Erdoğan, diyarbakır'dan seslendiAK Parti Diyarbakır İl Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan, "Burada çocuklarımızı kullananlar Hakkari'de bombaladılar" diyerek, 'teröre geçit vermeyeceğiz' mesajını yineledi.![]() Başbakan Erdoğan, Atatürk Stadyumu'nda yaklaşık 20 bin partilinin katıldığı 2. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Başbakan Erdoğan halka hitaben yaptığı konuşmasında son günlerde artan terör olaylarına değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir süre önce Diyarbakır'da terör örgütünce organize edilen olaylarda çocukların kullanılmasını eleştirerek, ''Hala terör destekli olarak çalışanlar, istismara devam ediyorlar, hem de çocuklara karşı' dedi. ''Türkiye'nin sorunlarının Diyarbakır'ın sorunlarından, Diyarbakır'ın sorunlarının da Türkiye'nin sorunlarından bağımsız düşünülemeyeceğini'' kaydeden Erdoğan, ''Huzur ve istikrara da sahip çıktınız, demokrasimize de Cumhuriyetimize de sahip çıkmış oldunuz. Bunun için Diyarbakırlı vatandaşlarımı bir kez daha kutluyorum'' diye konuştu. Demokrasi ve kalkınmanın birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini kaydeden Erdoğan, iç barışın, birlik ve beraberliğin her şeyden önce geldiğini ifade etti. Erdoğan, ''Daha önce ifade ettiğimiz gibi hep beraber kazanamazsak hep birlikte kaybederiz, kaybetmeye mahkum oluruz'' dedi. ''Diyarbakır'ın sorunlarının Türkiye'nin sorunlarından, Türkiye'nin sorunlarının da Diyarbakır'ın sorunlarından bağımsız olarak düşünülmemesi gerektiğini'' dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bütün tahriklere rağmen kadını, erkeği, yaşlısı, çocuğuyla milletimizin sağduyusunu Diyarbakırlı kardeşlerimiz olarak ortaya koydunuz. Hakkınıza, hukukunuza sahip çıktığınız gibi huzur ve istikrara da sahip çıktınız. Demokrasimize de Cumhuriyetimize de sahip çıkmış oldunuz. Bunun için Diyarbakırlı vatandaşlarımı bir kez daha tebrik ediyor ve kutluyorum. Esnafıyla, iş adamıyla, çalışanıyla, sivil toplum örgütleriyle Diyarbakır, üzüntülü günler yaşadı ancak Diyarbakır asla taviz vermedi. Özellikle bir şey var ki, beni derinden etkiledi; o da çocuklarımızın istismar edilmiş olmasıdır. Bunun altını çizerek söylüyorum. Bunu da hala terör destekli olarak çalışanlar istismara devam ediyorlar, hem de çocuklara karşı. 'Erdoğan çocuklara karşı'... Türkiye'de Erdoğan'ın çocukları sevdiği kadar bir başka siyasi liderin sevmesi mümkün değildir. Bunu iddiayla söylüyorum. Çocuğu bu şekilde meydana sürenler, çocuk sevgisinden nasipsiz olanlardır. Onlar babalık nedir, annelik nedir, bunun duygusunu yaşayamıyorlardır. 6-7 yaşındaki, 9-10 yaşındaki çocuğu bu tür eylemlerin içerisine itenler, hiçbir zaman çocuğa şefkatle, merhametle yaklaşamazlar, yaklaşma derdi içerisinde olamazlar. Burada çocuklarımızı kullanmaya kalkışanlar, Hakkari'de yine bizim çocuklarımızı hedef seçtiler, onları bombaladılar. Çocuklarımızın başına gelenler beni ne kadar üzdüyse, o kadar da endişeye sevk etti. Burada hepimiz üzerimize düşeni yaparak, mutlaka çocuklarımıza sahip çıkmalıyız, çıkmak durumundayız.'' ''TERÖRE GEÇİT VERMEYECEĞİZ'' ''Hükümet olarak bir yandan teröre karşı etkin mücadele yürütürken, diğer yandan demokratik açılımları ve kalkınma hamlelerini de kararlılıkla sürdürdüklerini'' söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hem birlik ve beraberliğimizi koruyarak teröre geçit vermeyeceğiz hem de bu ülkeyi her gün biraz daha özgür, biraz daha demokratik, biraz daha zengin, biraz daha mutlu bir ülke yapabilmek için bütün gücümüzle çalışacağız. Biz inanıyoruz ki, devletimiz gücünü vatandaşlarıyla kurduğu sevgi bağlarından almalıdır. AK Parti iktidarının, iş başında olan iktidarın anlayışı budur. İcraatımızın arkasındaki yönetim çerçevesi budur.'' Erdoğan, ''hala terör destekli olarak çalışanlar, istismara devam ediyorlar, hem de çocuklara karşı" dedi. "Esnafıyla, iş adamıyla, çalışanıyla, sivil toplum örgütleriyle Diyarbakır, üzüntülü günler yaşadı ancak Diyarbakır asla taviz vermedi" diyen Erdoğan, "özellikle bir şey var ki, beni derinden etkiledi. O da çocuklarımızın istismar edilmiş olmasıdır" diye konuştu. Terör olaylarında tahriklere rağmen sağduyulu olan Diyarbakırlılara teşekkür eden Erdoğan, "hep beraber kazanamazsak hep beraber kaybetmeye mahkum oluruz" dedi. Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Atatürk Stadı'nda yapılan AK Parti'nin il kongresine katıldı. Erdoğan, bazı çevrelerin Diyarbakır'ın sadece şiddetle ve terörle anılmasını istediğini belirterek buna karşı olduklarını, kentin gelişme ve istikrarla anılmasını istediklerini kaydetti. Erdoğan, ekonomik büyüme nasıl sağlandıysa işsizliğin de aynı şekilde yenileceğini vurgulayan Erdoğan, Diyarbakır'ın sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldiklerini ve yakında kente yönelik bir paket açıklayacaklarını ifade etti. Erdoğan, istikrarın sağlanmasıyla işsizliğin yenileceğini ancak bunun için Diyarbakırlılara iş düştüğünü söyledi. Erdoğan, "Yeter ki huzuru, yatırımı ve ticareti engellemeye çalışanlara fırsat vermeyelim. Huzuru sabote edenlmere fırsat vermeyelim" diye konuştu. Erdoğan, Diyarbakır'ın sorununun Türkiye'nin sorunu olduğunu belirterek "Birimiz kaybedersek hepimiz kaybederiz" dedi. ''(BU İKTİDAR, BU HÜKÜMET, IMF'NİN UŞAĞI) DİYORLAR YA, ASIL UŞAK ONLARDI, ONLAR KÖLEYDİ'' Erdoğan, ''Bu ülkede hiçbir etnik ayrıma gitmeden, birlik, beraberlik, dayanışma içinde Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Boşnakıyla, Arnavutuyla bir, beraber olarak yarınlara yürüdüğümüz sürece bizi kimse bölemeyecektir'' dedi. AK Parti'nin enerjisini, gayretini anlamayanların ''ne kadar aceleleri olduğunu'' sorduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, ertelenen adaleti, kalkınmışlığı sağlama aceleleri olduğunu söyledi. Bölgeler arası adaletsizliği biran önce gidermek, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak istediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, zira ülkenin, milletin, güvensizlik ve istikrarsızlıktan çok çektiğini söyledi. Yıllarca sorunlara yanlış reçeteler uygulandığını kaydeden Erdoğan, AK parti iktidarıyla birlikte sorunların daralmaya başladığını söyledi. Sorunların önemli ölçüde çözüme ulaştığını anlatan Erdoğan, elde edilen başarının, milletin eseri olduğunu dile getirdi. Bütün eksikliklerin giderileceğini, vatandaşların mağdur olmasına, karamsar olmasına gönüllerinin razı olmayacağını belirten Erdoğan, bu ülkede adalet için, hakkaniyet için bedeller ödendiğini söyledi. Erdoğan, ''Türkiye'yi bugünlere getiren iradenin, milletin birlik, kardeşlik, barışa ve sevgiye olan sevdası olduğunu unutmamak gerektiğini'' kaydederek, AK Parti olarak iktidara geldikleri günden bu yana kısa zamanda ülke olarak önemli işler yaptıklarını söyledi. 2002 yılında, ''2005 yılının sonunda enflasyon yüzde 10'un altına düşecek, milli gelir 5 bin dolara çıkacak'' denilseydi bunun hayal bile edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, bugün bütün bunların gerçekleştiğini dile getirdi. Erdoğan, Mastrich Kriterleri'nin de yakalanacağını belirterek, göreve geldiklerinde ödenmeyen işçi ve memurlardan kesilen nemaların gelecek ay son taksitini ödeyerek bitireceklerini anlattı. Erdoğan, ''İşçiden, memurdan kesiliyordu bu paralar. CHP, MHP, DYP, ANAP, DSP, hepsi, bu işin içindeydi. Bu kesmenin sonu gelmiyordu'' dedi. Erdoğan, daha önce paraların hortumculara gittiğini dile getirerek, hortumların kesilmesiyle son taksit ile birlikte 14.5 katrilyon lira ödenmiş olacağını söyledi. Sadece nemaları ödemeyle yetinmediklerini anlatan Erdoğan, imarzedelere olan 8.5 katrilyon borcun 6.5 katrilyonunu ödediklerini, kalanını da 2007 yılına kadar ödeyeceklerini bildirdi. -''BİZİ KİMSE BÖLEMEYECEKTİR''- Devlet, söz verdi mi sözünü yerine getirir'' diyen Başbakan Erdoğan, Konut Edindirme Yardımı adı altında da para toplandığını hatırlatarak, bunun ödenmesi için de yapılan çalışmayı anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bitmedi, hani 'IMF, IMF, IMF' diyorlar ya. 'Bu iktidar, bu hükümet, IMF'nin uşağı' diyorlar ya, asıl uşak onlardı, onlar köleydi. onlar sürekli olarak borç aldılar, borç ödemediler. Biz iktidara geldiğimizde IMF'ye Türkiye'nin borcu yaklaşık 24 milyar dolardı. Şimdi peki Türkiye'nin IMF'ye borcu ne kadar? 13 milyar dolardır. Nereden nereye geldik. Kim ödedi bu parayı? Bu hükümet ödedi. Niye? Çünkü bu paralar, hükümet olarak evvelallah hortumcuya gitmiyor, ya yerine gidiyor, millete gidiyor. Bu milletin itibarını, Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyadaki itibarını bu hükümet kurtarmıştır, kurtarmaya devam ediyor. Sizin şu birliğiniz var ya, ayrımcılığa tabi olmayan birliğiniz var ya, beraberliğiniz var ya, dayanışmanız var ya, bu ülkede hiçbir etnik ayrıma gitmeden, birlik, beraberlik, dayanışma içinde Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Boşnakıyla, Arnavutuyla bir, beraber olarak yarınlara yürüdüğümüz sürece bizi kimse bölemeyecektir.'' "HEP BİRLİKTE BAŞARMAYA MECBURUZ'' Erdoğan, bu topraklarda, tüm vatandaşların, etnik kimliğine saygı duymanın, herkesin görevi olduğunu belirterek, ''Ama şunu da unutmayalım; hepimiz Anayasa'da ifadesini bulduğu gibi, Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmaktan, iftihar duyacağız, mutlu olacağız. Bunu da hep birlikte başarmaya mecburuz'' dedi. Sokakların, kahvehanelerin işsizlerle dolduğu değil, herkesin işinin başında olduğu bir Diyarbakır, bir Türkiye arzu ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Buradan, dünyaya şiddet fotoğrafları gitsin istiyorlar. Buradan sesleniyorum, hep birlikte biz buna 'hayır' diyoruz'' diye konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada, bugün hayata geçen hukuk ve demokrasi reformlarının, AK Parti iktidarından önce tabu olarak görüldüğünü söyledi. İktidara geldiklerinde Merkez Bankası'nın kasasının eksiye düştüğünü gördüklerini, ancak bugün bankanın kasasında 62 milyar dolar bulunduğunu anlatan Erdoğan, göreve geldiklerinde, ''tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek, yedirtmeyeceğiz'' dediklerini söyledi. Konuşmasının bu bölümünde, stadyumda bulunan özellikle bayan partililerin yoğun tezahüratları üzerine Erdoğan, görevlilere talimat vererek, kadınların tribünlerden sahaya inerek, konuşma yaptığı platforma yakın bir yere gelmelerini sağladı. -''NE YAPTIYSAK VATANDAŞIMIZ İÇİN YAPTIK''- İktidara geldiklerinde, yapılan çalışmalar ile Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlaması için tarih alma girişimlerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''40 yıl hayalini kurduğumuz AB'den müzakere tarihi almayı başardık'' dedi. Ama bunların hepsinin millet sayesinde başarıldığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ne yaptıysak kendi vatandaşımız için yaptık. Türkiye'nin esas meselesi, insanımızın, vatandaşlık bilincini güçlendirmektir. Bunun için demokrasi, hukuk ve adalet en büyük önceliğimizdir. Demokrasiyle kalkınacağız, hukukla, adaletle kalkınacağız. Biliyorsunuz, adalet duygusunu, vatandaşlık bilincini yaralayan 3 temel sorun vardı; yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar. Bunlara karşı amansız bir mücadele verdik. Ancak nasıl bir miras devraldığımızı biliyorsunuz. Banka boşaltanlar, ihaleye fesat karıştıranlar şimdi neredeler? Türkiye, bunu hak etmemişti... Kaynakları, yeniden, milletimize, ülkemize kazandırıyoruz. Sokakların, kahvehanelerin işsizlerle dolduğu değil, herkesin işinin başında olduğu bir Diyarbakır, bir Türkiye arzu ediyoruz. Diyarbakır'ın sorunlarını, Yozgat'ın, Urfa'nın, Trabzon'un sorunlarından ayırmıyoruz. Çözüm bekleyen bütün sorunlara çözüm üretiyoruz. AB'ye girmek istiyoruz ama bu yolda attığımız her adımı, vatandaşımızın onuru, ekmeği, aşı için atıyoruz. Ülkemizi, 73 milyon vatandaşımızı, bir bütün olarak sahipleniyoruz. Unutmayınız, milletimizin itibarı, itibarımızdır. Bunun için çalışıyoruz. Milletimizin onuru, onurumuzdur. Bunu için koşuyoruz. Milletimizin yürek yarası, yürek yaramızdır, bunun da böyle bilinmesini istiyoruz.'' -''BÖLGESEL MİLLİYETÇİLİĞE HAYIR...''- AK Parti'nin birlik ve beraberlik temeli üzerinden siyaset yaptığını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şeyin de bu siyaset olduğunu söyledi. Bölgesel milliyetçiliğe ''hayır'' dediklerini anımsatan Erdoğan, ''Batı hangi şeye sahipse, Doğu da Güneydoğu da, Karadeniz de, Akdeniz de aynısına sahip olacak. Ayrımcılığa müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz'' dedi. Etnik milliyetçiliğe de ''hayır'' dediklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu topraklarda tüm vatandaşlarımın etnik kimliğine saygı duymak, herkesin görevidir. Ama şunu da unutmayalım; hepimiz Anayasa'da ifadesini bulduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan, iftihar duyacağız, mutlu olacağız. Bunu da hep birlikte başarmaya mecburuz. Asla farklı mezhep, farklı din, hangisi olursa olsun hepsi bizim güvencemiz altıda. Hepsine eşit mesafedeyiz. Zira bir yönetim, devlet yönetimi, farklı inançlarda olanların da inancını yaşamasını güvence altına almak durumundadır. Bu bizim medeniyet anlayışımızın, bu bizim medeniyetimizin gereğidir ve AK Parti'nin felsefesinde bu vardır. Buradan 21 fabrikanın açılışını yapacağız. ülkemize bir bütün olarak sesleneceğiz. Herkesin vicdanı olmayanlar, şiddetten, darbeden kabilecilikten medet umuyorlar. Onlar bu ülkenin zengin değerlerini, eşsiz insanlarını, kaynaklarını görmüyorlar. Onlar Türkiye'yi tanımış olsaydı, Türkiye bu krizleri yaşamazdı. Kör ideolojilerin gözlüğüyle bakarlar, Türkiye'nin ruh kökünü, bu toprakların mayasını, hamurunu anlayamıyorlar. Diyarbakır, yatırımlarla, kültürüyle, zenginliğiyle, ekonomik kaynaklarıyla değil, terörle, şiddetle birlikte hatırlandı. Buradan, dünyaya şiddet fotoğrafları gitsin istiyorlar. Buradan sesleniyorum, hep birlikte biz buna 'hayır' diyoruz. Siz de, biz de buna izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin geri gitmesine fırsat vermeyeceğiz. Sizler zaten biliyorsunuz ama bilmeyenler bilsin diye söylüyorum. Bu ifadelerim çok önemli, İstanbul nasıl Eyüp Sultan'sa, Fatih'se, Bursa nasıl Osman Gazi, Orhan Gazi ise, Konya nasıl Mevlana ise, Nevşehir nasıl Hacı Bektaş-ı Veli ise Malatya Seydi Abdal ise Diyarbakır ise Zülküf Peygamber ile Anadolu'nun ruhudur diyoruz. Çanakkale'de İstiklal mücadelemizi veren şehitlerimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün riyasetinde, önderliğinde Türkiye'nin dört bir tarafından cepheye katılıp, bunlar sonsuza kadar kalsın diye can verdiler. Ama bazıları bunu anlayamazlar. Zira halay, birliğimizin, kardeşliğimizin sembolüdür. Halay, surların burçları gibi omuz omuza olmanın, dayanışmanın sembolüdür. Biz bugün yine ele ele, omuz omuza istiklal mücadelemizi birlikte kazanacağız.'' -''İŞSİZLİĞİN GİDERİLMESİ İÇİN YENİ PROJELER''- İşsizliği ortadan kaldıracaklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bugüne kadar yapılanların çok daha fazlalarını yarın yapmaya devam edeceklerini söyledi. İşsizliğin giderilmesi için çalışmaların, yeni projelerin hazırlıklarını yaptıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, ''Yeni projeler bu adımları atacağız yeter ki, huzuru, güveni sabote edenlere, yatırımı, üretimi, ticareti engelleyenlere fırsat vermeyelim. Yeter ki, milletimizin birliğini, vatandaşlık hukukumuzu, kardeşlik bağımızı yaralamak isteyenlere karşı yüreklerimizi hep birlikte birleştirelim'' dedi AK Parti'nin siyasi parolasının ''daha çok demokrasi ve daha çok kalkınma'' olduğunu ifade eden Erdoğan, daha adil, daha iyi, daha müreffeh, daha özgür bir Türkiye'nin yolunun herkes için demokrasi ve kalkınmadan geçtiğini söyledi. Erdoğan, Yunus Emre'nin, ''yaradılanı yaradandan ötürü seven'' anlayışından geldiklerini belirterek, ''insan, insan olduğu için sevilir. Şu etnik unsura, bu etnik unsura mensup olduğu için sevilmez. Bu ayrımcılıktır. Bunu böyle ifade ediyoruz. Biz Şeyh Edebali'nin 'insanı yücelt ki, devlet yücelsin' anlayışına sahibiz'' dedi. -MAKYAVELİST YÖNETİM ANLAYIŞI- Kendilerinin Makyavelist bir felsefenin mensupları olmadıklarını anlatan Başbakan Erdoğan,şöyle devam etti: '' Makyavel diyor ki, 'bizden korksunlar yeter'. Bu yönetim felsefesi artık geçerliliğini kaybetmiştir. Tarihi tecrübe bize göstermiştir ki; korku devletleri, iç barışlarını sağlam bir temele oturtamadıkları için felakete sürüklenmişlerdir. Onun için bizim yönetim anlayışımız budur; sizlere, sevgiyle bağlansınlar ama adaletimizden de emin olsunlar. Bizim felsefemiz bu. Bizim felsefemiz gücünü, vatandaşlarla kurduğu bu bağlarından almalıdır diyoruz. İnanç, fikirlerinden dolayı tek bir ferdini bile dışlamadan, bizim devletimiz bütün vatandaşlarını eşit derecede kucaklamaktadır. Biz güçlü bir devlet olalım istiyoruz. Onun için insanımızı yüceltiyoruz, insanımızı kalkındırıyoruz. Biz insanımızı kucaklayalım ki, insanımız da devletiyle kucaklaşsın. Bizim derdimiz, tasamız budur. Sosyal adaletsizlikleri mutlaka gideriyoruz, gidereceğiz.'' -''DİNLEMESİN BİZİM YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR''- Diyarbakır'da kendi iktidarlarında 701 derslik yapıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, toplu konut ve diğer alanlarda atılan adımlar hakkında bilgi verdi. Sağlık ve eğitim alanlarında yapılanları da anlatan Erdoğan, eğitime destek amacıyla ücretsiz kitap dağıtıldığını, bu uygulamanın gelecek yıl liselere de yapılacağını anımsattı. Sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, Diyarbakır'a yapılan sağlık yatırımları hakkında da bilgi verdi. Konuşması sırasında partililerin ''vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' sloganları üzerine Erdoğan, ''Gerek yok, dinlemesin, çünkü onun kulağı var ama duymaz. Biz işimize bakalım, çünkü bizim yapacak çok işimiz var'' dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda ise ''Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda'' şarkısının dizelerini stadyumdakilere hep bir ağızdan söyletti. -NOTLAR- Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'a yaptığı ziyaret sırasında şehirde olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, havaalanından stada geliş güzergahı üzerinde emniyete ait bir helikopter havadan konvoyun güvenliği için uçuş yaptı. Başbakan Erdoğan, yol boyunca sık sık durarak, çocuklara yüzlerce oyuncak dağıttı. Partililerin yoğun alkışları arasında stadyuma giren Başbakan Erdoğan, stadyumu dolaşarak vatandaşları selamladı. Halkoyunları ekibiyle halay çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasını, ceketini çıkararak yaptı. Elindeki beyaz güvercinleri havaya bırakan Başbakan Erdoğan'a konuşmasının sonunda aralarında Diyarbakırspor formasının da bulunduğu çeşitli hediyeler verildi. Sanatçı Bedri Ayseli'nin küçük bir konser verdiği kongrede, Erdoğan'ın, konuşmasının ardından ''Hepimiz Kardeşiz, Bu Öfke Ne Diye'' şarkısı çalındı. Haber 7 YORUM YAZIN ![]()
|
|