Otelde tecavüz olur muAyşe Arman, Gamze Özçelik'e tecavüze hapis cezası verilmesi üzerine yazdı.
![]() Gökhan Demirkol'un 5 yıl 10 ay cezaya çarptırıldığı haberine internetteki yorumları görünce sinirlendim. "Tecavüz ormanda mı olmuşmuş". "Arabayla mı kaçırılmışmış". "Aylar geçkmiş görüntüler çıkınca mı aklına gelmişmiş. " Gamze HANİ bazı genç insanlar vardır, vahşi hayvanlar kadar güzeldir. Bakakalırsınız yüzlerine. Henüz yaşanmış mutlulukların ya da acıların izleri yoktur. Öyleydi... Olağanüstü güzel bir yaratık. Genç bir kızla kadın arası bir şey. Henüz ne tam bir kadın. Ama genç bir kız kadar da küçük değil. İnsanın gözünü almayacağı kadar çekici, cazibeli, cesur ve albenisi olan. O zamanlar, yeni parladığında, röportaj yaparken işte aynen böyle hissetmiştim. "Aman Allah'ım!" demiştim, "Ne kadar hayat dolu. Bütün dünyaya meydan okuyacak kadar kendine güvenli. Yapmak istediği tonla şey var. Yolu açık olsun..." * * * Birdenbire... O genç kız gitti... Yerine, hızla değişerek bir kadın geldi. Aniden büyüdü. Dilim söylemeye varmıyor ama yaşlandı. Kötü bir adam yüzünden. Kamyon çarpmış gibi oldu. Lütfen yanlış anlamayın, hálá çok güzel, hálá şahane, hálá müthiş bir kadın. Ama artık, başka biri. Yüzündeki çizgiler derinleşti. Hani başına bir felaket gelir, baban ölür, birdenbire büyürsün. Bir gecede. İşte öyle bir şey. O çocuksu saflığı, uçarılığı, aklı havadalığı artık yok. Ne istediğini ve ne istemediğini bilen biri. Bunlar benim gözlemlerim, benim onun hakkında hissettiklerim, tamamen yanılıyor olabilirim. * * * Gamze Özçelik'ten söz ediyorum. Dün Gökhan Demirkol'un tecavüz suçundan Yargıtay onaylarsa, 5 yıl 10 ay ceza alacağını öğrendim. İnternette habere gelen bazı yorumları görünce da sinirlendim. Acımasızlığımıza. "Gökhan'ı savunmuyorum ama tecavüz diye nitelendirilen bu olayın mekanı bence çok ilginç. Tecavüz! Wow, nerede olmuş?! Ormanda mı? Okul yurdunda mı? Arabayla mı kaçırılmış? Yoo..." "İnsan iki yıl beraber olduğu birine niye tecavüz etme gereğini duyar ki? Bu işin altında başka bir iş var ama ne? Ben inanmıyorum doğrusu..." "Olayın tecavüz olmadığı ortada çünkü olayın üzerinden aylar geçmiş, video görüntüleri ortaya çıkınca hanımefendinin tecavüze uğradığı aklına geliyor..." "Olay bu noktalara gelinceye kadar ortamı farkında olmadan hazırlayan kişilerin hiç mi suçu yok? En başta Gamze Hanım!" "Bu olayda Gamze'nin, %100 masum olduğunu söylemek bence biraz fazla iyi niyetlilik olur..." * * * Hep o aynı zihniyet. Dişi köpek kuyruk sallamazsa... Mini etek giyersen, tecavüze davetiye çıkarırsın... Bacakların görünürse, erkekler dayanamaz tecavüz eder... Bu türden, tecavüzü normalmiş gibi, olabilirmiş gibi, şartlara bağlıymış gibi gösteren yamuk düşünceler... Oysa, bu işin açığı-kapalısı yok. Bakın bütün 3. sayfa haberlerine, bir istatistik çıkarın, göreceksiniz. Bu işlerin ormanda-mormanda olması gerekmiyor. Tanımadığın biri olması da gerekmiyor. İnsanlar, evli oldukları karılarına bile tecavüz edebiliyor. Ama bir tecavüz olayına yukarıdaki gibi tepki veren insanları ikna edebilmek mümkün değil ne yazık ki. O onun karısı, tapulu malı, ne isterse yapar, kim ne karışıyor ki. Mantık bu. Felaket yani. Ve bu mantık her türlü tecavüzü haklı bulacak bir gerekçe bulmakta giderek ustalaşıyor. Şu lafa bir bakar mısınız: "Olayın üzerinden aylar geçmiş, video görüntüleri ortaya çıkınca mı hanımefendinin aklına tecavüze uğradığı geliyor?" Evet, Gamze önce reddetti. Doğru ya da yanlış. Kendisini kurtarmak için. Ama siz de aynısı yaparsınız, ben de. O görüntüler ortada dolaşıyor. Bakmayan, izlemeyen bir Allah'ın kulu kalmıyor. Herkes ayıla bayıla izliyor, yorumda bulunuyor, espriler yapıyor. Yani sadece bir adam değil, hepimiz kızı yedik bitirdik. Suçluyuz. Hepimiz, bir insanın en mahrem görüntülerini izledik. Onun rızası olmadan, o görüntüler, hepimizin gözlerinin önünden geçti. Hepimiz, kızın yüzünden bir parça ısırdık, çiğnedik, tükürdük, attık. Güzel, parlak, neşeli, gözlerinden yaşam sevinci okunan bir genç kızdı. Bizim yüzümüzden büyüdü, yaşlandı. Ne yapsak boş. Kendimizi affettiremeyiz. Yavaş yavaş delirdi kimse fark etmedi BU cümledeki bitirici fiil: Fark etmek. Okudunuz mu bilmiyorum, 24 yaşındaki avukat İpek Ertürk, arabasını Boğaz Köprüsü'nde durduruyor, kararlı adımlarla korkuluklara yürüyor ve aşağı atlıyor. Arabasından da, "Yavaş yavaş delirdim. Kimse fark etmedi" yazılı bir not çıkıyor Çok fena oldum. Ailesine, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Cümledeki bitirici fiil, fark etmek. Hem kendimiz için hem de etrafımız için en önemli eylemlerden biri, fark etmek, farkına varmak. Ukalalık ettiğimi zannetmeyin ama hiç de kolay bir şey değil. Şöyle bir dönüp bakın hayatınıza, zamanında fark edilemeyen, fark edemediğiniz o kadar çok şey bulacaksınız ki... Aşklar, terk etmeler, bitişler, ayrılıklar, cinnetler, hastalıklar... Bazen ölümler... O noktalara, hep farkında olmadan geliyor. Kimsenin suçu yok, oluveriyor. Karınız sizden uzaklaşmış, başka dünyalara gitmiş, başka heyecanlar peşinde ama siz farkında bile değilsiniz, bir gün sizi terk ettiğinde fark ediyorsunuz. Ya da siz, başka birine áşık olmuşsunuz, onun hayaliyle soluk alıp veriyorsunuz, sadece onun tenini özlüyorsunuz, eşiniz farkında bile değil... Bu yazının sonu yok. Hayat bu. Ne yazık ki "Hadi artık birtakım şeylerin farkına varalım!" yapılamıyor. Ve insan, bazen gerçekten farkında olamıyor. Neredeysen mutlu ol İpek. YORUM YAZIN ![]()
|
|