Gevşek zeminlere yapı inşa edilmemeliBingöl'ün, deprem riski taşıyan iller arsında ilk sıralarda yer aldığını hatırlatan İmamoğlu; “Gevşek zeminler deprem şiddetini arttırıyor. Bu nedenle dere ağızlarında yapılar inşa etmemeliyiz ve doğa olayına uygun bir şekilde davranmalıyız” dedi.![]() Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği(TBBMO) İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilciliği 'Bingöl'ün Deprem Gerçeği ve Yapıların Deprem Davranışı' konulu bir konferans düzenledi. Konferansta yaptığı konuşmasında gevşek zeminlerin deprem şiddetini arttırdığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şefik İmamoğlu, dere ağızlarına yapı inşa edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bingöl Belediyesi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa, Bingöl Belediye Başkanı Hacı Ketenalp, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Burakgazi, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Tansel Önal, Arama Kurtarma Ekibi (AKUT) Bingöl Birimi üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Calayır ve Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Şefik İmamoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı konferansta Bingöl'ün deprem gerçeği' ve ‘Yapıların deprem davranışı' konuları hakkında bilgiler aktardılar. Doğu Anadolu Bölgesi'nin son yüzyılda depremin en çok meydana geldiği bölge olduğunu ve bu bölgede yer alan Bingöl'ün deprem riski taşıyan iller arsında ilk sıralarda yer aldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Şefik İmamoğlu, gevşek zeminlerde yapı inşa edilmesinin büyük risk taşıdığını, bu nedenle yapının inşa edileceği zeminin seçiminde dikkatli davranılması gerektiğini söyledi. Gevşek zeminlerin deprem şiddetini arttırdığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şefik İmamoğlu, dere ağızlarına yapı inşa edilmemesi gerektiğini vurguladı. 177 kişinin hayatını kaybettiği, 520 kişinin yaralandığı ve 5 bin 500 yapının ağır hasar gördüğü 1 Mayıs 2003 Bingöl depreminde, bölgede yapılan incelemelerde fay zonu üzerinde ve yakın yöresinde yer alan Oğuldere, Kurtuluş, Hanoçayırı, Elmaçayırı, Çimenli, Balıkçay köyleri ile Sancak beldesinde büyük hasarların meydana geldiğinin görüldüğünü belirten İmamoğlu; “Bu köylerde hasar gören yapıların çoğunun gevşek zemin üzerinde yer aldıkları ve çoğu kalın moloz taş duvarlara sahip tek katlı veya zemin+1 katlı yapılar olmasına rağmen dik duvarlarda düzlem dışı göçmelerin olduğu gözlenmiştir” dedi. Deprem riskinin oldukça yüksek olduğu bu bölgede doğa olaylarının afete dönüşmemesi için özellikle dere ağızlarında veya gevşek malzemeden oluşan zeminler üzerinde konut yapımından vazgeçilmesi gerektiğini aktaran İmamoğlu, yerleşim için uygun alanların ve yapı biçiminin seçilmesinin büyük önem arz ettiğini kaydetti. Bingöl ve çevresinde büyük bir enerji birikiminin bulunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, inşa edilecek yapılarda hassas davranılması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Yusuf Calayır ise yapılarda taşıyıcı elemanların düzenli bir şekilde yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. Tansel Önal; ““Deprem doğal bir olaydır. Bunları afete çeviren bizleriz. Yani yapılarını sağlam yapmamamızdan kaynaklanıyor. Yapılarımızı sağlam yapabilmek için hazır beton kullanmalıyız” dedi. Hacı Ketenalp; “Deprem esnasında, can kaybını en aza indirmek için inşa edilen yapılarda kullanılan malzemeleri tam olarak kullanılmamız gerekir. Halkımızı deprem esnasında nelerin yapılması gerektiğini anlatmalıyız” dedi. BNİGÖL KENT HABER YORUM YAZIN ![]()
|
|