Haber / Analiz
Bingöl Üniversitesi Ilıcalar Uygulama Oteli ve Termal Tesisi, denetim yapıp numune alan Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Müdürlüğü'nce 15 gün süreyle kapatıldı. Yaşanan gelişmeler üzerine kamuoyu açıklaması yayınlayan Bingöl Üniversitesi, yeni tedbirler alındığını duyurdu. Ancak kapatma kararının ardından Bingöl Online site ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan yorumlar ile yapılan bir dizi görüşmeler, krizin farklı boyutlarını gözler önüne seriyor!
VALİ DİLEDİĞİ YER VE ZAMANDA DENETİM HAKKINA SAHİPTİR
Daha önce Bingöl İl Özel İdaresi uhdesinde yer alan ve Bingöl Üniversitesi'ne devredilen Ilıcalar Uygulama Oteli ve Termal Tesisi'nde Bingöl Valiliği bir dizi haklara sahip. Bu hususta ilin valisi buradan yararlanma hakkını dilediği koşullarda kullanabilir. Ayrıca şehirdeki en üst yönetici konumundaki Vali, gerektiğinde tüm kamu kurumları üzerinde denetim ve yaptırım hakkına sahiptir. Üniversite özerk yapısı olsa da il sınırları içerisinde mülki idareye karşı sorumludur.
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, termal tesisleri kullandığı esnada tesis içinde denetim de yapıyor ve karşılaştığı sıkıntıların giderilmesi talimatını veriyor.
Ocak ayında -iki defa numunelerin olumsuz çıktığı tesiste bir kez daha rutin denetim yapan Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Müdürlüğü'nce yine olumsuz sonuç çıkması üzerine 15 gün süreyle kapatma cezası veriliyor.
ÇÖZÜM YERİNE ALGILAR DEVREYE GİRDİ
Kapatma kararı sonrası kamuoyundan yansıyan yorumlar, fahiş fiyatlar nedeniyle eleştirilerin odağındaki tesisin temizlik konusunda da ciddi zafiyetler barındırdığını gösterirken, kararı destekleyenlerin Vali Ahmet Hamdi Usta'ya tebrik ve takdirlerini iletmesi de dikkat çekiyor.
Bu da gösteriyor ki, tesisle ilgili ciddi bir hijyen sorunu bulunuyor ve ziyaretçiler, fiyat artışlarının yanı sıra hijyen konusunda da son derece rahatsız. Ancak üniversite kanadından yansıdığı anlaşılan yorumlarda tesisteki hijyen sorununun çözümünden ziyade sorunun temeli “Rektörün yıpratılmak istenmesi” olarak dillendiriliyor. Bu durum, ‘farklı algıyla sorunun üzerinin örtülmesi' olarak yorumlanıyor!
ÖNCEKİ DÖNEMLE MUKAYESE EDİLEREK SAVUNMA YAPILIYOR
Üniversite kanadından yansıyan yorumlardan anlaşılan bir diğer savunma ise önceki dönemde de aynı durumda olan tesisin bugün neden kapatıldığı yönünde… Bu kapatmanın bir öç almaya dayandığı savunmasına dayandırılan yorumlarda, “Göreve başlayalı henüz 6 ay olan Rektör Erdal Çelik'in bu süreçte birçok sorunu çözdüğü ve yenilik için çabaladığı” vurgusu yapılırken, önceki dönemde de aynı durumda olan tesisle ilgili neden kapatma kararı verilmediği sorgulanıyor!
Yine bu çerçevede, kapatma kararını “Rektör Çelik her denileni yapmadığı için gözdağı veriliyor” düşüncesine dayandıran üniversite çevresi, “Bingöllü olmadığı için yıpratmak istiyorlar” savunmasında da bulunuyor.
SORUN YOK İKEN ‘SAVAŞ VAR' ALGISI OLUŞTU
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta ile Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik arasında uyumlu bir çalışma söz konusu iken yaşanan gelişmeler sonrası algılar, ikili arasında soğuk rüzgarlar estiği ve Vali Usta'nın bazı sebeplerden ötürü Rektör Çelik'e yönelik yaptırım uyguladığı algısı oluşturulmaya başlandı. Özelde böyle bir sorun bulunmasa da bazı çevrelerce bu durumun özellikle pompalandığı ve bürokratik kriz algısı seslendirildiği görülüyor.
Gelişmelere siyasileri de dahil ederek kendi lehlerine bir sonuç elde etmeye çalışanların dipten dibe kapatma kararıyla oluşan alevleri harladığı da su götürmez bir gerçek!
ASIL MESELE ÜNİVERSİTEDEKİ YENİ YAPILANMA MI?
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra ‘Yenilikçi, geleneksek yapıdan kopamayıp değişimi öncelemeyen ve üretmeyenlerle yol yürümeyeceği' konusunda güçlü mesajlar veren Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik'in bir süre sonra birçok birimde görev değişimine gitmesi ve uzun süredir belirli makamlarda bulunanların yerine yeni isimlerin atanması üniversite içerisinde ciddi bir rahatsızlık oluşturduğu biliniyor.
Bu durumdan rahatsız olanların, gelişmelerden Bingöl Üniversitesi'ndeki idari yapının tepe noktası olan Genel Sekreterliği sorumlu tuttukları ve gerek siyasi gerekse idari anlamda birçok şikâyette bulundukları bilinirken, eski görevine dönmek isteyenlerin bu anlamda baskılarını sürdürdükleri de görülüyor.
‘Üniversiteyi genel sekreter yönetiyor' söylemlerinin giderek yükseldiği bugünlerde asıl meselenin ‘istenileni alamamak ve istenileni yaptıramamak' savunması da yapılıyor.
Görülen o ki, tesisin kapatılmasından ziyade asıl mesele kurum içi makam ve güç savaşı. Vali ve Rektör arasında yaratılmak istenen krizin temelinde de bu mesele yatıyor.
HERKES ŞİKAYETÇİ AMA KİMSEYE DOKUNULMAYACAK MUHTEMELEN….
Öte yandan, vatandaştan bürokratına, iş insanından sivil vatandaşına hemen herkesin hijyen konusunda ısrarla şikayetçi olduğu ve yüksek fiyat politikasını ‘Döner Sermaye için bunu yapıyorlar” diyerek eleştirdiği tesisle ilgili sorunun çözümüne yönelik açıklama yapan üniversitede bu gelişmeye dair bir soruşturma olup olmadığına dair henüz bir beyanat bulunmuyor.
Bir görev değişimi olup olmayacağı henüz bilinmezken, ‘iç kadrolaşma' nedeniyle bir görev değişimi olmayacağı, ‘tedbir aldık' denilerek kabahatlerin üzerinin örtüleceği ve üçüncü numune ile tesisin açtırılacağı, işini iyi yapamayanların ‘siyasilere yakın' algısı oluşturarak görevine devam edeceği ve hiçbir şey olmamış gibi mevcut düzenin devam edeceği kanaati hâkim.
