Memur-sen'den cumhurbaşkanına tepkiCumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER'in İslam Konferansı Örgütü Parlamenterler Birliği toplantısı ve Harp Akademileri konferansında yaptığı iki farklı konuşma Memur-Sen'in tepkisi ile karşılandı.![]() Konu ile ilgili Memur-Sen'den yapılan açıklamada; “Cumhurbaşkanı A. Necdet SEZER, önce İslam Konferansı Örgütü Parlamenterler Birliği toplantısında ve aynı gün akşam Harp Akademileri konferansında iki ayrı konuşma yaptı. Sayın SEZER'in İKÖ toplantısındaki konuşması gerçekten umut ve heyecan uyandırıcı, sevindirici ve milletimizin geleceğe güvenini artırıcı ifadeler içermesi bakımından takdire değerdi. Özellikle “Son dönemde kimi ülkelerde belirli çevrelerce İslam dininin ve kutsal saydığı değerlerin hoşgörüsüzlük, şiddet ve aşırılıkla özdeşleştirilmeye çalışıldığını üzülerek gözlemliyoruz”, ve “Terörizmi bir dinle, bu bağlamda İslam'la ilişkilendirme girişimleri yanlıştır” görüşünün sayın Cumhurbaşkanınca açıklıkla ifade edilmesi memnuniyet vericidir. Ne yazık ki sayın SEZER'in aynı gün başka bir yerde yaptığı konuşmada dile getirdiği “İnanç ve ibadetlerin kimi sebeplerle kısıtlanabileceği” anlamındaki sözleri ise tam tersi yönde büyük üzüntü ve hatta endişe vericidir. Sayın SEZER'in, “Dinin…toplumsal yaşamı etkilemesine izin verilemez” sözü, gerçekten ürkütücüdür. Dini bayramlarımızı, kandillerimizi, hatta içinde bulunduğumuz Kutlu Doğum Haftası'nı kutlayıp, camilerimizde ezan okumamız mı kastediliyor acaba? Yoksa Danıştay 2. dairesinin verdiği akıllara zarar karar gibi sokaklara varıncaya kadar başörtüsü yasağına destek mi veriliyor? Nitekim aynı konuşmada, ısrarla “türban” diye Fransızcasını telaffuz ettiği başörtüsünü engelleme yandaşlığına dair cümleler de yer alıyor. Anayasa Mahkemesinin, kendisini parlamento yerine koyarak kanun koyucu gibi hareketle verdiği hükme dayandırılan bu yasağın hukuka, hukukun üstünlüğüne ve anayasaya aykırı olduğunu elbet bütün milletimiz biliyor, görüyor. Bir hukukçu olarak en iyi kendisinin bilmesi gereken bu ilkeyi savunmak, hukukun üstünlüğünü değil, olsa olsa yargının üstünlüğünü savunmak olur ki bu parlamenter demokratik düzenden başka bir düzendir. Cumhurbaşkanı SEZER'in, sadece MEB'nda bile binlerce yöneticinin DSP döneminde kıyıma uğratılmasına ve sınırsız kadrolaşmasına karşı hiç sesini çıkarmamışken, bugün yalnızca eşinin başörtüsü sebebiyle yüzlerce seçkin üst düzey yöneticiyi veto etmesi, atamalarını engellemesi de anlaşılır ve kabul edilebilir bir tutum değildir.” denildi. Dinimizin toplumu birleştirici unsurunun gözardı edildiği belirtilen açıklamada; “İslam dini kendi mensuplarına tanıdığı hayat hakkını gayri Müslimlere tanımakta ve dinimizi yaşam alanından uzaklaştırma çabalarını iyi niyet çabaları olarak değerlendiriyoruz. Çünkü dinimiz ve inancımız inanları kardeş addetmekte ve birlik beraberliğimiz perçinleşmektedir. 28 Şubat süreci sonrası okullarda dini eğitimin verilmemesi, başörtüsü gibi toplumumuzun değerlerine açılan savaş maalesef ülkemizi tamiri mümkün olamayan felakete doğru götürmektedir. Uyuşturucu kullanım yaşı düşmüş, terör gibi sorunların tek çözümü, dini hassasiyetlerin oluşturulması ve yaşatılması, ekonomik yatırım, eğitim ve kardeşlikten geçer.” denildi. Bingölün Sesi Gazetesi YORUM YAZIN ![]()
|
|