KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
08 Mayıs 2025 Perşembe
°C

Işte lübnan tezkeresinin ayrıntıları

Dün gece Meclis'e sunulan tezkerede Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin herhangi bir maddeye yer verilmedi. İşte tezkerenin ayrıntıları:

Işte lübnan tezkeresinin ayrıntıları
02 EYLÜL 2006 CUMARTESİ 11:04
0
1287
0
AA aa

Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesine izin verilmesine ilişkin hükümet tezkeresi TBMM Başkanlığına sunuldu.

Hükümet, tezkerede, Lübnan'da oluşturulacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) asker gönderilmesine izin verilmesini istedi.

Tezkerede, Türkiye'nin UNIFIL'e; ''Doğu Akdeniz'de devriye görevi yapacak deniz görev gücü için yeterli kuvvet tahsisi; taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması; Lübnan ordusuna eğitim verilmesi'' konularında katkı sağlaması öngörülüyor.

Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin TBMM'ye sunulan hükümet tezkeresinde, gereği, kapsamı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenecek şekilde TSK'nın Lübnan'a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından yapılması için TBMM'den 1 yıl süreyle izin istendi.

Tezkerede, gönderilecek kuvvetin, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere belirtilen taahhütlerin dışında hiçbir görevde kullanılmayacağı bildirildi.

Hükümet Tezkeresinde, BM Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihli ve 1701 sayılı kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda görev yapacak BM Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesinde faaliyette bulunmak üzere gereği, kapsamı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan'a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca TBMM'den 1 yıl süreyle izin istenmesinin, Bakanlar Kurulunca kararlaştırıldığı
bildirildi.

TÜRKİYE'NİN UNIFIL'E KATKISI

Tezkerede Türkiye'nin UNIFIL'e katkıda bulunacağı konular şöyle yer aldı: ''Doğu Akdeniz'de devriye görevi yapacak Deniz Görev Gücü için yeterli
kuvvet tahsisi; taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması; Lübnan ordusuna eğitim verilmesi, Ayrıca bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına icra edilecek insani yardım faaliyetlerinin gerektireceği ve başta bu unsurların güvenliğini sağlayacak kuvvet koruma birlikleri olmak üzere, hudut, şümul ve miktarı Hükümetçe
belirlenecek askeri unsurlar,

Söz konusu kuvvet, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere belirtilen taahhütlerin dışında hiçbir görevde kullanılmayacaktır.

Yeterli kuvvetle katılacağımız Deniz Görev Gücü, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının verdiği yetkiye uygun olarak Doğu Akdeniz'de ve Lübnan kıyılarına mücavir bölgelerde deniz kontrolünü sağlamak için keşif ve devriye görevleri icra edecektir.''

Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin hazırlanan hükümet tezkeresinde, Türkiye'nin, bölgesinde istikrar unsuru olan güçlü bir ülke olduğu belirtilerek, ''İçinde yaşadığımız bölgede hüküm süren gerginlik ve ihtilafların, Türkiye'nin güvenliği üzerinde olumsuz yansımaları olduğu bir vakıadır'' denildi.

TBMM Başkanlığına sunulan tezkerede, Lübnan'da 12 Temmuz 2006'da başlayan ve çok tehlikeli biçimde tırmanan çatışmaların, bu sorunlu bölgede barışın yeniden tesisi için sürdürülen uluslararası çabalar sonucu, BM Güvenlik Konseyi'nin 11 Ağustos 2006 tarihinde oy birliğiyle kabul ettiği 1701 sayılı kararla durdurulduğu belirtildi.

Bir aydan fazla süren Lübnan krizinin büyük can ve mal kaybına yol açtığı, Lübnan nüfusunun dörtte birini oluşturan yaklaşık 1 milyon kişinin yerlerinden edildiği ve sivil altyapının büyük ölçüde tahrip olduğu anlatılan tezkerede, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı hakkında bilgi verildi.

''HAREKAT KONSEPTİ VE ÇATIŞMA KURALLARI''

BM Güvenlik Konseyinin bu kararının, İsrail ve Lübnan hükümetleri ile bu hükümetleri oluşturan tüm koalisyon ortakları ve liderleri tarafından da kabul edildiği belirtilen tezkerede şunlar kaydedildi:
''BM Güvenlik Konseyi'nin anılan kararlarında yer alan görev yönergesi ve bilahare hazırlanan (harekat konsepti) ve (çatışma kuralları), UNIFIL'in meşru savunma ve çok istisnai durumlar dışında muharip görev üstlenmesini, çatışmalara girmesini öngörmemektedir.

Temel amacı, Lübnan ve İsrail arasındaki istikrar ortamının sürmesine katkıda bulunmak olan Birleşmiş Milletler Gücü'nün temel işlevi, Lübnan
Hükümetinin egemenliğinin tüm ülke sathında tesisinde ve Güney Lübnan'daki
güvenlik sorumluluklarını yerine getirmesinde, Lübnan ordusuna yardım etmek olacaktır.

Söz konusu kararda ayrıca tüm devletlerin vatandaşları tarafından veya toprakları üzerinden ya da bandıralarını taşıyan gemiler ve uçaklarla Lübnan'a, Lübnan hükümetinin veya UNIFIL'ın yetkilendirmediği her türlü silah, mühimmat veya benzeri maddelerin satışını veya ulaşımını engellemek için gerekli önlemleri almaları ve bu tür teçhizatın kullanımına ilişkin teknik eğitimin sağlanmasının da engellenmesi istenmektedir.''

''TÜRKİYE YOĞUN ÇABA HARCADI''

Hükümet tezkeresinde, çatışmaların durdurulmasını mümkün kılan 1701 sayılı kararda, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan; UNIFIL'in öngörülen bu işlevleri yerine getirebilecek hale gelmesini teminen gerekli önlemleri acilen alınmasının istendiği ve BM üyesi ülkelere UNIFIL'e uygun görecekleri katkılarda bulunmayı değerlendirmeleri ve bu gücün yardım taleplerine olumlu karşılık vermeleri konusunda çağrıda bulunulduğu hatırlatıldı.

Bugüne kadar UNIFIL'e, İtalya, İspanya, Almanya, Bangladeş, Belçika, Hırvatistan, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Endonezya, Finlandiya, Fransa, Gana, Hindistan, Hollanda, İrlanda, İsveç, Malezya, Lüksamburg, Nepal, Noveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, Ukrayna ve Yunanistan'ın katkı yapmaya hazır olduğunu açıkladığı belirtilen tezkerede, şöyle denildi:

''Türkiye, geniş bir bölgeye yayılma ve çok ciddi boyutlar kazanma istidadı gösteren Lübnan krizinin başlangıcından itibaren bu tehlikeli gidişatın önlenmesi amacıyla yoğun çaba harcamıştır. Bunun yanı sıra Türkiye, Lübnan'daki insani sorunların hafifletilmesi için gerekli katkılarda bulunmuş, Lübnan ve Filistin halkına acil insani yardımları sürdürmüş ve Lübnan'dan 2 bin vatandaşımızın Türkiye'ye dönüşünün yanı sıra 10 binden fazla üçüncü ülke vatandaşının Türkiye üzerinden tahliyesini sağlamıştır.

BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı, sıcak çatışmalara dönüşme riski yüksek, gerginliğin hüküm sürdüğü bu bölgede, ihtilafların uzun vadeli ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için bir fırsat penceresi aralamış ve bunun için gerekli şartların ve zeminin hazırlanmasına imkan sağlamıştır.

Bu çerçevede, BM Lübnan Görev Gücü'nün, Güvenlik Konseyi kararında öngörülen görev ve işlevleri yerine getirmede başarılı olması, sürekli ateşkesin sağlanması, soruna kalıcı çözüm bulunması, Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerinde güven ve istikrarın tesisi bakımından önem arz etmektedir.''

TÜRKİYE'NİN ÇABALARI...

Tezkerede, Lübnan'da çatışmaların durdurulmasından sonra Türkiye'nin bu fırsat penceresinin çok iyi değerlendirilmesini teminen gerçekleştiridiği diplomatik çabalarını yoğun biçimde sürdürdüğü belirtildi.

Bu görüşme ve temaslardan, Lübnan'daki tüm grupların, İsrail, Suriye ve Filistin yetkililerinin; Türkiye'nin bölgede barış ve istikrarın tesisindeki rolüne ve UNIFIL'e katkı sağlamasına büyük önem verdiklerinin anlaşıldığına dikkat çekilen tezkerede, bölge ülkelerinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Annan ile birçok dost ve müttefik ülkenin de Türkiye'nin BM gücüne katkıda bulunmasına büyük önem verdiklerini dile getirdiği bildirildi.

HÜKÜMETİN 3 TEMEL İLKESİ...

Tezkerede, Lübnan krizinin gündeme girmesinden bu yana Hükümetin savunduğu 3 temel ilke olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:

''3 temel ilkeden birincisi; çatışmaların durdurulmasını ve ihtilafa uzun dönemli bir çözüm bulunmasını amaçlayan bir BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde, çözümüne ülkemizin katkısını istisnasız arzu etmeleri ve üçüncüsü de ülkemizin katkısının çatışmalara değil, barışa destek olacak şekilde saptanması olmuştur.

1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının kabulü ve ilgili bütün taraflarla gerçekleştirilen temaslar ışığında halihazırda oluşan ortamın her 3 ilke bakımından da hükümetimizin aradığı koşulları karşıladığı değerlendirilmektedir.

Türkiye'nin, uluslararası barış ve istikrarın korunması konusundaki rolü ve ağırlığına ilişkin beklentilerin yüksek olmasında, TSK'nın, başta Balkanlar ve Afganistan olmak üzere çeşitli ihtilaf bölgelerinde üstün başarıyla yaptığı görevlerin büyük payı olduğu muhakkaktır. Türkiye, bölgesinde istikrar unsuru olan güçlü bir ülkedir.

İçinde yaşadığımız bölgede hüküm süren gerginlik ve ihtilafların, Türkiye'nin güvenliği üzerinde olumsuz yansımaları olduğu bir vakıadır. Bu nedenle barış ve istikrarı tehlikeye düşürecek gelişmelere karşı kayıtsız ve ilgisiz kalmayacak olan Türkiye'nin, barış ortamının korunması yönündeki uluslararası çabalara etkin destek vermesi, milli Sorumluluğumuzun icabı olarak görülmektedir.

Hükümetimiz, BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararında üye ülkelere yapılan UNIFIL'e destek ve katkı kararını bu temel mülahazalar ışığında değerlendirmiştir.''



AA
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
07.05.2025
19:09
Bingöl`de iki araç çarpıştı: 2`si Ağır 7 Yaralı
Bingöl'de iki araç çarpıştı: 2'si Ağır 7 Yaralı
Bingöl'ün Karlıova ilçesinde iki aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 2'si ağır 7 kişi yaralandı. Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı.
07.05.2025
19:00
‘Farklı Perspektiflerde Bingöl`ün Deprem Gerçeği` konferansı
'Farklı Perspektiflerde Bingöl'ün Deprem Gerçeği' konferansı
Bingöl Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek 'Farklı Perspektiflerde Bingöl'ün Deprem Gerçeği' konulu konferansta, alanında uzman isimler önemli sunumlar yapacaklar.
07.05.2025
18:37
Havalar ısındı, kaldırım işgalleri başladı
Havalar ısındı, kaldırım işgalleri başladı
Bingöl'ün kronik sorunu kaldırım işgalleri, havaların ısındığı bugünlerde yeniden hortladı! Kahvehane kürsüleri, dolaplar ve malzemelerden kaldırımda yürüyemez hale gelen halk, kalıcı çözüm için çağrıda bulunuyor!
07.05.2025
18:34
Bingöl`de kaç kişi hak sahibi oldu?
Bingöl'de kaç kişi hak sahibi oldu?
Vali Usta: 'Hak sahipliği kabul edilmeyen başvurular için itiraz üzerine yargı süreçleri devam etmekte olup, kazananlarla ilgili işlemlere devam edilmektedir' dedi.
07.05.2025
18:33
Bingöl`de küçükbaş yetiştiriciliğine büyük destek
Bingöl'de küçükbaş yetiştiriciliğine büyük destek
Bingöl'de çiftçilere yüzde 50 hibe desteği ile 80 adet güneş enerjisi sistemi 300 adet küçükbaş hayvan kırkım makinesi 800 adet akülü şarjlı ilaçlama makinesi (sırt pompası) teslim edildi.
07.05.2025
18:32
Muhasebecilere yeşil pasaport hakkı geliyor: Meclis`e sunuldu
Muhasebecilere yeşil pasaport hakkı geliyor: Meclis'e sunuldu
Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlere yönelik hususi damgalı pasaport verilmesine ilişkin kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın