AK Parti'ye karşı gösteri yapan laik cephenin, kendilerini "uyanmakta olan sessiz çoğunluk olarak gördüklerini; fakat aslında azınlık olduklarını" bildiren gazete, "üstelik bu kesimin eylemlerinin, emekli bir darbeci general tarafından yönetilen Atatürkçü Düşünce Derneği gibi sivil dernekler kılıfı altında askerler tarafından tasarlandığını ve organize edildiğini" yazdı. Türkiye'deki gelişmeleri yakından izleyen Le Monde'un pazar-pazartesi nüshasında, "Atatürk'ün torunlarının irkilişi" başlığıyla yayınlanan analizde, uzmanlara göre Türkiye'deki krizin, dinden çok "eski Kemalist elitlerle, yeni AK Partili elitler arasındaki ekonomi dahil iktidar paylaşımından" kaynaklandığı ifade edildi.
Askerlerin de dahil olduğu Kemalistlerin, eşi örtülü bir AK Partilinin cumhurbaşkanı olmasının Cumhuriyet'i tehdit eden, daha önce görülmemiş bir tehlike arz ettiği" gerekçesiyle harekete geçtikleri belirtilen makalede "bunun, Kemalistlerin, önceden elde ettikleri yerleri korumak için olduğu" yorumu yapıldı. Alarm zillerinin toplumun az bir kesimi tarafından dikkate alındığını yazan gazete, TESEV araştırmasını kaynak göstererek 2006 yılında Türklerin ancak dörtte birinden azının laikliğin tehlikede olduğunu düşündüğünü belirtti. Kemalistlerin verdiği "tehlike işaretinin", toplumun büyük kısmında etkili olmadığına dikkat çeken analize göre, "toplumun çoğunluğu", "kadınların başlarını örttüğü taşra ve banliyöler, AK Parti'nin kendisini daha iyi temsil ettiğini, işsizlik ve yolsuzlukla daha iyi mücadele edeceğini düşünerek gösteri yapmayan ve rövanşı sandıkta almayı bekleyen kesimler".
Laiklik gösterilerinin, yine de "beklenmedik bir coşku" ortaya çıkardığını yazan gazete, "bunu iyi hisseden" AK Parti'nin ilk seçim mitinglerini bu yüzden dolayı bayrakların altında yaptığına dikkat çekti. AK Parti'nin farklı akımlarından oluştuğu ve bunlardan birisinin "İslamcı" olduğu belirtilen makalede, buna mukabil parti yöneticilerinin provokasyona gelmediği ve laikleri korkutan yerel kadrolarını ılımlaştırdıkları kaydedilerek "Bunu hiç kimse, onlardan daha iyi yapamaz, özellikle de ordu ve bunu (ordunun) üst hiyerarşisi de biliyor." deniyor. 22 Temmuz'da yapılacak olan ön seçimlerde AK Parti'nin oy kaybedebileceğini ve hükümeti başka bir partiyle kurabileceğini ileri süren gazete, yeni meclisin "bir uzlaşı cumhurbaşkanı seçebileceğini" ve bunun da krizi çözeceğini ya da en azından erteleyeceğini yazdı.
Öte yandan Türk siyasetinde "askerin ipoteğinin" hâlâ devam ettiğini belirten gazete, ordunun Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını engellemek için "hukuk müdahalesi kılıfı altında" demokratik olmayan bir müdahalede bulunduğunu ve bunun sandıkta kamuoyuna nasıl yansıyacağını kimsenin bilmediğini yazdı.
Ali İhsan AYDIN