Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
“Müminler, ancak kardeştirler” ayeti kerimesi ile başlayan açıklamada, Allah'ın ilahi emri mucibince yeryüzünün neresinde olursa olsun tüm dünya Müslümanların kendilerinin kardeşi bildiklerini söyledi.
“Siyonist Yahudilerin işgali altındaki Filistinli Müslümanlar ile dayanışma amaçlı, her yıl ramazan ayının son cuması, dünyada ve ülkemizde duyarlı Müslümanlar tarafından “Dünya Kudüs Günü” olarak basın bildirileri, kitlesel basın açıklamaları, resim sergileri, salon toplantıları, paneller, kermesler vb. etkinlikler yapılmaktadır” denilen açıklamada: “Bu etkinlikler ile Müslümanların birbirlerinin dertleri ile dertlenmeleri, ilgi ve alakayı pekiştirmeleri, birbirlerini tanımaları ve sevmeleri için daha duyarlı olmaları hedeflenmektedir. İlk kıblemiz Kudüs ve onun savunucuları olan mazlum Filistin halkının Siyonistlerden gördükleri zulümler ve dünyanın diğer bölgelerinde Müslüman halkaların görmüş oldukları zulümler telin edilir, Müslüman kamuoyu bilgilendirilir. Bizler, Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi olarak “ Dünya Kudüs Günü” dolayısıyla bu yazılı basın bildirimiz ile Müslüman Bingöl Halkının ve Kamuoyunun dikkatini; Filistin'deki Siyonistlerin Müslüman halka reva gördükleri zulümlere, Arakandaki Budistlerin vahşetine, Çeçenistan'daki Rus mezalimine, Irakta, Afganistan'da ve Pakistan'daki Amerika'nın vahşetine, Baasçı Beşar'ın ve Emperyalist Güçlerin Suriye'deki katliamlarına, Bahreyn ve Yemen'deki Müslüman hakların barışçıl ve silahsız direnişlerini askeri işgal ile bastıran Suudi rejiminin çirkinliklerine, Sudan'daki ve Somali'deki insanlık onurunu ayaklar altına alan, açlık ve sefaletin boyutunu ve sonucunda batılı emperyalist güçlerin işgaline dönüşen soykırım ve vahşetlere çekmektir. İslam dünyası ve dünya Müslümanları bir Ramazan ayını daha zulümlerle, işgallerle, soykırımlarla, yıkımlarla ve ölümlerle geçirdi. Müslümanların evleri başlarına yıkıldı, kendileri için mezara dönüştü, iffetleri kirletildi, çocukları öldürüldü, ülkeleri işgal edildi, gençler hapishanelere dolduruldu, yaşlıları ölümlere terk edildi, sağ kalanlar ise ülkelerinden sürüldü veya sürgüne gönderildi. Müslümanların mukaddesatları çiğnendi, cami, okul, medreseleri ve ülkelerinin altyapısı tarumar edildi. ABD, AB, NATO, BM uluslar arsı kuruluşlar suskun. İslam Konferansı Teşkilatı ve Arap Birliği ve Ligi ülkeleri çaresiz. Bir Ramazan bayramı daha sevinçlerimiz, hüzne dönüştü. Gönüllerimiz, kedere boğuldu, İslam ümmeti tek yürek, tek yumruk olmaktan uzak, birliği paramparça, bölük pörçük olmuş, ulusalcılık ve mezhepçilik revaçta ümmet bilinci körelmiş, yok olmuş, tarumar olmuştur. Öyle ki bir bayramı dahi aynı günde ve birlikte yapmaktan aciz olmuştur. Bingöl'den Mustazalar Cemiyeti Camiası olarak, Mescid-i Aksa'yı selamlıyoruz. Yeryüzünün işgal edilmiş en kıymetli topraklarına selamlıyoruz. İlk kıblemiz Mescid'ül Aksa'yı, mukaddes beldemiz Kudüs'ü selamlıyoruz. 60 yıldır mübarek Filistin için canlarını feda eden, cihat eden ve hapislerde yatan yiğitlere selamlıyoruz. Ve selam olsun onları yetiştiren ana babalara! Eşlerini şehit vermelerine rağmen izzetle, onurla direnişlerini sürdüren şehit hanımlarına ve şehitlerin yetimlerine… Ve selam olsun, Mısır'daki, Tunus'taki, Çeçen ve Kafkasya'daki, Irak'taki, Afganistan'daki, Pakistan'daki, Suriye'deki, Sudan'daki, Somali'deki, Bahreyn'deki, Yemen'deki Arakan'daki müminlere, izzeti zillete tercih eden direnişçi Müslümanlara... Dünya Kudüs Günü; Yahudi ırkını en asil ırk sayıp, diğer insanları, insan yerine koymayan Siyonist İsrailli, işgal ettiği İslam topraklarından defetmek için kararlılık gösterme günüdür. Çağın Firavunu, Nemrudu olan İsrail'e karşı direnmek; bizlerin ve tüm Müslümanların boynunda imanı, İslami ve insani bir mecburiyettir, büyük bir farzdır. Bundan 60-70 sene önce, İslam âleminin tam ortasında devlet kurup, İslam ümmetinin kalbinin üstüne yerleşerek kardeşlerimizin ırzına geçen, kanlarını su gibi akıtan, camileri mezbaha neye çeviren bu Yahudiler; acaba hangi cüretle Filistin'imizi işgal edebildiler? Acaba bizim hangi zaafımızdan faydalandılar? Onlarca Arap ülkesinin arasında, acaba hangi güçle ilk kıblemizi yıkma saldırılarında bulunabiliyorlar ve şehirleri haftalarca bombalayabiliyorlar? Şunu net olarak anlamak lazım! Filistin meselesi, sadece Filistinli Müslümanların veya Arapların meselesi değildir. Tüm dünya Müslümanlarının ortak derdidir. Filistin meselesi, Müslüman milletlerin kendi iç hesaplaşmalarından daha önemlidir. İslam'ın onur ve şiarları bizim için her şeyden daha önceliklidir. Keşke Filistin; bir iğne olup Arap hükümetlerinin gözüne batsaydı da dikkatlerini çekebilseydi! Keşke Aksa'nın davası; bir kor, bir ateş parçası olsaydı da, suskun ümmetin gönlüne düşüp canlarını yaksaydı! Belki o zaman kıbleleri ve vahdetleri uğruna gayrete gelirlerdi!” denildi.
‘Ama İsrail ve onun işbirlikçileri büyük şeytan Amerika ve İngiltere sevinmesinler!' denilen açıklamada: “İsrail var oldukça direniş devam edecek, direniş devam ettikçe Bizler var olacağız, bizler var oldukça da Filistin, Yahudilere vatan olmayacak biiznillah! İsrail bütün insanlığın düşmanı olduğunu bundan birkaç yıl önce Mavi Marmara gemisine yaptığı alçakça saldırıyla tüm dünyaya gösterdi. Dünyanın vicdanı, oradaki aç, susuz ve mahrum bırakılmışların çığlığına kulaklarını daha fazla tıkayamadı ve insani yardım götürmek istedi. Bu insani yardım uluslar arası sularda, hiçbir hukuku tanımayan eşkıya ve korsanlar tarafından saldırıya uğradı. Tüm Dünyaya ve Müslüman halklara sesleniyoruz! İsrail sadece Ortadoğu'ya değil, bütün dünyanın başına bela olmuş kötü huylu bir tümördür. Kanser bile İsrail kadar tehlikeli değildir. O yüzden İsrail yok edilmelidir. Onun fitne çıkaran dili ve gasıp eli kesilmelidir. Dünyanın huzuru ve ıslahı için dünyanın kangreni, kanseri ve baş belası İsrail yok edilince; yeryüzünün halkları, işte o zaman nasıl ferah bir nefes aldıklarını göreceklerdir. İsrail, bütün cüretini Müslümanlar arasındaki vahdetin, yani birlikteliğin olmamasından almaktadır. Bizi daima bölük pörçük halde tutmak için aramızda sürekli milliyetçilik ve mezhepçilik gibi fitneler çıkarıyor. Dünyadaki bütün fitneleri çıkaranlar Siyonist yahudilerdir. Allah-u Teâlâ Maide suresinin 64. Ayetinde şöyle buyuruyor: “Ne zaman savaş ateşini yakmışlarsa, fitneyi uyandırmışlarsa Allah o fitne ateşini söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez. Bir buçuk milyarlık ey Muhammed ümmeti! Allah için artık İsrail'i lanetlemekle yetinmeyin! Gayretinizi arttırın, bir şeyler yapın! Bakın Filistin'in mazlumları, ümmetin suskunluğunu Allah'a şikâyet ediyorlar! Şunu iyi bilelim! Eğer dünya Müslümanları, kendi kardeşlerine sahip çıkmazlarsa bir başkasının onları kurtaracağı yok! Belki merak eden olmuştur, Dünya Kudüs Günü neden bayramdan hemen önce? Neden mi? Bizler bayram yapıyorken Filistin çocuklarının Arş'ı titreten ah u zarları kulaklarımıza gelsin diye! Belki kalplerimizin rikkatine dokunur diye! Allah-u Teâlâ, Filistinli kardeşlerimizin ve dünyanın diğer bölgelerindeki Müslüman kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun! Allah-u Teâlâ, İslam ümmetine uyanışı ve vahdeti nasip etsin! Allah-u Teâlâ, Siyonist israilin yıkıldığı günü görmeyi bizlere nasip etsin. Allah-u Teâlâ o güzel günü çabuklaştırsın, bizleri sevindirsin” ifadelerine yer verildi.