KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
15 Mayıs 2024 Çarşamba
°C

Şatt-ül arap nereye dökülür?

Ece Ayhan şiirindeki o meşhur ve belki de Türk edebiyat tarihinin en "estetik" hatasına atfen bu soru, bu kez hiç de romantik sayılmayacak bir edayla, "Petrolün kalbine" diye yanıtlanabilir.

Şatt-ül arap nereye dökülür?
04 OCAK 2008 CUMA 09:18
0
1092
0
AA aa
Bunu bugünlerde en çok Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile İranlı mevkidaşı Mahmud Ahmedinejad soruyor olmalı.

Bugün, bu soruyla birlikte kopan, fakat dünya basınında pek de yankı bulmayan bir fırtınadan, Talabani'nin, Irak-İran ekseninde diplomatik krize neden olan gafından bahsedeceğim.

Bağdat ve Tahran hükümeti yetkilileri arasında, 2007'nin son günlerinde çok fazla kişinin dikkatini çekmeyen bir toplantı yapıldı.

İki ülke arasındaki sınır anlaşmazlıklarını çözmeyi amaçlayan toplantı öncesinde iyimser bir hava vardı. İran'ın, Irak'taki Şii direnişçilere verdiği destek kesilmiş, Bağdat hükümeti azalan şiddet olayları sayesinde nefes almış ve ikili ilişkiler düzelmişti.

Ancak Irak Devlet Başkanı Talabani toplantıda öyle bir çıkış yaptı ki, esen bahar rüzgarları bir anda kasırgaya dönüştü. Talabani, El Hayat Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, iki ülkenin Basra Körfezi'ndeki deniz sınırlarını düzenleyen 1975 Cezayir Anlaşması'nın artık yürürlükte olmadığını ve bu mutabakatı tanımadıklarını duyurdu.

Bu açıklama, Yunanistan'ın karasularını aniden 12 mile çıkarıp Türk gemilerine karşı bu çerçevede askeri tedbir almaya başlama olasılığı kadar sarsıcıydı. İranlılar hem hükümet düzeyinde, hem de sivil toplum olarak o kadar sert bir tepki gösterdiler ki, Talabani ertesi gün bir düzeltme yayınladı. Anlaşmanın uluslararası bağlayıcılığı olduğunu kabul eden Talabani'ye göre, gazete, açıklamalarını çarpıtmıştı. Irak Devlet Başkanı, anlaşmanın geçerli olduğunu, ancak bunun yerine daha geniş kapsamlı bir mutabakata varılması gerektiğini vurguladı.

Peki 1975'teki bu anlaşma, neden bu kadar önemli?

SADDAM İLE ŞAH İMZALADI

Cezayir Anlaşması olarak bilinen mutabakat, İran Şahı ile Saddam Hüseyin arasında  6 Mart 1975'te yapılmıştı. Taraflar, 1913 İstanbul Protokolü ile çizilen kara sınırlarını tam olarak belirleme ve ırmak sınırlarını da yeniden düzenleme sözü verdiler. Bir hafta sonra Bağdat'ta buluşup, mutabakatı, bağlayıcı bir antlaşma haline getirdiler.

Anlaşmanın kilit noktası, Şatt-ül Arap ile ilgiliydi. Fırat ile Dicle, Basra Körfezi'ne yaklaşık 200 kilometre kala birleşip, tek ve büyük bir akarsu olur; ki bu ırmağa Iraklılar Şatt-ül Arap (Arap Nehri), İranlılar ise Arvand (hızlı akarsu) derler. Girişi 1 kilometre genişliğindeki ırmağın derinliği de, en büyük petrol tankerlerinin bile kullanımına uygundur.

1975'e kadar Şatt-ül Arap'ın tamamı Irak'ın kontrolündeydi. Yani bir İranlı, ırmağa adımını bile atsa Irak karasularını ihlal etmiş sayılıyordu. Fakat bu anlaşmadan sonra Şatt-ül Arap en derin olduğu noktadan ikiye bölündü. Açık denizlere çıkış açısından hayati bir stratejik öneme sahip bu büyük ırmağı, su üstündeki sınırlarla, iki devlet birden kontrol etmeye başladı.

Peki Talabani neden 1975 Anlaşması'ndan bu kadar nefret ediyor?

KÜRTLERİ YAKAN PAYLAŞIM

Bu soruyu Persian Journal'da yazan İranlı uluslararası hukuk uzmanı Bahman Agay Diba cevaplıyor. Saddam Hüseyin, bu ırmağı paylaşma hakkını İran'a altın tepsi içinde sunarken çok da istekli değildi, ama buna mecbur kalmıştı. Saddam, 1970'lerde rejimini tehdit eden Kürt isyanlarıyla meşguldü. İran'ın Kürtlere desteği kesmesi karşılığında Şatt-ül Arap tâvizini verdi. Anlaşmanın ardından İran, Kürtlere desteği kesti ve Kürtlerin Irak'tan kopma hayalleri de suya düştü.

Talabani, bu anlaşmayı, zamanında soydaşlarının bağımsızlık planlarını bozduğu için bir intikam duygusuyla mı tartışmaya açıyor?

Bu doğru olmayabilir.

Zira Saddam'ın bile, İran'ı kazanmak için bu ciddi tavizi verdiğine kısa bir süre sonra pişman olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Fırat ve Dicle'nin taşıdığı alüvyon, Şatt-ül Arap'ın Basra Körfezi'ne döküldüğü noktada biriktikçe, nehrin Irak tarafında kalan girişi giderek sığlaşmaya başladı. Hatta günümüz itibariyle Irak'ın, denize tek çıkışı olan bu nehir ağzını alüvyon yığılması yüzünden kaybedip karaya hapsolduğu bile söylenebilir. Dolayısıyla Irak'ın talepleri de çok da saldırgan veya intikamcı değil.

Ancak Talabani'nin ruh haliyle ilgili durumu, birkaç hafta için başlayacak müzakereler netleştirecek. Tarihi henüz belirlenmeyen müzakerelerde, İran-Irak arasındaki bu "Ege sorunu" ile ilgili sınır anlaşmazlıkları gündeme gelmeyecek. Fakat alüvyonun temizlenmesi, batık gemilerin çıkarılması, İran-Irak savaşından kalan mayınların temizlenmesi gibi ortak çaba gerektiren konularda Talabani'nin yapacağı yeni çıkışlar, bize önemli ipuçları verebilir.

Daha önemlisi, bu müzakerelerden sonra, iki ülke arasında 27 yıl sonra ilk kez sınırların da tartışılacağı bir döneme girebiliriz.

1980-1988 yılları arasındaki İran-Irak savaşının, iki ülke arasında sınır anlaşmazlıklarının yaşandığı böyle bir dönemde patlak verdiğini unutmayalım.



Hürriyet

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
14.05.2024
23:50
Bingöl`de uyuşturucu operasyonlarında 28 gözaltı
Bingöl'de uyuşturucu operasyonlarında 28 gözaltı
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, son iki haftada gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 28 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
14.05.2024
23:49
Bingöl dahil 62 ilde FETÖ operasyonu!
Bingöl dahil 62 ilde FETÖ operasyonu!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, aralarında Bingöl'ün de bulunduğu 62 ilde FETÖ tarafından devletin farklı kademelerine yerleştirilmesi planlanan şahıslara yönelik düzenlenen 'KISKAÇ-15' operasyonlarında 544 şüphelinin yakalandığını belirtti.
14.05.2024
23:47
Bingöl`de Eğitimde Uluslararasılaşma ve Türkiye Konferansı
Bingöl'de Eğitimde Uluslararasılaşma ve Türkiye Konferansı
Bingöl'de, bölge üniversitelerinin rektörlerinin de katıldığı konferansta konuşan Maarif Vakfı Başkanı Akgün: 'Eğitimde uluslararasılaşma süreci başlatan Türkiye, son yıllarda gerek ticaretiyle gerek Maarif Vakfı gibi kurumlar ve gerek üniversiteleriyle dünya ile entegrasyonu seçerek yeniden bir bölgesel güç haline gelmeye çalışıyor' dedi.
14.05.2024
23:45
KOSGEB destek miktarını arttırdı!
KOSGEB destek miktarını arttırdı!
KOSGEB'in Girişimcilik Destek Programları'nda düzenleme yapıldı. Buna göre desteğin üst limitini 375 bin TL'den 2 milyon TL'ye çıkardı. İş geliştirme desteğine destek programına başvuru tarihi itibariyle işletmesini en fazla 3 yıl öncesinde kurmuş olan girişimciler başvuru yapabilecek. Hangi sektörler yararlanacak? İşte detaylar…
14.05.2024
23:42
Parklara zarar verenlere karşı birlik çağrısı!
Parklara zarar verenlere karşı birlik çağrısı!
Parklarda bakım ve onarım çalışmalarını sürdüren Bingöl Belediyesi, parkların korunması için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu; 'Kasıtlı bir şekilde parklarımıza zarar veren, çocuklarımızın mutluluğunu çalan, ailelerimizin huzurunu bozan vandallara karşı duyarlı olup, park ve yeşil alanlarımıza zarar verilmesine müsaade etmeyelim. Olası durumlar karşısında Alo 112'yi arayıp ihbarda bulunalım.'
14.05.2024
23:41
Rektörler tecrübe paylaşımı için Bingöl`de buluştu
Rektörler tecrübe paylaşımı için Bingöl'de buluştu
Bölgedeki 18 üniversitenin uluslararası öğrenci koordinatörlerinin de katıldığı toplantıda, üniversitelerin uluslararasılaşma potansiyelllerin artırılması, nitelikli uluslararası öğrencilerin üniversitelerde eğitim görmesini sağlamak amacıyla fikir alışverişinde bulunuldu.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın