Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Devlet Bakanı Yılmaz, Dünya Bankası, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nın birlikte düzenlediği ”Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurtiçi Tasarrufların Rolü” başlıklı Türkiye Ülke Ekonomik Raporu'nun tanıtım toplantısına katıldı.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, son 10 yılda kamu sektörünün çok doğru işler yaptığını, çok daha dayanıklı bir bünye oluşturduğunu, makro ekonomik temelleri sağlamlaştırdığını, güven ve istikrar sağladığını fakat toplam tasarruflar açısından bakıldığında tablonun bu kadar olumlu olmadığını söyledi. Türkiye'de tasarruf oranlarının gerilediğini belirten Yılmaz, bu düşüşün temel nedeninin de kamu değil özel kesim tasarruflarındaki gerileme olduğunu vurguladı.
Bakan Yılmaz, bu dönemde yatırımların arttığını, küresel sermayenin Türkiye'ye daha fazla ilgi göstermeye başladığını ancak özel tasarrufların yeterince artmadığını belirtti.
Orta Vadeli Programda yurtiçi tasarrufları artırmak için çok somut tedbirlere yer verdiklerini ifade eden Yılmaz, bu tedbirler içinde istihdamın artırılması, gerek kamuda gerek özel sektörde israfı azaltmaya, verimliliği artırmaya dönük politikaların vurgulandığını söyledi. Burada bir diğer önemli başlığın mali araçların çeşitlendirilmesi ve vatandaşların farkındalığını artırmaya dönük çalışmalar olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
”İstikrar içinde dünyadan sermaye cezbetmeye devam edeceğiz. Dünyanın sermayesi tasarrufların büyümesine odaklı bir biçimde kullanılmaya devam edecek. Burada problem kamuda değil. Kamunun mali disiplinini hane halklarına, şirketlere çevirmek durumundayız. Bu sorunu aşarken vergileri artırmak doğru değil. Elimizdeki rapor bunun dönüp daha fazla zarar vereceğini vurguluyor. Gelir düzeyinin artması da burada önemli. Gelir arttıkça tasarrufu da artırıyor. Hem tasarrufu hem de tüketimi artıran bir trend içinde yürüyebileceğiz.”
Cevdet Yılmaz, tasarrufların artırılması için vatandaşların daha fazla bilgilendirilmesi ve alternatif finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesinin önemini yineledi.
Yılmaz, kadınların erkeklere göre daha fazla tasarruf yaptıklarına, dolayısıyla kadınların işgücüne katılımının, mali konularda daha fazla söz sahibi olmalarının tasarrufları artırıcı bir husus olduğuna da dikkati çekti.
Bu noktada eğitimin önemine işaret eden Yılmaz, ”Eğitimle ilgili düzenlememizin tasarruf oranlarını artırıcı bir etki yapacağını düşünüyoruz.” dedi.
Kadınların işgücüne katılımlarının geçen yıl itibariyle erkeklerin işgücüne katılımlarından daha güçlü bir şekilde arttığına dikkati çeken Yılmaz, ”Biz bunun tasarrufu da destekleyici bir eğilim olduğunu görüyoruz. 12 yıllık eğitim, giderek artan eğitim sürelerinin tasarruf oranlarımızı artırıcı bir faktör olarak karşımıza çıkacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
