KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
08 Haziran 2025 Pazar
°C

Işte tuğba özay'ın '15 adımlık' hayatı

İki ayı aşkın süredir Paşakapısı Kadın Tutukevi'nde bulunan manken Tuğba Özay'la ilk görüşen, usta gazeteci Uğur Dündar oldu. Özay, kimi zaman hıçkırıklara, kimi zaman kahkahalara boğulduğu görüşme sırasında, yüreğini, beynini Dündar'a açtı, yaşadıklarını anlattı...

Işte tuğba özay`ın `15 adımlık` hayatı
15 EKİM 2007 PAZARTESİ 09:45
0
1091
0
AA aa
MANKEN Tuğba Özay, 'Çıkar amaçlı suç örgütüyle bağlantılı olduğu' iddiasıyla yaklaşık iki aydır Paşakapısı Kadın Tutukevi'nde tutuklu. Tarihi tutukevinin 'Yabancılar Koğuşu'nda kalan Tuğba Özay, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürlüğü'nden alınan izinle, fırtınalarla dopdolu duygu dünyasını ARENA'ya açtı. İşte Özay'ın Uğur Dündar'ın sorularını cevaplarken kendi yaşamının eleştirisini de yaptığı "Bir Tutuklunun Günlüğü"nden çarpıcı bölümler:

İLK GÜN AĞIR ETKİLENDİM!

Uğur Dündar - Türkiye'nin en popüler, en çok para kazanan modeliydiniz. Ama günün birinde kendinizi Paşakapısı Tutukevinde buldunuz! Ne diyeceksiniz?


Tuğba Özay - Burada olmak demek mutlaka suçlu olmak demek değil. Aslında kim suçlu? Bunu da çok düşünüyorum. Her şeyi soruyorum, sorguluyorum, okuyorum, yazıyorum, insanlarla dertleşiyorum. Her şey var hayatın içinde! Çıkışlar olduğu gibi, inişler de var! Ama tekrar çıkışlar da var! İlk girdiğimde çok ağır etkilendim. Daha sonra, sağolsunlar gerek burada bulunan Türk ve yabancı tutuklular, gerekse başta 'Baba' diye hitap ettiğim Cezaevi Müdürümüz Güngör Bey ve tüm tutukevi personeli, hepsi bana çok ama çok destek oldular. İlk gördüğüm şey... Tabii kapıda askerler duruyor, işte o an bir şaşkınlık ve büyük bir şok yaşadım. İçeri girerken; 'Anne baba sizi çok seviyorum' diyebildim! Burada duygular çok inişli çıkışlı. Bir gün diyorsunuz ki 'Ben güçlüyüm, bu günler de geçecek!..', hayata sımsıkı sarılıyorsunuz ama bir başka gün uyandığınız zaman da, 'Acaba hep burada mı olacağım' diye düşünüyorsunuz!

AKLIM ALABİLDİĞİNE ÖZGÜR

U.D.- Tutukevi neler öğretti size?

T.Ö.-
Fiziksel anlamda tutukluyum, ama düşünsel anlamda hiç olmadığım kadar özgürüm! Düşünmeye çok vakit kalıyor. Her şeyi sorguluyorum, her gün bütün gazeteleri okuyorum. Yüzlerce mektup alıyorum ve beni yalnız bırakmayan herkese de çok teşekkür etmek istiyorum sizin aracılığınızla. Çünkü mektuplarla duygusallaşıyorsunuz, hüngür hüngür ağlıyorsunuz. Yeri geliyor mutlu oluyorsunuz, duygular karmakarışık oluyor.

YÜREĞİME SÖZ GEÇİREMEDİM

U.D.- Peki içtenlikle bir yaşam özeleştirisi yaptınız mı? 'Acaba beni tutukevine götüren yanlışları niçin yaptım?' diye kendinizi sorguladınız mı?

T.Ö.-
Tabii sorguladım! Ben yüreğine söz geçirdiği yerde, beynine hükmedemeyen, beynine hükmettiği yerde yüreğini dizginleyemeyen bir insanım. Beni gerçekten rencide edebilecek herhangi bir yola sapmadım! Ama duygusal anlamda iniş-çıkışlarım oldu.

U.D.- Yani özel ilişkileriniz anlamında?

T.Ö.-
Evet, özel hayatımla ilgili; ama burada şunu söyleyebilirim, hiçbir zaman toplumun gözü önünde adı bir onunla bir bununla anılan veya öyle bilinen bir insan olmadım. Yargı önüne çıktığım zaman, şu an yaşadığım olayın da tamamen böyle bir konudan geliştiği ortaya çıkacaktır diye umuyorum.

15 ADIMLIK HAYATIM /_newsimages/4258703.jpg

U.D.- Kaç metrelik, ya da kaç adımlık bir avluda yürüyebiliyorsunuz?

T.Ö.-
Ben '50 Adımlık Avluda' diye bir şiir yazmıştım. Sonra 'Acaba adım sayısında yanılıyor olabilir miyim?' diye düşündüm. ' Kalktım saydım: Tam 15 adımlıkmış!..

U.D.- 15 adım!

T.Ö.-
Evet, 15 adımlık bir avludayım... Ki bunu yaşayan sadece ben değilim! Binlerce insan varsa burada, dünyanın birçok yerinde, ben de onlardan biriyim! O kadar enteresan ki, ağlamak isteseniz bile ağlayamazsınız! Ya da ben öyle hissediyorum; öyle olmalıyım diye düşünüyorum!

TUTUKEVİ OKUL GİBİ

U.D.- Yani ağlamamaya mı koşullandırıyorsunuz kendinizi?

T.Ö.-
Gözyaşlarım hep yüreğime akıyor! Çünkü gerçekten çok zor durumda olan insanlar var! Ve hayat öyle bir noktaya getirmiş ki o insanları... Bunu tarif etmek çok zor Uğur bey; yaşamak lazım! Bu anlamda burayı kendime bir okul gibi görüyorum. Buradaki insanların özgür hayatlarına kavuştukları zaman topluma kazandırılması gerektiğine inanıyorum. Bunun için ekonomi gerekiyor, bunun için insanlara iş imkanı gerekiyor...

U.D.- Siz tutuklandıktan sonra çeşitli şeyler yazıldı. En yaralayıcısı hangisiydi?

T.Ö.-
Bunları duyduktan sonra neredeyse ben bile suçlu olduğuma inanacaktım, çünkü çok yargısız infaz yapıldı. Bir de zaten camia olarak maalesef birbirimizin mutsuzluklarından mutluluk çıkarmasını çok iyi beceriyoruz! Ama örneğin bir haber çıktı, şok geçirdim! Yok, efendim ben bilmem kaç trilyon almışım, zeytinyağı fabrikası açmışım falan! Hatta öylesine magazinel boyuta taşıdılar ki, sevgili Hülya Avşar buraya kadınlara özel günlerinde kullandıkları bir şey gönderiyormuş! Bu da yalandı! Sağ olsun müdürümüz Güngör Bey izin vermişti voleybol oynamama, fakat herhalde verdiğine pişman oldu. Çünkü ilk kez başka bir avluya çıkabildiğim o gün, ayağım kırıldı! Bunda bile şaibe arandı! Bir de tabi o çok başka bir psikoloji. Mesleğimde 14. yılıma giriyordum bu sene. 14 yıldır sonuçta insanların karşısında bambaşka bir Tuğba Özay olarak çıkmışım. 7'den 70'e bir çok insanın sevgisini kazanmışım... Ve hastaneye öyle kelepçeyle girmek...

YÜZÜM GÜLÜYOR AMA...

U.D.- Üzücü bir durum!

T.Ö.-
Üzücü... Bakmayın yine hálá gülebiliyorum ama sadece yüzüm gülüyor! Tabii şurası (kalbini gösteriyor) başka! Çok başka! Ben yine de belki tutukevlerindeki insanların sesi olabilirim diye düşünüyorum!

Uğur Bey benim çelişkim doğarken başlamış

U.D.- Günlük tutuyor musunuz?

T.Ö.-
Her gün, günde 10-15 sayfa yazıyorum. Koğuştaki arkadaşlar, 'Ne buluyorsun bu kadar yazacak!' diyorlar. Hatta bazen kelime haznemin yetmediğini düşünüyorum. Bazı duyguları anlatabilmem çok zor; duygular içeride saklı; fırtınalar kopuyor. Uğur Bey biliyor musunuz, benim hayat çelişkim doğarken başlamış, çünkü hemşire bebekleri karıştırmış!

U.D.- Zor olmuş mu bebekleri ayırmak?

T.Ö.-
Hemşire bir bebek getirmiş, o sırada babamın yanında bir arkadaşı varmış. Annem de odasındaymış. Babam hissetmiş uzaktan. Yani kan çekmemiş. 'Hayır' demiş! 'Bu benim kızım değil!' Babamın yanındaki arkadaşı da 'Olur mu ya, bak ne güzel, sevimli bebek!' demiş, sevmiş okşamış. Ama babam, 'Hayır bu kızım değil!' diye ısrar etmiş. Hemşire; 'Olur mu öyle şey, sizin kızınız' derken, bir bakıyorlar ki künyeye, hakikaten ben değilim!. Benim adım 'Nihal Tuğba Özay', künyede başka bir isim yazıyor! Yani bütün karışıklık orada başlamış aslında...

Bu röportajın tamamı bu akşam CNNTürk ve Kanal D'de

Tuğba Özay en çok neyi özledi? Özgürlüğüne kavuştuğunda neler yapmayı planlıyor? Modelliğe kaldığı yerden devam mı edecek, yoksa bırakacak mı? Hedefinde ne var? İlk kez okuduğu şiirlerini kimler için yazdı? Günlüğünde kimlerin resimlerini çizdi? Çok özel açıklamalar ve özeleştirilerle dopdolu röportajın tamamı bu akşam ARENA'da. Usta gazeteci Uğur Dündar yönetimindeki ARENA saat 22.00'de CNN TÜRK, aynı gece Kanal D'de ekrana geliyor... ARENA'yı sakın kaçırmayın!


Hürriyet
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
07.06.2025
21:59
Binler Çaytepe`de buluştu!
Binler Çaytepe'de buluştu!
Zıkte Aşireti'nin merhum lideri Eski Milletvekili Kazım Ataoğlu, Çaytepe Köyü'nde düzenlenen Mevlid-i Şerif programıyla anıldı. 2 bini aşkın kişinin katıldığı anlamlı buluşmada Aşiretin yeni lideri olarak ilan edilen İbrahim Ataoğlu, Zikte Aşireti'nin yüzyıllardır süregelen bir gönül bağı olduğunu vurguladı: 'Toprağa, mala, menfaate değil; sevgiye, sadakate, saygıya ve gönül birliğine dayanan bir yapımız var. En büyük gücümüz birbirimize olan bağlılığımızdır. Bu bayramla birlikte geleceğe daha umutla bakmak, bu birlikteliği kalıcı bir bayrama dönüştürmek istiyoruz.'
07.06.2025
21:58
Bingöl`de uyuşturucu operasyonu! Takibe alınan otobüste yakalandı!
Bingöl'de uyuşturucu operasyonu! Takibe alınan otobüste yakalandı!
Bingöl'de polis ekipleri tarafından yapılan çalışmada, 156 gram kokain ile yakalanan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
07.06.2025
21:57
Kazayı telefon uygulaması 112`ye bildirdi
Kazayı telefon uygulaması 112'ye bildirdi
Bingöl-Diyarbakır karayolunda yoldan çıkan bir araç, takla attı. Araçta bulunan bir cep telefonunun kaza algılama programından 112'ye ihbar düşmesi sonucu bölgeye giden ekipler, ilk müdahalelerin ardından yaralıları hastanelere sevk etti.
07.06.2025
21:55
Bingöl-Elâzığ yolunda kaza! 2`si ağır 4 yaralı
Bingöl-Elâzığ yolunda kaza! 2'si ağır 4 yaralı
Kazayı gören diğer sürücülerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi.
06.06.2025
00:45
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl Basın Konseyi kuruldu
Bingöl'de gazetecilerin öncülüğünde 'Bingöl Basın Konseyi' kuruldu. Basının birleştirici gücünü ortaya koymayı hedefleyen konsey, yerel ve ulusal basın temsilcileriyle iş birliği içinde çalışarak kentin sosyal, kültürel ve ekonomik dinamiklerine katkı sunmayı planlıyor.
06.06.2025
00:43
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Kazım Ataoğlu için Mevlid okutulacak
Bingöl siyasetinde iz bırakanlar arasında yer alan Zıkte Aşireti Merhum Lideri Bingöl Eski Milletvekili Kazım Ataoğlu için 7 Haziran 2025 Cumartesi günü Çaytepe Köyü'nde Mevlid-i Şerif okutulacak.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın