Filmde, 11 yıl önce öldürülen Kuşadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'nun kızı Çiğdem Suyolcu Semiha Berksoy'u, Ayçin İnci de Cahide Sonku'yu canlandırıyor.
Nazım Hikmetin 10 yıllık hapis hayatını anlatan Mavi Gözlü Dev filminde Yetkin Dikincileri görenler gözlerine inanamıyor. Ünlü şaire birebir benzeyen Dikinciler, 'Nazıma fiziki benzerlik yetmez. Umarım onun içini doldurabilirim' diyor...
Nazım Hikmete inanılmaz benzemişsiniz... Neler hissediyorsunuz?
Gerçekten benzemiş miyim (gülüyor)... Bunu duyduğum için çok mutlu oldum, ne güzel bir giriş yaptınız. Kendimi iyi hissettim... Bu eski kundura fabrikasını Bursa Cezaevi olarak kullanıyoruz. Burada bir plato oluşturduk. Ve Nazımın odasını da içeriye yaptık. Ben filme ilk altı gün o odada başladım. Bir oyuncu olarak, bir insan olarak altı gün boyunca bir yerde kapalı kalmanın boğazıma bir şey oturttuğunu hissettim. Sonra da 'İlk altı günde ben bunu hissediyorsam Nazım bunca yıl ne yaptı?' dedim kendi kendime.
28 yıl...
İçeride ve dışarıda zaman farklı akıyor... Koştururken zaman geçiyor ama beklerken zaman geçmiyor. Hislerim bu... Nazıma dair bir şeyler yapmak çok güzel...
Yetkin ve Nazım iç içe geçti mi?
Film gün be gün ilerlerken daha çok yaklaştığımı hissediyorum. Film bittiğinde Nazım olmuş olurum herhalde... Üzüleceğimi düşünüyorum. Aktör olarak Nazımla buluşmayı bırakmış olmaktan dolayı üzüleceğim biliyorum. Umarım film, perdede seyircisiyle buluşur.
Daha önce Nazım Hikmetin Bu Bir Rüyadır operetinde yer aldınız. Nazım Hikmeti oynamak nasıl bir duygu?
Benim için bu rolün anlamı büyük. Türk tarihine damgasını vurmuş bir karakteri oynamak gerçekten zor... Bir oyuncu olarak bununla mücadele edip en iyiyi çıkarmak çok önemli... Ben de böyle bir tarihi projede Nazım gibi önemli bir karakteri oynamaya çalıştığım için çok heyecanlı hissediyorum kendimi. Zorluğunun yanı sıra oyuncu olarak mutlu oluyorum ama insan olarak da şu mutlu ediyor beni: Nazımın hayatını bir bakıma ilk defa beyazperdeye taşıyor olmaktan gurur duyuyorum.
Çiğdem Suyolcu Semiha Berksoy
Nazımla ilgili sizin araştırıp ortaya çıkardığınız ne var?
Şimdi bu biliriz sözcüğü çok önemli. Bilenler bilir ve herkes kendine göre bilir. Ben mesela Nazımın yumruğunu pek öyle havalarda görmedim. Nazımın coşkusu var, inandığından, doğru bildiğinden sapmayan ve asla yön değiştirmeyen biri. Yumruğu havada bu demekse evet sözünün peşinde bir adam. Ama yumruğu havada benim için boş bir kavram. Söyleyecek pek sözü olmasa da yumruk kaldıranlara bakarsak, Nazımı öyle bilmek ona yazık etmek demektir.
Kaç yaşındasınız?
Şu anda 37 yaşına geldim...
Peki Nazımın bu hapisteki yansıttığınız yaş dönemi kaç?
Nazımın bu yaşlardan başlayıp 48 yaşına kadar giden sürecini anlatıyoruz. İmaj olarak destek alıyorum ama yönetmenimiz Biket Hanımın tercihi filmin doğal olması. Benzerliğim de bu işe biraz yarıyor galiba. Yani çokça üzerini boyamadan Nazıma yaklaşmaya çalışıyoruz. Filmi çekerken yaşıyla orantılı küçük oynamalar yapıyoruz.
Aycin İnci Cahide Sonku
Evli misiniz?
Bir evlilik geçti başımdan ve ayırılmamız bayağı gündeme kalmıştı.
Pardon kiminle evliydiniz?
Esra Akkaya ile evliydik. Durduk yere 11 yıl sonra gündeme de gelmiştik. Ama biz iyi dostuz. Bir daha evlenmedim, çocuğum yok... Uykusuzluk hiç önemli değil. Ben sadece bir işten diğerini aksatırım diye endişe duyarım. Benim zamanım ve enerjim gitmiş hiç önemli değil, çünkü manen kendimi çok iyi hissediyorum.
Nazım dışında başka kime benziyorsunuz acaba?
Zaman zaman Atatürkü çağrıştırdığımı söylüyorlar... Atatürke benzetilmekten gurur duyuyorum. Son olarak Nazıma dair şunları söylemek istiyorum: Nazım Hikmete fiziki benzerlik yetmez. Fizik olarak benzemek belki bir başlangıç olabilir ama yeterli değildir... Umarım bu önemli karakterin içini doldururum.
Nazımın hümanizmi her şeyden önemli
Nazım Hikmetin fikirleri için neler söylemek istersiniz?
Nazım sadece mücadelesiyle değil, insan olarak hümanizmasıyla bu hayatta çok önemli biri... Şu hayata gelmiş olmamın keyiflerinden biridir benim için Nazımın yürüdüğü yollardan yürüyebilmek. İyi ki Nazım yaşamış ve iyi ki ben ondan sonra dünyaya gelmiş biriyim. Ne güzel ben de Nazımın geçtiği bu dünyadan geçiyorum diye sevinç duyuyorum. İnsanlar onu ne kadar karalasa da, memleketinden ve insanlarından soğutmaya çalışsa da gün gelecek, insanlar onun memleketini, insanlarını seven, asla ayrıştırıcı değil, birleştirici bir insan olduğunu anlayacaklar. Biz de buna katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
Nazım Hikmet de sizin kadar uzun boylu muydu acaba?
Nazım Hikmet benden de uzundu... Benim gözümde o mavi gözlü bir dev... Boy konusunda elimizden geleni yaptık. Belki alttan, üstten kesmek gerekebilir ama herhalde seyirci buna takılmayacaktır...
Röportaj: Dilek DALLIAĞ