Kabine sonrası basını şaşırtan olayDünkü Bakanlar Kurulu'nun ardından bir sürpriz yaşandı ve geleneğin aksine açıklama yapılmadı. Son dönem sadece iki kez yaşanan bu durum akıllara şu soruyu getirdi.![]() Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ile daha önceki hükümette yer alan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener her Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklama yapmayı gelenek haline getirmişlerdi. Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklama yapılmayacağı haberi, Başbakanlık görevlileri tarafından basın mensuplarına iletildi. Kabine toplantısının ardından açıklama yapılmaması, son dönemde ikinci kez
yaşandı. Hükümet Sözcüsü Çiçek de ‘Niçin açıklama yapmadığı' sorularına yine
danışmanları aracılığıyla ‘Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ille de
açıklama yapılacak diye bir kural yok. Açıklama yapılmasını gerektirecek
herhangi bir durum da olmayabilir' yanıtını verdi. Bütçe'den sonra Meclis'te görüşülmesi beklenen Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı hala Meclis'e gönderilmedi. Çiçek'in açıklama yapmamasında, son dönemin gündem konusu, ‘Karayılan ve Bayık yakalandı mı' sorularına da muhatap olmak istememesinin de etkili olabileceği belirtildi. ERDOĞAN MEDYAYI ELEŞTİRMİŞTİ Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde gerçekleştirilen İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın son gününde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı basın yayın organlarında yer alan Batı ülkelerine yönelik “PKK'ya karşı somut adım atmasanız, bizde El Kaide'yi isyancı deriz” şeklinde çıkan haberleri eleştirmiş, medyaya sert uyarılarda bulunmuştu. Erdoğan, “Bunu yapan basın mensubu arkadaşlara söylüyorum. Kusura bakmayın ama eğer kötü niyetli değilseniz o zaman ya sizi işletiyorlar, ya da bu rivayetleri işlerine geldiği gibi size fısıldayanlara alet oluyorsunuz. İş işten geçtikten sonra da doğrulandı ya da doğrulanmadı gibi ifadelere başvurarak meseleyi bizim üstümüze yıkıp sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Biz burada evet hayır oyunu oynamıyoruz” diye konuştu. Yazılı ve görsel medyayı ciddiyete ve sorumluluğa davet eden Başbakan Tayyip Erdoğan, hem AKP hem de hükümeti ilgilendiren konularda ilgili birimlerle haberleri doğrulatma mekanizmaları bulunduğunu söyledi. Konuşmasında medyaya yönelik eleştirilerine devam eden Erdoğan, şöyle dedi: “Bugün bu tür yanlışları gazetelerde okuyunca, doğrusu ülkemiz adına üzülüyoruz. Şok oluyoruz. Bizim adımıza ne pazarlıklar yapılıyormuş aman yarabbi. Peki halkımız bu yalan haberlere inanırsa, kim kazanır kim kaybeder. Yani siz daha fazla satacağınızı mı zannediyorsunuz veya daha fazla izleyici bulabileceğinizi mi zannediyorsunuz. Hayır hep kaybediyorsunuz. 70 milyonluk Türkiye'de bugün eğer 3 milyon yazılı medya satıyorsa, burada ciddi bir yanlışınız var. Burada ciddi bir su kaçağı var. Bunun üzerinde durun.” Erdoğan, Türkiye'de bir gazetenin 15-20 milyon satması gerekirken, güven telkin etmedikleri için 1 milyon bile satan gazetenin bulunmadığını söyledi. Erdoğan, “En fazla satan 600-700 bin satıyor. O da düşünebiliyor musunuz, 70, 80,120 sayfa…Böyle çalışıyorlar. Böyle bir gazetecilik anlayışı da yok” dedi. Haber7 YORUM YAZIN ![]()
|
|