Kurban; dinle siyaset bir arada olmamalıDüzenlediği toplantıda din görevlileri ile görüşlerini paylaşan CHP Milletvekili Adaylarından Mustafa Kurban, din ile siyasetin bir arada tutulmaması gerektiğini söyledi.![]() Diyanet-Sen İl Temsilcisi Mücahit Çelik, Diyanet Vakıf-Sen İl Temsilcisi Tahsin Gönç, Diva-Sen İl Başkanı Yunus Bulmuş'un katıldığı toplantıda seçim çalışmalarından bahseden Kurban, sendika temsilcilerinin sorunlarını da dinledi. Yaptığı konuşmasında CHP hakkında yürütülen bir takım fikirler üzerinde yoğunlaşan Kurban, CHP'nin dinsiz bir parti olarak anılmasının yanlış olduğunu vurguladı. Kurban, bunların tamamen asılsız olduğunu ve dinin siyasete karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Toplantıdaki amacın, toplumun imamlara yüklemiş olduğu imajı daha da artırmak olduğu ifade eden Kurban, CHP'nin imamlara ve dine kesinlikle hiçbir şekilde saygısızlıkta bulunmadığını ve bulunmayacağını aktardı. İmamların Saadet Partili veya Refah Partili oldukları yönündeki yaklaşımın yanlış olduğunu belirten Kurban, imamların siyasi görüşlerinin olamaması gerektiğini kaydetti. Siyasetçilerin dinden ellerini çekmelerini isteyen kurban; “Siyasetçiler, siyaset yapmak için caminin bahçesine bile alınmamalı. Ben dinle siyaseti asla bir birine karıştırmadım. Toplumun inançlarına, geleneksel yaşamına saygılıyız. Bunları kullanarak oy istemeyiz. Din adamlarına her zaman gerekli saygıyı göstermişizdir. Çıkar uğruna din adamlarını asla kullanmadım, kullanmayacağım da. Meclise gidersem kapım her kesimden insana açıktır. Bugün çekilen sıkıntıların çoğu din üzerinden yapılan siyasetin sonucudur. ‘Yarım imam, imandan eder.' Yarım imamlar toplumu sıkıntılara sürükler, bunlar da siyasetçilerdir” dedi. “İrtica hortluyor söylentileri kalkmalı” Bu açıklamaların ardından görüşlerini aktaran sendika temsilcileri, en büyük sıkıntılarının, yaptıkları eğitim hizmetlerinin ‘irtica hortluyor' yaygaraları ile baltalanması olduğunu dile getirdi. BU söylentilerin kalkmasını dileyen Sendika temsilcileri, dini layıkıyla öğrenmenin irtica olarak yorumlanmaması gerektiğinin altını da çizdiler. Kuran kursu eğitiminin 12 yaşla sınırlı kalmasından dolayı yaşanan sıkıntıları aktaran sendika temsilcileri, bu sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi. Öte yandan yaşadıkları bir diğer sorunlarının ise kurum değiştirirken yaşanan sıkıntılar olduğunu anlatan sendika temsilcileri, bu konuda her devlet memuruna verilen kolaylığın imamlara da verilmesini istediler. Din adamlarının, hiçbir kesime bağlı kalmadan herkese yardım eli uzattığını ve kesinlikle ayrıcalık yapmadığını söyleyen sendika temsilcileri, son yıllarda din adamlarına yönelik değişen bakış açılarının normale dönmesi ve gerekli saygının gösterilmesi gerektiğini belirttiler. Çağdaş ve yüksek tahsilli din adamlarının yetiştirilebilmesi için 2 yüksekokul bitiren din adamlarına 4 yıllık fakültelere sınavsız geçiş hakkının tanınmasını da istediler. ÖSS'de yapılan katsayı uygulamasını eleştiren sendika temsilcileri, bunun bir haksızlık olduğunu ve kişilerin eğitim özgürlüğünün kısıtlandığını vurguladılar. Kırsal kesimlerde görev yapan din imamların lojman sıkıntılarının bulunduğunu da dile getiren sendika temsilcileri, din hizmetlerinin aksaksız bir şekilde yürütülebilmesi için bu sorunun çözülmesi gerektiğini ifade ettiler. Sıkıntılarını anlatan sendika temsilcilerine ‘Sizin çektiğiniz sıkıntılar siyasetten değil, siyasetçilerden kaynaklanıyor' diyen Kurban, siyasetin, siyaset meydanında yürütülmesi gerektiğini söyledi. “Herkes inancında özgürdür” Başörtüsü sorununa ilişkin bir takım söylemlerde bulunan Kurban, örtünmeye karşı bir tavırlarının bulunmadığını aktardı. Herkesin inancında özgür olduğunun altını çizen Kurban, “Kamusal alanda başörtüsünün yasaklanması adalet divanının vermiş olduğu bir karardır. Bunları Türkiye yasaklamıyor. Alınan karara göre toplumun hiçbir kesiminde inanç simgeleri kullanılamaz. Bu batı dünyasında da geçerlidir. Toplumsal alanda nasıl giyinirlerse giyinsinler kamusal alanda böyle olursa bu kargaşaya sebep olur. Sorunların kökten çözülmesini istiyorsak demokrasinin tam anlamıyla uygulanması gerekiyor. Şerri hukuk sadece din alanıyla sınırlı olduğu için toplumda kopukluğa sebep olur. Ben kendim bile belediye başkanı yardımcısıyken 2 tane başörtülü elamanım vardı. Müfettişlerin bunları neden çalıştırdığım sorusuna herkes yaşam tarzına göre giyine bilir diye cevap verdim. Türban sorununu CHP çözer ama AKP çözemez, kandırır. Anayasayı değiştirmeye imkânı varken neden değiştirmedi. Bu sıkıntılar bu konuları suistimar edenlerden dolayı çekiliyor. Amacım tüm halka hizmet vermek. Umarım bu yoğun çalışma altında Bingöl halkının yapmış olduğu övgüler boşa çakmaz. İstediklerini yapabilmem için parlamentoya girmem şart” diye konuştu. BingolOnline / Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|