KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
23 Mayıs 2025 Cuma
°C

Şehadetinin 92'nci yıldönümünde şeyh said

Şeyh Said ve 46 arkadaşı, Şark İstiklal Mahkemeleri tarafından şehit edilişlerinin 92’nci yıldönümünde rahmetle anılıyorlar.

Şehadetinin 92`nci yıldönümünde şeyh said
30 HAZİRAN 2017 CUMA 00:05
0
2442
0
AA aa

Şeyh Said ve 46 arkadaşı, 29 Haziran 1925'te Şark İstiklal Mahkemeleri tarafından Diyarbakır'da idam edilmelerinin 92'nci yıldönümünde yâd ediliyor.

Müslüman halkın dini ve kültürel değerlerine karşı İttihat ve Terakki zihniyetinin başlattığı süreçte yaşanan zulümlere karşı durduğu için hedef alınan halk önderi Şeyh Said ve yarenleri, darağacına çıkarıldı.

Şeyh Said Efendi'nin şehid edilmesinin ardından ise Müslüman Kürt halkı üzerinde büyük bir zulüm furyası başlatıldı.

Sürgünler ve toplu katliamlarla beraber İslami değerlere karşı tasfiye süreci işletildi. Bu dönemde binlerce insan katledildi. Toplumun önderleri konumunda olan birçok âlim idam edildi. Kadın, çocuk, yaşlı demeden insanlar hayattan koparıldı.

Tarihin unutulmaz hadiselerinden olan 1925 Şeyh Said Kıyamı; 13 Şubat 1925 tarihinde, Dara Hênê (Hani) vilayetinin Eglê (Eğil) bucağına bağlı Pîran (Dicle) köyünde başlamıştı. Osmanlı'nın çöküşünden sonra İslam'a verilecek zararlardan endişe eden ve endişesini de gittiği her yerde dile getiren Şeyh Said Efendi, sahip olduğu her şeyi bu mücadelede feda etmişti.

Halifeliğin kaldırılması ve "Türk Ulus Devleti"nin oluşturulmasıyla sistemin dayatmaları sonucu, İslami kurumlar kapatılmış, İslami eğitim sistemi lağvedilmişti. Bu gidişatın zulüm olduğuna ve buna karşı durulması gerektiğine inan Şeyh Said, kıyamının bir tevhid mücadelesi olduğunu dile getirmiştir.

Şeyh Said'in mücadelesi bazı kesimlerin dillendirdiği gibi kavmi, entinisiteye dayanan bir süreç değildi. Bu anlamda gayret içerisine girenler bu büyük zatı bir bölgeye, bir halka münhasır kılarak milliyetçi/ulusalcı bir karaktere büründürerek, onu Müslüman milletlerden zihni ve duygusal olarak koparmayı hedeflemektedir. Şeyh Said Efendi'nin mücadelesi Kürdistan'a hapsedilecek ve sadece Müslüman Kürt halkının özeline indirgenecek bir kıyam değildi. Bu mücadele tarih boyu var olan hak-batıl mücadelesinin örneklerinden biriydi.

Cumhuriyetin ilanından sonra Hilafet kurumunun lağvedilmesi ve İslami değerlere olan saldırılar, Osmanlı bakiyesi topraklarda tüm Müslüman halklarda olduğu gibi Kürtler üzerinde de çok büyük olumsuz etkilere neden oldu.

Kemalist/laik sistem Türk etnik ulusçuluğunu siyasal sisteme dönüştürürken bu toprakların asli unsuru olan Kürtleri de dışlamıştı. Bütün bu gerekçelerin tamamı Şeyh Said hareketine zemin hazırlamıştı. Şeyh Said Efendi ve tüm Kürt ileri gelenleri bir durum değerlendirmesi yapmış ve karşı çıkılmaması durumunda bu vebale ortak olunacağına kanaat etmişlerdi.

"Ne ben Hz. Hüseyin'den daha değerliyim ne de benim ailem onun ailesinden daha kıymetlidir"

Şeyh Said, mücadelesinin ilk aşamalarımda çoğu zaman ailesinden uzak kalıyordu. Artık zamanını, geliştirdiği İslami değerleri ayakta tutma mücadelesine adıyordu. Bu süreçte hanımıyla çok dikkat çekici bir diyalog yaşayan Şeyh Said, şu dersi veriyordu:

"Eğer ben ve bu bastonum yalnız da kalsak ben yine de bunlara karşı çıkacağım. Ne ben Hz. Hüseyin'den daha değerliyim ne de benim ailem onun ailesinden daha kıymetlidir. Eğer ben bunlara karşı çıkmazsam zebaniler sarığımdan tutup beni cehenneme atarlar, siz o zaman bana yardım edebilecek misiniz? Onlar bana demezler mi ‘Ey Said! Allah o kadar mal mülk verdi sana. Sen Allah için ne yaptın? Bunlar Allah'ın emirlerini ayaklar altına almışlar. Evet ben cihada başladım ve korkanlar, cihat edemeyecekler, hastalar gelmesinler. Bu yol korkakların yolu değildir!"

Daha sonra baskı, zulüm ve katliam dolu günlerde, Şeyh Said ve arkadaşları tutuklanarak Diyarbakır'a getirildi.  Ardından Şeyh Said Efendi, zulümleri ve katliamları meşrulaştıran dönemin Şark İstiklal Mahkemelerinde yargılandı.  "Yargılama" sürecinde konuşan Şeyh Said, savunmasında, İslam hukukundan hareketle kıyamın vacip olduğunu, sistemin halka zulmettiğini, küfrün yayılmaya başladığını, İslam'a saldırı olduğunu belirterek hareketinin başlama sebeplerini anlatmıştı.

Şeyh Said, bugün Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde Dağkapı'daki meydanda (meydana son yıllarda Şeyh Said Meydanı ismi verildi) idam edildi. 92 yıl önce 46 arkadaşıyla beraber idam sehpasına çıkarılan Şeyh Said Efendi'nin yüzünde ve hareketlerinde hiçbir korku ya da tereddüt olmamakla beraber tekbirlerle idam sehpasına gittiği o günün tanıkları tarafından anlatılagelmiştir.

İdam edilmeden önce varlık gerekçesini ortaya koyarak, mücadelesinin Allah ve dini İslam için olduğunu söyleyen Şeyh Said, İstiklal Mahkemelerinde göstermelik bir yargılamanın ardından 29 Haziran 1925 tarihinde idam edilmiştir. Onun idamının arkasındakiler, kabrinin varlığına da tahammül edemeyerek, defnedildiği yeri gizlemişlerdir.

İdam sehpasındayken son isteği sorulduğunda, kâğıt kalem talep edip Arapça olarak "Benim bu değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir." diyen Şeyh Said, kendinden sonra gelecek nesillere hem davasının mefhumunu anlatmış hem de zalimlerin yüzene hakkı haykırmıştı. (İLKHA)

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
22.05.2025
20:24
Bingöllü aile kaza yaptı: 1 ölü, 3 yaralı
Bingöllü aile kaza yaptı: 1 ölü, 3 yaralı
Siirt'e gitmek üzere ticari taksiyle yola çıkan Bingöllü aile, Diyarbakır'ın Silvan ilçesi yakınlarında kaza yaptı. Başka bir aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada anne hayatını kaybederken, baba, çocuk ve taksi şoförü yaralandı.
22.05.2025
16:44
Bingöl`de üreticilere 442 bin sebze fidesi dağıtıldı
Bingöl'de üreticilere 442 bin sebze fidesi dağıtıldı
Bingöl'de Sebze Üretiminin Geliştirmesi Projesi çerçevesinde üreticilere 442 bin sebze fidesi dağıtıldı. Coğrafi işaretli Guldar domatesinin yetiştirildiği köylerdeki çiftçilere de 50 bin adet Guldar domatesi fidesi verildi.
22.05.2025
16:30
'Bizim elimizdeki alınırken başkalarına fazlaca veriliyor!'
1971 depremi sonrası 1986'da Kiğı Çiçektepe'de yapılan deprem konutlarının 2015 depreminde ağır hasar gördüğünü ve 2024 Kasım'da yıktırıldığını aktaran Özaltun: 'Hak sahipliğimiz herhangi bir bilgi verilmeden iptal edilmiş. Biz oturacak ev bulamazken başka ailelere birden fazla konut veriliyor ve onlar da götürüp kiraya veriyor! Bu nasıl bir adalet? Kim koruyacak hakkımızı?'
22.05.2025
14:56
Bingöl`de ilkokul öğrencilerine `Deprem Gerçeği` Söyleşisi
Bingöl'de ilkokul öğrencilerine 'Deprem Gerçeği' Söyleşisi
Bingöl'de Ankara Büyükşehir Belediyesi İlkokulu öğrencilerine yönelik 'Bingöl'ün deprem gerçeği' konulu söyleşi gerçekleştirildi.
22.05.2025
14:32
Bingöl`deki şelale hayranlık uyandırıyor!
Bingöl'deki şelale hayranlık uyandırıyor!
Bingöl'ün Solhan ilçesinde kayayı oyarak süzülen doğa harikası şelalenin görüntüleri sosyal medyada büyük ilgi gördü!
21.05.2025
19:28
Bingöl`de lezzet dolu bir program
Bingöl'de lezzet dolu bir program
Bingöl'ün yöresel yemek ve tatlıları, Türk Mutfağı Haftası kapsamında sergilenip ikram edildi. Bingöl mutfağının doğal, ekonomik ve atıksız örnekleriyle haftaya katkı sunduklarını belirten Vali Usta, emeği geçenleri tebrik eti.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın