlarında, yaşadığı yöreden ayrılıp, bugün Kuzey Irak içlerinde bulunan Barzan bölgesine yerleşti. Zamanla yerleştikleri yerin adıyla anılmya başlandı. Ailenin gücü, Barzan ve Hakkari yörelerinde Nakşibendiliğin egemenlik sağlamasında etkili oldu. Nakşibendiliğin çok yaygın olduğu Barzan bölgesi halkı, Şemdinli'nin Nehri köyünde Seyid Taha El Nehri adlı Nakşibendi Şeyhi'ne sıkı sıkı bağlıydı. Barzani'nin büyük dedelerinden olan Şeyh Tacettin Barzani de Nehri'ye biat etmiş daha düşük seviyede bir Nakşi şeyhiydi. 1848 yılında ölen Nehri'nin yerine posta Tacettin Barzani oturunca aile, bölgede önemli bir güç haline geldi. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Hakkari'nin Türkiye'de, Barzan bölgesinin de Irak'ta kalması bile aile, aşiret ve tarikat bağlarını koparmadı. 1907'de Barzani ailesinin büyüğü Abdulselam Barzani (Mesut Barzani'nin büyük amcası) IKDP'nin (Irak Kürdistan Demokrasi Partisi) temellerini atan mücadeleyi başlattı. Onun ölümü üzerine 1914'te Ahmet Barzani ailenin liderliğini üstlendi. Ondan sonra da Mesut Barzani'nin babası Mustafa Barzani yönetime geçti. Bu arada Barzani ailesi, 2007'yi mücadelede 100. yıl olarak anıyor. Mesut Barzani'nin babası Mustafa Barzani, ailenin liderliğini üstlenince de Nakşi gelenek bugüne kadar devam etti.

 DTP NOTLAR

-20 ilin şırnak ve hakkari dışındaki tüm illerinde DTP'nin oy oranı geriledi.

- oy oranında en yüksek düşüş 13.7 puanla bitlis ve 13,3 puanla diyarbakırda gerçekleşti.

- oy kullanan seçmen sayısındaki 326 bin kişilik artışa rağmen dtpnin aldığı oy sayısal olarak da düştü. dtp bu 20 ilde 2002'de aldığından 175,8 bin oy daha az oy alabildi. Diyarbakır 36.4 bin, şanlıurfa 30,5 bin oy kaybı ile başı çekiyor.

- buna karşın bu illerde akp oy oranını 25,3 puan artırarak yüzde 52.6'ya çıkardı. 2002'ye göre 1 milyon 151 bin yeni seçmen kazanan akp oy sayısını yüzde 112 artırarak 2 milyon 180 bine çıkardı. AKP oyları şanlıurfada 166 bin, gaziantepte 132 bin diyarbakırda 122 bin arttı.


Bahadır Özgür / Referans

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
11.06.2025
18:26
Bingöl`de engelliler eyleme hazırlanıyor!
Bingöl'de engelliler eyleme hazırlanıyor!
'Engellilerin ulaşım hakkı engellenemez!' diyen Korkutata: 'Tüm halkımızı, siyasi partilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, meslek odalarımızı ve basın mensuplarını dayanışmaya davet ediyoruz' çağrısında bulundu.
11.06.2025
17:47
Bingöl`de trafik kazası: 1 yaralı
Bingöl'de trafik kazası: 1 yaralı
Bingöl'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil kanala düştü. 1 çocuk yaralandı.
11.06.2025
16:15
Bingöl`de bu yoğurtları organik diye halka yedirecektiler!
Bingöl'de bu yoğurtları organik diye halka yedirecektiler!
Bingöl'de bir gıda toptancısında yapılan denetimde son tüketim tarihleri silinmiş 1 ton 700 kilo yoğurt ile tarihi geçmiş 100 kilo peynir ele geçirildi. Denetim sırasında ekiplere yönelik sözlü ve fiziki saldırı için savcılığa suç duyurusunda bulunulacak.
11.06.2025
16:14
İşini kuracak engellilere 580 Bin TL hibe desteği
İşini kuracak engellilere 580 Bin TL hibe desteği
Başvuruların 27 Haziran 2025'te sona ereceğini belirten Bingöl Engelliler Platformu Başkanı Mücahid Korkutata, engelli bireylerin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini vurguladı.
11.06.2025
16:14
Bingöl`de kenevir ve kaçak tütün ele geçirildi
Bingöl'de kenevir ve kaçak tütün ele geçirildi
Bingöl'de jandarma ekiplerince yapılan çalışmalarda 700 kök kenevir bitkisi ve 20 kilo kıyılmış tütün ele geçirildi.
11.06.2025
16:12
Bingöl`de trafik kazası: 2 yaralı
Bingöl'de trafik kazası: 2 yaralı
Bingöl'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil şarampole yuvarlandı. Kazada 2 kişi yaralandı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın