KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
17 Mayıs 2024 Cuma
°C

Eğin: umutlarım az

İstanbul’daki Gezi Parkı olayları ile Suriye ve Mısır’daki iç savaşı değerlendiren Cemal Eğin, Çözüm Süreci konusunda beklentilerin karşılanamadığını söyledi ve “Çözüm çok arzuluyoruz. Ama gördüğüm tablo nedeniyle umutlarım az” dedi.

Eğin: umutlarım az
16 EYLÜL 2013 PAZARTESİ 08:15
0
2154
1
AA aa

2012 genel seçimlerinde Büyük Birlik Partisi'nden(BBP) Bingöl Milletvekili Adayı olan ve İstanbul'da yaşayan Bingöllü İşadamı Cemal Eğin, Genç Belediye Abdurrahim Ariç'in oğlunun düğün merasimi nedeniyle geldiği Bingöl'de, gazetemizi ziyaret etti.

BBP MKYK Üyesi Tahsin Bayram, BBP İl Başkanı Hasan Arıkız ve Alperen Ocakları İl Başkanı Mehmet Bürkek ile birlikte Bingöl Online Gazetesi'ne yaptığı ziyaretinde gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cemal Eğin, İstanbul'daki Gezi Parkı olayları, Suriye ve Mısır'daki iç savaş ile ülkenin odaklandığı Çözüm Süreci hakkında önemli noktalara temas etti.

Gazetemiz imtiyaz Sahibi Hakim Değişgeç'in sorularını yanıtlayan Eğin, Türkiye'nin içerde yaşadığı sorunların neredeyse tamamının dış güçler tarafından organize edildiği ve desteklendiği söyledi.

Sayın Eğin, İstanbul'da yaşayan bir işadamısınız. Sizleri çok daha yakından ilgilendiren Gezi Parkı olaylarının ülkemize ve iş dünyasına etkisi ne oldu?

İş dünyasına ciddi zararları oldu. İlk günlerinde duyarlı insanların müdahalesi olarak başladı. Daha sonra sol muhalefet bunu iktidara gol atma niyetiyle fırsata çevirdi. Onu takip eden ileriki günlerde de dış mihraklar harekete geçerek kriz yaratmak adına aktörlük yaptılar.

Mesela, ellerinde mikrofonla Taksim meydanında ‘Katil Devlet' diyerek bağıran insanlar oldu. Aynı zamanda ‘hepimiz Ermeni'yiz' diyenler oldu. Buradan da net olarak anlaşıldı ki, ağaç bahaneydi. Dış güçler tarafından süreç başka noktalara çekiliyordu.

Örneğin, bir iş adamı şu anısını anlattı: “Taksim meydanında pizza dağıtıldığını gördüm. Bunun nereden geldiğini sorunca, pizzanın gönderildiği pizzacının adresi verdiler. Pizzacıya gittim, bunu gönderenlere teşekkür etmek istediğimi söyleyince, kendilerinin de ödemeyi kimin yaptığını bilmediklerini, Meksika'dan birinin, 6 Bin adet pizzanın parasını internet üzerinden ödeyerek pizzaların Taksim meydanında eylemcilere dağıtılmasını istediğini söylediler”

Bundan da anlaşılıyor ki, dış güçler boş durmadı, her fırsatta lojistik destek vererek eylemlerin devamlılığını sağladılar.

İş dünyası bunun ağır sonuçlarını hissetti. Sıcak para uçup gidince nakit sıkıntısı yaşanmaya başladı. İş dünyasının bankalardan kullandığı yıllık rotatif kredinin faiz oranı 6.65 iken, Gezi olaylarından sonra 10 civarında. Dolar 1800 iken 2 bin lirayı aştı, Euro 2,7 liraya ulaştı.

İstanbul'daki bir ağaç Hataylıları ne kadar ilgilendirmiyorsa, Hatay'daki ağaç da İstanbulluları o kadar ilgilendirmiyor.

Ama burada mesele ağaç olmadığı için, Hükümeti devirme planının doğurduğu fırsatı kullanma var. Bunun için İstanbul'daki ağaç bahanesiyle ülkenin dört bir yanında eylemler yapılıyor. Bu da ülkemize zarar vermekten başka bir şey değil.

Gezi Parkı'nda yapılmak istenen değişiklik gerçekten de bir tabiat katliamı olacak mıydı?

Katliama sebep olacak bir orman da yok orada. Gerçekten AVM yapılırsa doğru bir adım olmaz. Mevcut Kültür merkezini aynı ölçülerde yenileme olursa sıkıntı olmaz. Sökülen ağaçların sayısı da çok fazla değil.

Gezi olaylarına sahip çıkan KOÇ Holding, Tuzla Akfırat'ta Koç Üniversitesi ve Koç Lisesi yapılırken asıl orman katliamını orada yaptılar. Bunu yapanlar, maalesef bugün Gezi Parkı'ndaki birkaç ağacın yerinden sökülmesini memleket meselesine çevrilmesini desteklediler. İş dünyasındaki ciddi bir kriz yaşanmasının altına da imza atmış oldular. Halkımız da bunu görüyor tabi.

Suriye ve Mısır'da yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun genelde ülkemize, özelde ise iş dünyasına etkisini nasıl yorumluyorsunuz?

Suriye'deki iç savaş nedeniyle 500 bin insanın Türkiye'de barındırıldığı söyleniyor. Gayri resmi bilgiler ise bu rakamın 1 milyon olduğu yönünde. Bunlardan 80 binin İstanbul'da barındırıldığı belirtilirken, Esed güçlerinin mağdur insan profili ile ajan olarak Türkiye'ye gönderdiği kaç insan olduğunu bilemiyoruz.

Öyle ki, Bingöl'de yakalanan bombalı aracın bile Esed güçlerince yönlendirildiği ve eylem hazırlıklarının farklı noktalarda da yürütüldüğü bilgileri de basına yansıdı.

Mültecilerin belli bir noktada barındırılması gerekirken ülkenin her tarafına yayılmasına fırsat vermek de gelecek açısından sıkıntılı olabilir. Çünkü kimin ajan, kimin mağdur olduğunu bilemiyorsunuz.

Dış mihrakların iki büyük projesi vardı. Mısır'da hedeflerine ulaştılar. Türkiye için de Gezi olayları üzerinden darbe girişimleri vardı fakat burada başarılı olamadılar.

Mısır ve Suriye'deki iç çatışmalar nedeniyle iş dünyası birçok tesisini kapattı, ithalat ve ihracat durduruldu.

Bingöl'de siyaset yaptınız. Şuanda İstanbul'dasınız. Bugün Bingöl'e geldiniz. Nasıl bir Bingöl ile karşılaştınız?

Altyapının yapılıyor olması memnun etti. Ancak üstyapının yavaş ilerlediğini görmek üzüntü verici. Birkaç ay önce geldiğimde üstyapı bu haldeydi, bugün geldik yine aynı halde. Belediye ve yüklenici firmanın, ekip sayısının arttırılmasını sağlayıp kışın bu insanların daha büyük mağduriyetler yaşamasının önüne geçilmesi lazım. Toz toprak çok, ayrıca susuzluk sorunu olduğunu öğrendim. Hangi mahallede su akmayacaksa anons sistemiyle halkın bilgilendirilmesi lazım. Bir mahalleyi bitirip diğerine geçseydiler daha hızlı çalışabilirlerdi. Ama şehri bir seferde kazıyorlar.

“Patlak olabileceği nedeniyle şehrin tümünü aynı anda kazıldıkları belirtiliyor”

O zaman bunlar yaptıkları işten emin değiller. Isıtma yöntemiyle borular kaynak yapılıyor. Bir mahalleyi bitirip tazyikli suyla kontrolünü yapabilirler. Şehri bir anda kazarsanız sonuç da böyle olur.

Son olarak Çözüm Süreci konusundaki görüşünüzü aktarmanızı istiyoruz. Gerçekten de olumu bir sonuç doğuracağına inanıyor musunuz?

Tabi ki, sorunun çözülmesini çok arzu ediyorum. Asker, polis, sivil halkın, kısacası insanların ölmesini istemiyoruz. Çözüm sürecinde taraflardan biri ülkenin Başbakanı. Ama diğer taraftaki kişinin gerçek bir taraf olduğunu görmüyorum. Diğer tarafı yöneten; Türkiye'deki partileri, İmralı'daki ataları, Kandildeki yabancı uyruklu komutanları, Türkiye-Suriye savaşını kızıştırmak isteyen ve koalisyondan ilk çekilmeyi açıklayan İngiltere, Amerika, Almanya, Rusya, Çin ve son zamanlarda İran var.

Sormak lazım, gerçek muhatap kim? İstihbarat raporlarına göre dağa çıkan kişi sayısı giderek artıyor. Çekilmede kadınların, yaşlıların ve hastaların olduğu belirtiliyor. Burada bir samimiyet göremiyorum.

İki de bir ‘şu şartlarımızı kabul etmezseniz şunu yaparız' deniliyor. Bu nedene umutlarım az. Ama temennim, sorunun çözülmesinden yana. Mağdur halk, gerçekten çözüm istiyor. Samimi olan herkesin tavrı ve beklentisi bu yönde. 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
cum hur (@Misafir_15580)
18 Eylül 2013 Çarşamba 10:56
Bingöle ne hizmetin ne faydan dokunmuş?
17.05.2024
11:40
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen Bingöl Şubesi, önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülmeye başlanacak olan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda dikkate alınması gereken hususlar ve eğitim camiasının beklentilerini içeren mektubu AK Parti Bingöl Milletvekillerine gönderdi.
17.05.2024
10:24
Bingöl`de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl'de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl Valiliği, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını açıkladı.
17.05.2024
09:59
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete`de
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete'de
Kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesi Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşte tüm detaylarıyla tasarruf tedbirleri ve kamudaki kemer sıkma politikaları…
17.05.2024
09:35
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, atamalarda yapılacak olan mülakatların nasıl yapılacağını katıldığı bir televizyon programında açıkladı.
16.05.2024
15:45
`Kural dışı` hac ziyaretlerine artık para cezası uygulanacak
'Kural dışı' hac ziyaretlerine artık para cezası uygulanacak
Suudi Arabistan, hac sürecinde, 'hac vizesi' almayanlara para cezası uygulama kararı aldı. Vizesiz, 'kural dışı' hac ibadetini yapmaya çalışanlara 10 bin riyal yani 85 bin Türk lirası para cezası kesilecek.
16.05.2024
15:08
Bingöl Umut Kervanı`ndan Kurban Bayramı hazırlığı
Bingöl Umut Kervanı'ndan Kurban Bayramı hazırlığı
2024 yılı Kurban organizasyonunu başlatan Bingöl Umut Kervanı Derneği, 'Kurbanınız Umut Olsun' çağrısıyla kurban vekâlet ve bağışlarını kabul etmeye başladı. Bu yıl için belirlenen kurban bedeli de açıklandı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın