Hedef üyeliktirAlman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, bugün Ankara'da yapacağı resmi ziyaret öncesi Hürriyet'e verdiği özel demecinde, "Türkiye ile AB üyeliği konusunu müzakere ediyoruz, başka bir şeyi değil" dedi. Steinmeier, Türkiye'nin İslam dünyası ile Batı dünyası arasında diyaloğun geliştirilmesi için çok önemli bir rol üstlenebileceğini de söyledi.
![]() GÜL İLE HEP KONUŞUYORUZ Göreve başladığım 6 ayı aşkın süredir Abdullah Gül ile düzenli irtibat içindeyim. Hemen hemen her hafta telefonda gündemdeki uluslararası bir sorunu konuşuyoruz veya toplantılarda buluşuyoruz. Bu benim Türkiye'ye ikinci ziyaretim ve biz burada örneğin İran'ın nükleer programı veya Orta Doğu'daki barış süreci gibi bir dizi uluslararası konuda görüş alış-verişinde bulunacağız. Türk muhataplarıma bu bağlamda kısa bir süre önce Körfez İşbirliği Konseyi üyesi 6 ülkeye yaptığım ziyaret hakkında da bilgi vereceğim. İMTİYAZLI İLİŞKİ Büyük koalisyon ortağı CDU/CSU Türkiye'ye tam üyelik verilmesi yerine imtiyazlı ortaklık öneriyor. Koalisyon Sözleşmesi'nde ise bir imtiyazlı ilişkiden söz ediliyor. Bu ne anlama geliyor?" Steinmeier bu sorumuzu şöyle yanıtladı: "Geçen yıl başlayan müzakelerle ilgili olarak Federal Hükümetin tutumu çok açıktır: Türkiye ile AB üyeliği konusunu müzakere ediyoruz, başka bir şey konusunda değil. Bunun olup olmaması gerektiği konusundaki tartışmaların yeniden başlatılmamasını tavsiye ediyorum. Biz tüm enerjimizi reform gerektiren her alandaki somut gelişmelere ve müzakerelerin ilerlemesine yoğunlaştırmalıyız. Somut başarılar, nerede olursa olsun, üyeliğe şüpheyle bakanlara en iyi yanıt olacaktır." DİN FARKI ENGEL DEĞİL Bana göre din farkı Türkişe'nin AB üyeliğine engel değildir. Din özgürlüğü, AB'nin temel prensiplerindendir. Bu nedenle dinsel çeşitlilik AB'de normal bir durumdur, engel değildir. Büyük ölçüde İslam etkili demokratik bir ülke ve coğrafi köprü olarak Türkiye'ye merkezi bir rol düşmektedir. Türkiye ve Türk halkı her iki tarafı da tanıyor ve çok defa kendi yaşam hikayeleri nedeniyle de, farklı kültürlerin birarada yaşamalarının getirdiği fırsatları ve görevleri ortaya çıkararak bir diyalaog kültürünün oluşturulması yönündeki ortak çabalarımızda gittikçe daha önemli bir rol oynayabilir. Türkiye reform yorgunu mu "Son dönemlerde Türkiye'nin 'reform yorgunu' olduğu yönünde iddialar var. Bunu paylaşıyor musunuz?" "3 Ekim 2005'te müzakelerin başlangıcı büyük bir başarıydı ve Türkiye'nin AB yolunda önemli bir aşamaydı. Ben Türkiye'deki tüm sorumluları, Avrupa yönünde çıkılan yolda kararlı bir şekilde devam etmeleri için cesaretlendirmek istiyorum. Bu nedenle Türkiye'nin şimdiye kadar olan etkileyici reform sürecini devam ettirmesi çok önemlidir. Zira bu süreç müzakerelerin hızını önemli ölçüde etkileyecektir." Türk-Alman diyaloğu bir semboldür "Karikatür Krizi" sırasında Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile birlikte karşılıklı hoşgörü ve saygı çağrısında bulundunuz. Bu yöndeki işbirliğini sürdürecek misiniz?" Almanya ve Türkiye, İslam dünyası ile Batı dünyası arasındaki diyaloğun anahtar ülkeleridir. Türkiye coğrafi olarak merkezi bir konumdadır. Türkiye hem Müslüman etkili hem de demokrasinin yerleştiği bir ülkedir. Almanya, çok sayıda Türk insanının da yaşadığı AB'nin önemli bir ülkesidir. Bizim o girişimimizin İslam dünyası ile Batı dünyası arasında diyaloğun yürüyebileceği yönünde bir sembol karakteri vardı. Bu iyi işbirliğini biz gelecekte de sürdürmek istiyoruz. Hedefimiz, somut projeler üretmektir. Birkaç ay içerisinde bu alanda bir dizi fikir sunabileceğimizi umuyorum. YORUM YAZIN ![]()
|
|