Kktc'nin hedefi avro'ya geçmekKKTC Başbakan Ferdi Sabit Soyer, hedefin YTL'den avroya geçiş olduğunu, ancak bunun için bütçe açığının kapatılıp, cari harcamaların yerel gelirlerden karşılanması gerektiğini söyledi.![]() Dövizdeki dalgalanmanın global olduğunu belirten Soyer, ''Önümüzdeki günlerde insanların alım gücünü koruyup geliştirebilecek yeni tedbirler alınacak'' dedi. Soyer, Sigortacı ve Reasürans Şirketler Birliği heyetini kabulü sırasında, son günlerde dövizde meydana gelen dalgalanma ile tekrar gündeme gelen avroya geçiş konusundaki soruları yanıtladı. Avroya geçişin üzerinde çok konuşulması gereken temel bir konu olduğunu belirten Soyer, dövizde meydana gelen dalgalanmanın global bir yanı olduğunu ve Amerikan Merkez Bankası'nın dolar faizlerini artırmasından meydana geldiğini söyledi. Bunun etkilerinin, dünyada çeşitli ülkelerde yüzde 7-10 arasında alım gücünü etkilediğini kaydeden Soyer, Çin Merkez Bankası'nın bile faizleri yükselterek, durumu kontrol altına almaya çalıştığını ifade etti. Türkiye'deki farklı etkilerden KKTC'nin de etkilendiğine işaret eden Soyer, ''Bizim avroya geçme hedefimiz var'' dedi. Soyer, ''Ancak eğer biz KKTC bütçe açığını kapatamazsak, alacağımız tedbirlerle düzenleyemezsek, cari harcamalarımızı yüzde 100 yerel kaynaklarımızla karşılayabilecek noktaya ulaşamazsak, değil avroya, ekonomik planlamanın herhangi bir noktasına da ulaşamayız'' diye konuştu. Türkiye'den alınacak yardımları alt yapıya ve üretken sektörlere aktarmanın sağlanması durumunda avroya geçme konusunun gündeme geleceğini kaydeden Başbakan Soyer, Türkiye ile 2004 yılında imzalanan protokolde de 2007'ye doğru avroya geçişin KKTC tarafından görüşüleceğinin bulunduğuna dikkat çekti. Soyer, sivil toplum örgütleri ve düşünürlerin, artık kaynakların nasıl artırılacağı, nasıl doğru kullanılacağı ve bütçe açığının nasıl minimum seviyeye düşürülüp, yerel gelirlerle cari harcamaları karşılayacak duruma gelineceğini ortaya koymaya başlaması gerektiğini söyledi. -RUM TARAFINDAN ERTELEME- Soyer, ''Avroya geçme temel hedefimizdir. Ancak bu temel hedefe ulaşmanın ekonomik altyapısını ve diğer bütün düzenlemelerini yapmak da boynumuzun borcudur'' dedi Soyer, Kıbrıs Rum tarafının 2006'da avroya geçmesi gerekirken, bunu bütçe açığı ile ekonomik ve finansal tedbirlerde vazifelerini yerine getiremeyeceği için ertelediğine işaret etti. 2003 yılında Türkiye'den gelen desteğin, bütçenin yerel gelirleri içindeki payının yüzde 49 dolayındayken, 2005 itibarıyla bu oranın yüzde 29'a düştüğünü belirten Soyer, yardım miktarının azalmadığını, sadece yerel gelirlerin arttığını söyledi. ''Bunu sıfırlamalıyız'' diyen Soyer, böylece Türkiye'den gelen tüm desteğin alt yapı ve üretken sektörlere aktarılabileceğini kaydetti. Soyer, yardımları, maaş ödemeleri gibi konular için erozyona uğratmamak gerektiğini belirtti. ''Dövizdeki dalgalanmadan halkın etkilenmemesi için nasıl tedbirler alınacağının'' sorulması üzerine Soyer, Hayat Pahalılığı (enflasyon) ödeneği ile halkın elinden eksilen miktarın ödenebileceğini ve asgari ücrette düzenleme yapılabileceğini söyledi. Başbakan Soyer, ''Bu konuda çalışmalar sürüyor'' dedi. 2003 yılında petrol ithalatına 50 milyon dolar ödendiğine dikkat çeken Soyer, 2005 yılındaysa bu miktarın 118 milyon dolara çıktığını, bunun petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını kaydetti. ''Hükümet, yerel gelirlerde sağlanan artılarla ülkeyi elektrikte ve mazotta Güney Kıbrıs ve Türkiye'den daha ucuz duruma getirdi'' diyen Soyer, bunun da rekabet etme şansını artırdığını belirtti. aa YORUM YAZIN ![]()
|
|