İlçenin eski günlerine dönmesi ve canlı bir yerleşim merkezi haline gelmesi için kolları sıvayan ilçe kaymakamı Ercan Çiçek, bir takım projelerin hazırlandığını ve yakında hayata geçirileceğini belirtti. Projelerin ilçe merkezi ile sınırlı tutulmayacağının altını çizen kaymakam Çiçek, köy ve mezralara kadar ineceklerini vurguladı.
Çiçek, yaşanan göç ve artan terör olaylarına dur diyebilmenin ise sosyal, kültürel faaliyetlerin artırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ile yörenin cazip hale getirilmesiyle mümkün olacağını söyledi.
Kiğı İlçesi'nin tarihi
Kiğı, Milat'tan 20 yüzyıl önce Etilerin ve daha sonra Urartuların egemenliğinde kalmıştır. Bir süre İskitlerin taarruzuna uğrayan Kiğı, İskender ve Haleflerinin kurdukları devletlerin egemenliği altında kalmıştır. Milattan önce 2. yüzyılda Roma'ya bağlanmıştır. Romalılardan sonra Bizans'a bağlanan Kiğı, Arap-Bizans akımları sırasında sık sık Müslüman Arapların saldırısına uğramıştır. Bu saldırılar geçici olmuş ve Emevilerin zayıflamasıyla yine Bizans'a bağlanmıştır.
Türk akımları ile Kiğı bölgesi, akıncı ve göçebe Türklerle dolmaya başlamış ve 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Kiğı Anadolu Selçukluları'nın bazı beyliklerinin, Akkoyunlular'ın ve nihayet Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kiğı, Erzurum eyaletine bağlı Sancak beyliği halinde idare edilmekte idi. 1281 yılından itibaren kaza olarak Erzurum'a bağlı kalmış ve bu bağlılığı 1926 yılına kadar devam etmiştir. 1926 yılında Erzincan'a ve 1936 Yılında da yeniden kurulan Bingöl iline bağlanmıştır. Ağırlıklı olarak Türkmen Bektaşi-Alevi halkı yaşar.
Nüfus her geçen yıl düştü
Kiğı ilçesinin yüzölçümü 438 kilometrekaredir. Bu alan il yüzölçümünün yüzde 5,39'udur. Deniz seviyesinden yüksekliği 1700 metredir. İl merkezinden uzaklığı 75 kilometredir. Bölge tamamen engebelidir ve büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır. İlçe merkezi dışında belediye bulunmamaktadır. 4 mahalle muhtarlığı, 28 köyü ve 71 mezrası mevcuttur.
1997 Genel Nüfus Tespiti sonucuna göre, ilçenin nüfusu 6.797'dir. Kentsel nüfus oranı yüzde 74,31'dir. Kırsal nüfus oranı ise yüzde 25,69'dur. Kilometrekare başına 16 kişi düşmektedir.
1960'lı yıllarda nüfusu 60–70 bin civarında olan Kiğı ilçesi, yıllar geçtikçe nüfusunu kaybetti. Buna göre, 1975 yılında 58 bin 855 nüfusa sahip olan Kiğı'da ilçe nüfusu 1980 yılında 54 bin 33'e, 1985 yılında 13 bin 258'e, 1990 yılında 11 bin 438'e, 1997 yılında 6 bin 797'ye, 2000 yılında da 6 bin 757'ye ve son yapılan nüfus sayımında ise bu rakam 3 bin 470'e düştü.
Elde edilen istatiski verilerde en fazla dikkat çeken durum ise, 1980 yılında 54 bin 33 olan ilçe nüfusunun 1985 yılında 13 bin 258'e düşmesi. Buna göre 40 bin 775 kişi 5 yıl içerisinde ilçeden göç etti.
“En büyük etken terör ve işsizlik”
27 Ekim 2007 tarihinde Kiğı Kaymakamlığı görevine atanan 1971 Van Erciş doğumlu Ercan Çiçek, göreve başladığı ilk günlerde ilçenin tarihini, nüfus durumunu, sosyal ve ekonomik yapısını araştırdı. Her geçen gün nüfus kaybının yaşandığı ilçede yeni bir yapılanma oluşturmak için harekete geçen ve proje hazırlığına giren Çiçek, göç olaylarının en büyük nedeninin terör ve işsizlik olduğunu vurguladı. Nüfus oranının azalmasıyla üretimin de düştüğüne işaret eden Çiçek, maziye dönüş için hazırlanan projeleri hayata geçirmek için çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Kiğı'ya ilk geldiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını anlatan Çiçek: “Kiğı'ya ilk atandığım zaman ilçe nüfusu dikkatimi çekmişti. Göreve başladıktan sonra bu düşüşün nedenlerini araştırmaya başladım. Büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan güzel ilçemizin terör ve işsizlik nedeniyle bu duruma geldiğini öğrendim. Bu konuda da çalışmalara başladık” dedi.
Projeler en ücra bölgelere bile ulaşacak
Kiğı'nın mazide olduğu gibi gelişmiş, ayakları üzerinde durabilen, yaz ve kış turizmiyle gelişen ve üreten insanların arttığı bir ilçe konumuna gelmesi için projeler hazırladıklarını belirten Kaymakam Çiçek, amaçlarının bölge insanını rahat ve huzur ortamına kavuşturmak olduğunun altını çizdi.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) tarafından ilçe merkezi, köy ve mezralarda kısal kalkınmaya yönelik çalışmalar yürütüldüğüne işaret eden Çiçek, sosyal ve kültürel alanlarda da değişimlerde bulunduklarını belirterek “Spor salonunu faaliyete geçirdik, kütüphane açtık” diye konuştu.
Bölgede yapılabilecek üretimlerin de araştırılmakta olduğunu kaydeden Çiçek, ilçe merkezinde istihdama, kırsal bölgelerde de tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine ilişkin projelerinin de hazırlanmakta olduğunu ifade etti.
Bu çalışmalarla yetinmeyeceklerini vurgulayan Çiçek: “Daha farklı projeler ve değişik alanlarda çalışmalar yapacağız. Bu kan kaybı ancak sosyal ve kültürel faaliyetler ile yörenin cazip hale gelmesiyle durdurulur. ‘Gidemediğin yer senin değildir' Bizde gidemediğimiz yer, hizmet götürmediğimiz yer bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

BingolOnline/Bingöl Kent Haber

0