KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
17 Mayıs 2024 Cuma
°C

Süreç işlemeli. kan ve gözyaşı istemiyoruz

Verdiği röportajında gündeme dair değerlendirmeler içerisinde önemli noktalara temas eden TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu, Çözüm Süreci’ne dair son gelişmelere dikkat çekti. Halkın da, iş dünyasının da önemli bir tedirginlik yaşadığını anlatan Alimoğlu, kamuoyuna “Sürecin aksamadan işletilmesi, kan ve gözyaşı akmaması için her kesimin desteğine ihtiyaç var. Herkes elinden gelen desteği ve gayreti ortaya koymalı” çağrısında bulundu.

Süreç işlemeli. kan ve gözyaşı istemiyoruz
09 EYLÜL 2013 PAZARTESİ 04:50
0
2287
0
AA aa

Bingöl Online Gazetesi'ne verdiği röportajda gündeme dair gelişmeleri, iç ve dış politikada yaşananlar ve yaşanması muhtemel olayları değerlendiren Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu, Gazetenin İmtiyaz Sahibi Hakim Değişgeç'in sorularını yanıtladı.

Önemli tespitlere yer verdiği röportajında Türkiye'nin içinden geçtiği sürecin sancılı olduğunu anlatan Alimoğlu; “Birliktelik sağlanmadığı sürece, yerelde de beklenen huzur ortamı oluşturulamaz. Bu noktada toplumun tüm kesimlerine önemli sorumluluklar düşüyor. Sorumluluklardan kaçma lüksümüz yok. Herkesin elini taşın altına koyma vakti geldi de geçiyor” dedi.

Çözüm sürecinin ilk başladığı günden bu yana özellikle Bingöl'de ve bölgede nasıl bir değişim yaşandı? Yaşananları iş dünyası açısından nasıl yorumluyorsunuz?

Hepinizin malumu aylardır çatışma yok, kan dökülmüyor, insanlar ölmüyor, evlere cenazeler gönderilmiyor. Anaların gözlerindeki yaş akmıyor, herkes köyüne gidebiliyor, yaylasına çıkabiliyor. Bunun nasıl bir güzellik olduğunu aylardır görüyor ve yaşıyoruz. Elbette ki temel isteğimiz, bu huzur ortamının devamıdır.

ÖZEL SEKTÖR İÇİN SERMAYE KUŞ GİBİDİR!

İş dünyası açısından bakacak olursak, ciddi bir hareketlilik söz konusu. Ülkemizin, uluslararası arenada söz sahibi olabilmesi ve özel sektörün çok uluslu şirketlerle yarışabilmesi, güçlü bir ekonomiye bağlıdır. Güçlü bir ekonomiye sahip olabilmek için de ülke içindeki sosyal barışın ve demokratikleşmenin sağlanması gerekir. Çözüm süreci, bu açıdan önemli bir adım ve ciddi bir fırsattır. Çözüm sürecinin başladığı ilk günden bu yana özellikle basına da yansıdığı üzere; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki yatırım oranları bir anda zirveye çıktı. Teşvik belgesi alarak bölgemizde yatırıma yönelen yatırımcı sayısı oldukça fazlalaştı. Bingöl'de de ciddi bir hareketlilik var. Şuanda yatırım için hazırlığını sürdüren çok sayıda firma bulunuyor. Bu yatırımlar gerçekleştiğinde istihdama da önemli katkılar sağlanacak. Özel sektör için sermaye kuş gibidir. En ufak bir tıkırtıda uçup gidebilir.

Sizler bir yatırım yapmaya karar verdiğinizde önceliğiniz nedir? Elbette ki güven ve huzur ortamıdır. Yakalanan huzur ortamının devamı, yeni yatırımların sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. İş dünyası olarak da bunu ısrarla istiyoruz.

Sürecin tıkanma ihtimali kamuoyunda ciddi bir tedirginlik uyandırmış durumda. Gerçekten sürecin tıkanma olasılığı var mı? Böyle bir durum, iş dünyasını nasıl etkiler?

Sürecin tıkanacağına dair bir düşünceyi asla taşımıyoruz, böyle bir düşüncenin akla getirilmesi bile üzücü olur. Sürecin tıkanmasının hiç kimseye fayda sağlamayacağı aşikârdır. Savaşarak hiçbir şeyin kazanılamayacağı ve her güzelliğin barışla kazanılacağına inanıyoruz. Olası bir tıkanıklık, iş dünyası açısından ciddi bir kriz oluşturabilir. Bu da, kapanması çok güç ve sancılı bir yaranın açılmasına sebep olabilir. Böyle bir yaranın açılması bile özellikle bölgemizde deprem etkisi yaratır. En büyük temennimiz, sürecin daha da hızlı şekilde işletilmesidir.

HERKESİN YAPICI OLMASI GEREKİYOR

Sürecin devamı açısından nasıl bir yol izlenmeli? İş dünyasının bu konudaki beklentisi nedir?

Çözüm noktasında en büyük görev siyasilere düşmektedir. Kimsenin kimseden pay koparma gibi bir girişimi olmamalı, temel hak ve özgürlüklerin sağlandığı iyi bir ortam oluşturulmalıdır. Özellikle siyasi parti temsilcileri, konuşmalarında şiddet içerikli ifadelerden kaçınmalı ve süreci sekteye uğratacak yaklaşımlardan uzak durmalılar. Yıllardır devam eden çatışma ortamının faydasını gören bir vatandaşımız var mı? Elbette ki hayır! Ama zararını gören milyonlar vardır. Geçmişte yaşanan acıların tekrarlanmaması, yeniden gözyaşlarının akmaması için herkesin yapıcı olması gerekiyor. Konuşmalarımıza, tavırlarımıza dikkat etmek durumundayız. Tehditle, tepkiyle bir yere varılamaz. Halkın beklentisi sürecin devamı yönündeyse –ki bu yönde olduğu alenen ortada - o zaman işin siyasi muhataplarının da bunu görmesi ve buna göre hareket etmesi lazım. İş dünyası tedirginlik yaşıyor. Olası bir aksilikte evine götüreceği ekmeğin hayalini kuran gençlerimiz büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir, yatırımcı, sermayesini yine farklı bölgelere kaydırabilir. Bu da bölgemiz açısından büyük bir kayıp olur.

BASINA BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR;

Çözüm Sürecinin doğru ve sağlıklı yürütülmesi için medyaya önemli sorumluluklar düşüyor. Tanımlamalar yapılırken kullanılan ifadeler işin muhataplarını incitmemeli, insanî yaklaşımlar ortaya konulmalı ve halkın barış beklentisine aykırı haberlerden kaçınılmalıdır.

Bingöl'e değinecek olursak, süreç ilerlerse Bingöl'ü neler bekliyor? Gelinen noktada nasıl bir yerde olduğumuzu söyleyebiliriz?

Bingöl, kabuğunu kırmaya çalışan ve kalkınmaya hazırlanan bir ilimiz. Duble yolların, üniversitenin ve havalimanının inşası Bingöl'e çok önemli katma değerler sağladı. Ticari bakımdan geçiş güzergâhında bulunan Bingöl, ciddi bir konaklama merkezi olacaktır. Doğru adımlar atıldığında, ciddi bir kavşak noktası olmamız kaçınılmazdır. Yine Üniversitemiz her geçen gün daha da gelişiyor. Belirli dönemlerde konulan kısa mesafeli hedefler bir bir aşılıyor, beklentilerin ve tahminlerin de ötesinde bir gelişme var. Bir yüksekokulla yola çıkılırken bu gün 7 fakülte, 3 yüksekokul, 5 meslek yüksekokulu, 4 tane de enstitü var. Öğrenci sayısı da 9 bine ulaştı. Bu da ilimize sosyal ve ekonomik alanda ciddi katkılar sunacaktır. Bu kadar yoğun bir tercih alınmasında, yakalanan huzur ortamının ciddi bir faktör olduğu kanaatindeyiz. Bu başarıdan dolayı üniversitemiz yönetimini tebrik ediyoruz. Zaman zaman kişiselleştirilen eleştirileri de doğru bulmadığımızı da ifade etmek isterim. Türkiye'de ilk defa Bingöl Üniversitesi'nce 3-5 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan “Geçmişten Günümüze Alevilik 1. Uluslararası Sempozyumu'nun da özellikle yaşamakta olduğumuz sürece ciddi katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.

Öte yandan havalimanımız açıldı. Yılların hayali gerçek oldu ve şuanda birçok kişi yer bulamadığı için çevre illerin havalimanlarını kullanmak zorunda kalıyor. İnşallah sefer sayıları arttıkça, halkın ulaşımdaki beklentisi tümüyle karşılanmış olacak. Şu anda bu noktadayız ama süreç ilerlerse, bu güzelliklere çok daha farklı güzellikler katılacağına, yatırımların artacağına ve ilimizin çok daha hızlı gelişeceğine inanıyoruz.

HUZURUN DEVAMINI HEP BİRLİKTE SAĞLAMALIYIZ

Sürecin ilerleyebilmesi için siyasi partilerden, sivil toplum örgütlerinden ve bireylerden beklentiniz nedir?

Beklentimiz, şiddet ve tehdit içerikli söz ve yaklaşımlardan uzak durulmasıdır. Karşımızdaki kişiyle siyasi fikir bakımından aynı düşünceye sahip olmayabiliriz; ama birbirimize insanî olarak saygı duymalıyız. Bingöl'de kahvehanelere baktığınızda karşıt görüşlerden insanlar rahat bir şekilde aynı masa etrafından oturabiliyor. Bu tablonun ve yakalanan huzur ortamının devamı açısından herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Artık kenarda durmak, yaşananları izlemek ve sorumluluk almaktan kaçınmak gibi bir lüksümüz yok. Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymalı ve huzurun devamını hep birlikte sağlamalıyız.

YÜZDE 1'İN HAKKINI YÜZDE 99'A KARŞI KORUYAN BİR ANAYASA OLMALI

Yeni Anayasa çalışmaları da devam ediyor. Nasıl bir anayasa olmalı? Ayrıca anadilde eğitim taleplerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeni Anayasa, sadece bir kesimi değil, bu topraklarda yaşayan herkese eşitlik ve adalet sağlayan bir yapıda olmalı. Azınlığa karşı çoğunluğu koruyan değil, herkesi eşit birey sayan ve koruyan bir anayasa olmalı ki, bu gelişimimiz devam edebilsin. Türklerin, Kürtlerin veya Arapların anayasası yapılsın denilmiyor. Yüzde 1'in hakkını yüzde 99'a karşı koruyan bir Anayasa olmalı. Türk, Kürt, Zaza, Arap, Çerkez herkes aynı haklara sahip olmalı. Şuanda Bingöl Üniversitesi'nde Zaza Dili ve Edebiyatı ile Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerine öğrenci alınması, temel hakların sağlanmasında önemli bir adımdır. Fakat bununla kalınmamalı. Anadilde eğitim hakkı da verilmelidir. Resmi dil Türkçe olabilir; ama kişi kendi dilinde eğitim görmek istiyorsa buna da olanak sağlanmalı.

Dünya gündemine bakacak olursak, şuanda Mısır ve Suriye'de büyük bir katliam var. Bu, aynı zamanda ülkemizdeki çözüm sürecini de etkiliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Mısır'da, halkın iradesine tahammül edilemeyip gerçekleştirilen darbeyi kabul etmek mümkün değildir. Sivil halkı katletmek hiçbir şekilde insanî değildir, bu katliamı yapanları lanetliyoruz.

İş dünyası açısından da ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Mısır, Türkiye'deki yatırımcıların Güney Afirika'ya açılan kapısıdır. Buradaki son gelişmeler tabi ki iş dünyasına da darbe niteliğindedir.

Öte yandan hemen yanı başımızda Suriye olayları var. Suriye'de yaşananlar tam bir vahşettir. Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden katledilen o insanların görüntülerine bakmaya bile vicdanlar el vermezken; bunları yapanların nasıl bir duyguya sahip olduğunu anlamak mümkün değil. Orada ölenlerin kim olduğu veya kimden yana olduğunun bir önemli yoktur. Önemli olan insan olmasıdır. İnsanlar ölmesin diyoruz. Batı'nın da buna seyirci kalması da gösteriyor ki, aslında orada ölen insanlıktır. Temennimiz, en kısa sürede Suriye'de iç savaşın bitmesi ve insanların ölmemesidir.

Suriye ve Mısır'da cereyan eden şiddet olayları, tabi ki ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. İşadamlarımız açısından değerlendirildiğinde, Ortadoğu'ya açılan 7 kapıdan 6'sı Suriye'den geçiyor. İhracatçı firmalarımız açısından büyük bir risk var. Bir bakıma Ortadoğu'ya yapılan ihracatlar durma noktasına geldi. Barış ortamı sağlanırsa bu sıkıntılar da ortadan kalkmış olacak.

Son olarak Gezi Parkı eylemleri ve ODTÜ'de başörtülü öğrencilere yönelik sözlü taciz vakaları hakkındaki görüşlerinizi aktarabilir misin?

Türkiye'yi kaosa sürükleyen, ciddi zararlara neden olan ve Batı'nın el ovuşturmasına vesile olan Gezi Parkı eylemlerini kabul etmek, savunmak ve ağaç sevgisine dayalı bir tepki olarak göstermek akıldışı bir yaklaşım olur. Buradaki temel hedefin sırf iktidara zarar vermek, darbe zihniyetinin elini güçlendirmek olduğu alenen ortadaydı. Neyse ki, milletimiz buna pirim vermedi, vermeyecektir de. Üniversitelerin açılmasıyla Gezi olaylarının yeniden başlayacağına dair güvenlik güçlerinin paylaştığı bilgiler de basına yansıdı. Umarız ailelerimiz çocuklarına mukayyet olur ve bu tür provokasyonlara girmelerine izin vermezler.

ODTÜ'de ise tamamen Gezi parkı olaylarının bir benzeri ortaya konulmak istenmektedir. Dini duygular üzerinden yeni bir kaos yaratmak isteyenler bilmelidir ki, geçmişte yapılan darbe girişimleri milletimizde karşılık bulmadı ve bulmayacaktır da. Çok iyi bilmelidirler ki, hiçbir şekilde emellerine ulaşamayacaklar. 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
17.05.2024
14:09
Bingöl`de gençlerin hazırladığı el emeği ürünler sergilendi
Bingöl'de gençlerin hazırladığı el emeği ürünler sergilendi
Bingöl'de kursa giden öğrencilerin hazırladığı el emeği göz nuru ürünler sergilendi.
17.05.2024
13:51
Bingöl`de
Bingöl'de 'Kenger Sakızı Yapımı' kayıt altına alınacak
Bingöl'de şu ana kadar 6 adet kültürel mirasın kayıt altına alınmasını sağlayan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması İl Tespit Kurulu, 'kenger sakızı yapımı'nın da kayıt altına alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuruda bulunacak.
17.05.2024
11:40
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen, beklenti mektubunu vekillere gönderdi
Türk Eğitim-Sen Bingöl Şubesi, önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülmeye başlanacak olan 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda dikkate alınması gereken hususlar ve eğitim camiasının beklentilerini içeren mektubu AK Parti Bingöl Milletvekillerine gönderdi.
17.05.2024
10:24
Bingöl`de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl'de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı
Bingöl Valiliği, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını açıkladı.
17.05.2024
09:59
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete`de
Kamuda tasarruf tedbirleri Resmî Gazete'de
Kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesi Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşte tüm detaylarıyla tasarruf tedbirleri ve kamudaki kemer sıkma politikaları…
17.05.2024
09:35
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Bakan Tekin, mülakatların detaylarını açıkladı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, atamalarda yapılacak olan mülakatların nasıl yapılacağını katıldığı bir televizyon programında açıkladı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın