Gazetemizde yer alan, ‘Atalay çözümsüzlükten yana' başlıklı habere Bingöl Belediyesi Basın ve Yayın Koordinatörlüğü'nden cevap geldi.
Konuyla ilgili Bingöl Belediyesi Basın ve Yayın Koordinatörlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Bahse konu yerlerde normal konut alanına konutunu yapmış vatandaşlarla ilgili hiçbir sorunun bulunmadığı belirtilerek, Geçmişte gelip yeşil alanları işgal eden insanlar mağdur değil, işgalcidirler. Mağdur olan Bingöl halkının tümüdür” denildi.
Açıklamada, Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı ve Karşıyaka Mahalle Muhtarı Abdullah Butaku ve Recep Tayyip Erdoğan Mahalle Muhtarı Ahmet Başbayandur'un bahse konu vatandaşların durumu ile ilgili gazetelere verdikleri beyanatların gerçeği yansıtmadığı iddia edilerek, şu ifadelere yer verilmiştir:
“Bahse konu yer 1973 yılından beri yeşil alan ve bizden önceki belediyeler döneminde de yeşil alana çevrilmiş yerler. Toplamda 100 bin metre karelik işgal edilmiş bir yeşil alan var. Bu yeşil alan üzerindeki yapıların sahiplerinin buraları satın alabilmeleri için yeşil alandan çıkarılmaları bizden talep edilmektedir. Bu yeşil alan sadece o kişilerin yeşil alanı değildir, bütün Bingöl halkına ait yeşil alanlardır. Muhtarlarında kendilerine ait yerleri değildir. Burası tüm Bingöl'e ait yeşil alanlardır. Kimse Bingöl halkının tümüne ait olan yeşil alanları bizden başkalarına vermemizi beklemesin. Dolayısıyla geçmişte gelip buraları işgal eden insanlar mağdur değil, işgalcidirler. Mağdur olan Bingöl halkının tümüdür. Alanları işgal edilen Bingöl halkının tümüdür. Zaman içerisinde işgal ettirilmiş bu alanlarda Bingöl halkının tümünün hakkı vardır. Kanunen de o yeşil alanların yeşil alanlardan çıkarılabilmesi mümkün değildir. Normal konut alanına konutunu yapmış vatandaşlarımızla ilgili hiçbir sorun bulunmamaktadır. Sadece yeşil alanı işgal etmiş vatandaşlarımız buraları kanunen satın alamamaktadır. Bahse konu yerler önceki dönemlerde yeşil alan ilan edilen yerlerdir. Bizim dönemimizde de yeşil alandan çıkarılması fiilen ve hukuken mümkün değildir. 100 bin kişinin menfaatini korumak bizlerin görevidir. Bizlerde 100 bin kişinin hukukunu korumaya gayret ediyoruz. Bahse konu muhtarlar 100 kişinin hakkını savunabilirler, ancak bizler 100 bin kişinin hakkını korumak zorundayız. Burada gerçeğin bu şekil bilinmesi gerektiğini belirtir, kamuoyunu doğru bilgilendirir, saygılar sunarız.”